4. Bölüm

1.9K 88 16
                                    

 
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Ortalık yangın yeri

  2 gün önceki girişimimin sonucu hüsrandı. Aslan benden kaçınıyor, ona olan özlemimi arttırmaktan başka bir şey yapmıyordu.

   Hayatımda altı sene geriye, geçmişe, dönmek beni sarsmışken, olaylara adapte olmak bir o kadarda zordu.

  Henüz gerçekleşmemiş geleceği bilmek bendeki tuhaf dürtüleri uyandırıyor, ortalığı karıştırma hissiyatımı arttırıyordu.

  Tarihin önemli olaylarını hatırladığım gibi yaymakta istiyordum ama bunun benim hayatıma edeceği etkiyi kestiremiyordum. Şuanlık sadece kendi hayatım için mücadele edecektim.

   Tanıdık bir melodi odayı doldurduğunda elim telefonuma gitti.

  Eski marka iPhone'um bana göz kırparken fazla beklemeden aramayı yanıtladım. Arayan kişi altı sene sonrasında bile yakın arkadaşım olan Eraydı.

   "Efendim" yataktan kalkıp aynanın karşısına geçtim, tişörtümü kaldırıp bedenime bakarken görüntüden pek hoşnut değildim. Altı sene önce, yani bu zamanlar midemden sıkıntı çektiğimi hatırlıyordum. Doğru düzgün yemek yiyememekle birlikte yediğimide çıkartıyordum. Ne kadar reflüden şüphelensemde bunun sadece psikolojik bir rahatsızlık olduğunu çok sonradan anlamıştık.

  Okul hayatım zor geçiyordu ve sorumluluklarımı yerine getirmek çok zordu. Sıkıntılar çeksemde sorunsuz bir şekilde bitirdiğim okulumdan memnundum.

   "Oğlum beni duyuyor musun?"

  Dağılan dikkatimi yüksek ses çektiğinde kulağıma dayadığım telefon aklıma yeni gelmişti.

   "Ne, ne diyordun en son?"

   "Ohooo diyorum ki okul açılmadan şöyle bir kafamızı mı dağıtsak?"

  Tek ayağımın üzerine ağırlığımı verirken düşündüm. Kafamda yeni planlar yerine otururken olumlu cevap verdim.

    "Bana uyar saat ve konumu mesaj atarsın."

    "Cidden mi? Her zamanki gibi reddedersin diye düşünmüştüm. Neyse kararını değiştirmeden kapatıyorum."

  Suratıma kapanan telefon ile sırıttım, bu akşam umarım eğlenebilirdik.

   ***

     "Oha oğlum ne yaptın kendine?"

   Eray şaşkın bir şekilde üzerime bakarken sırıttım.

    Beyaz neredeyse iç göstericek bol bir gömlek giymiştim. Gömlek hemen belimde biterken kollarımı kaldırınca karın bölgem gözüküyordu.

   Altıma klasik buz rengi kot giyerken boynuma gümüş, göğüslerimin arasına sarkan bir kolye takmıştım. Saatim yüzüklerim ve beyaz spor ayakkabılarım ile muhteşemdim.

    "Biliyorum Mükemmelim."

   Eray kolumdan tutup beni köşede koltuklardan birine çektiğinde oturdum.

     "Sende var bir haller. Biranda bu kadar değişmen imkansız. Anlat hemen neler oluyor?"

  Hevesle koluma asılan arkadaşıma, sonrada çevreme baktım.

   "Konuşuruz bunları elbette ama burası kimin evi?"

    Eray sönmeyen heyecanı ile kollarını açtı.

AKIŞ /GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin