S.J¹

295 13 16
                                    

Flirtyboy-S.Jake

Jake

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"9. sınıf bitiyor, planınız ne?" dedi Sunoo. Boş ders olduğu için kısık sesle konuşmak zorunda kalmamıştı.

"Mümkünse hayattan silinmek," diye yanıtlamıştı Riki eline yasladığı kafasını sıraya koymadan önce. Son zamanlarda fazla yorgundu. Sıra arkadaşına göz devirmeden edememişti Sunoo da. Muhtemelen uzun zamandır böyle olduğu için artık alışmıştı.

"Ne yapmak istiyorsunuz ki?" Arka sıramda oturan Heeseung en son sıra olduğu için duvarla bütünleşmiş şekildeydi. Yanında oturan Jungwon ise boş ders olmasına rağmen ders çalışıyordu. "Bilmem, belki bir balo düzenleyebiliriz," Sunoo kendi fikrini ortaya atmıştı.

"Olabilir," tek başına oturduğum için kendimi yan tarafa atmaya çalışsam da belim birine değmişti. Normal halime dönüp sağ tarafıma baktım. "Sen ne ara geldin Jake," dedim. Her zaman yalnız oturan biri olarak birinin olmasını beklemiyordum. "Tam olarak üç dakika on yedi saniyedir buradayım, y/n."

"Wow, tamam da neden? Kendi sırana geçsene." dedim. Bu sınıftaki diğer yakın arkadaşlarımdan biri de Jake olmuştu. Hatta birinci sınıftan beri birbirimizle konuşur ve bazen dalga geçerdik. O yüzden onun yanında rahattım. Ancak son birkaç haftadır garip davranıyordu. Hala nedenini çözememiştim.

Örneğin, geçen kimya dersinde Heeseung'un yerine geçerek aniden saçlarımla oynamaya başlamış ve hatta ondan bunu beklemesem bile saçlarımı örmeye başlayarak fotoğrafını çekmiş ve paylaşmıştı. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu hareket heyecanlanmama neden olmuştu. Sonuçta kimse daha önce saçlarımla oynamamış veya güzel koktuğunu söylememişti.

Hatta, çaktırmamış gibi davransa bile, yine boş bir derste arka sıramda otururken Riki'le iddiaya girmiş, haberim olmadan saçlarıma dokunmaya çalışmıştı. Yapmıştı da, ancak ben kitabımı okumaya devam etmeyi tercih etmiştim.

Şimdi de yanımda sırıtarak oturmuş, gözlerimin içine bakıyordu. "Balo için herkes hazırsa, mekanı ben ayarlarım," dedi karşımda oturan Jay.

"Ne balosu?" Jay'in yanında oturan Sunghoon ise yeni fark etmişti konuyu. "Sana da günaydın, Hoon," dedim gülerek. Biraz daha konuştuktan ve her kesten onay aldıktan sonra tüm dikkatimizi Sunoo'nun küçük çaplı bağırmasına vermiştik.

"En önemli meseleyi unuttuk!" dedi. Bağırdığı için Riki uykuya dalacakken olduğu yerde zıplayarak "Ne?! Ne?! Matematik sınavı mı oluyor? Daha dün oldu ya!" diye az kalsın ağlayacaktı. "Bu nasıl bir travma almış lan! Yazık." dedi Sunghoon kahkaha atarken. Riki'de geri ona dil çıkarmıştı uykulu haliyle.

"Tamam susun! Esas mesele balodaki dans partnerlerimiz," dedi Sunoo yine aynı heyecanla.

"Buluruz ya birilerini." Son ders olduğu için zilin çalmasını bekliyordum. Eve gidip uyumak ve dizi izlemek günün en sevdiğim kısımlarıydı. "Bu kadar umursamaz olma ya." Sonunda ders kitabını kapatarak konuya dahil olmuştu Jungwon.

"Bak, Won bile senden daha heyecanlı." Arkadan saçımı acıtmayacak şekilde şakasına çekti Heeseung bunu söylerken. "Yaaa yapmasana!" Bende şakasına abartarak tepki verdim.

"Dokunmayın kıza! Sadece bana özel," diyerek Heeseung'un ellerine vuran Jake'e hepimiz şaşkınlıkla baktık. "Ne bakıyorsunuz. Dans diyordun Sunoo, devam et sen."

"Ha evet, dans-" Geri Sunoo'ya dikkatimi vermeden önce yüzünü inceledim. Pek şaka yapan bir hali yoktu. Hala ona baktığımı biliyordu. Sunoo'yu dinliyor gibi yapmasına rağmen yamuk gülümsemesini takınmıştı. Sonra aniden kendi ismim ve Jake'i bir arada duyarak geri dönüp bir daha odaklandım.

"Geriye y/n ve Jake kalıyor. Onlar da birlikte giriş dansını yaparlarsa herkes tamam."

"Bize sormadınız." dedim dudaklarımı büzerek. "Pek de dert edene benzemiyorsunuz, hele Jake hiç." dedi Riki o bilmiş ifadesini takınarak.

"Evet, benim için sorun yok. Sonuçta balonun en güzel kızı benimle olacak."

Arkadan 'ou' yapan bir kaç ses gelsede Jake'in söyledikleriyle donup kalmıştım. Ancak yine ciddiye almayıp şaka yaptığını sandım. Genellikle birbirimize böyle şakalar yapardık. Hatta bir kez biyoloji hocası bizi sevgili sanmıştı. Çok garip bir gündü o gün.

"Sen şaka yapıyorsun, Jake, ama bak gör nasıl en güzel kız oluveriyorum."

"Şaka yaptığımı söyleyen de kim?"

"Ne?" Benim şaşkınlığımla birlikte zil çalmış, herkes sanki orman yangınından kaçıyormuş gibi bağırıp koşuşmaya başlamıştı. Ben de zaten hazır olan çantamı alarak montumu almak için ayağa kalkmış, diğer tarafa geçmiştim. Herkes askılığa hücum ettiği için Riki'nin uzun boyu işime yaramış ve kendi montuyla birlikte benimkini de benim için almıştı.

Hazır olduğumda çıkacakken Jake sol tarafıma gelmiş, kulağıma eğilerek, "Seni seviyorum." demişti. Hala devam eden yüksek seslerin arasından zar zor duyabildim söylediklerini. Genişleyen gözlerim ve şaşkınlıktan aralanan dudaklarımla tekrar "Şaka yapma, Jake," diyerek alayla güldüm.

"Tekrar söylüyorum, y/n, şaka yaptığımı söyleyen de kim?" diyerek göz kırpmış, çantasını omzuna atarak gülerek sınıftan çıkmıştı. Ardından hala olanları kavrayamayan bir ben ve deli gibi atan kalbim kalmıştı.

#

Şeyy ben galiba yine lise.. jsmsksms

Bu bölümde içime sinemedi idare ediverin lütfen

Hoonki arasındaki didişmelere bayıldığımı belli etmemeliyim ksmsksmsk

JAKE BİLDİĞİMİZ GİBİ İŞTE HER ZAMAN YAKIŞIKLI

JAKE BİLDİĞİMİZ GİBİ İŞTE HER ZAMAN YAKIŞIKLI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
en-worldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin