selamm ilk ficim değil ama bu hesaptaki ilk ficim o yüzden heyecanlıyım daha önce winrina yazmadım umarım seversiniz
-Never Back Down Never What?
Yeji:
Nasıl geçti winter
Dün hiç yazmadın
Hemen mi unuttun biziWinter:
Saçmalamaa
Zamanım olmadı dün üzgünüm
Odamı ayarlamak fln derken uyudum direktLia:
Ee nasıl okulWinter:
Söylediğiniz model kızla tanıştımYeji:
Sakinliğe bak
Babası normal okullarda okumasın diye kızına
özel okul yapan okula da en nitelikli ya da en zengin öğrencileri alan aynı zamanda annesi ülkenin en ünlü modeli olan kendisi de bir o kadar modellikle adını duyurmuş olan ülkenin en zengin ailesinin yani Yoo ailesinin tek çocuğu Yoo Jimin'le tanıştım diceksinLia:
Kız kendini bu kadar övmüyodur
Ya da övüyodur kesin şımarığın tekidirWinter:
Hayır amk
Aslında başta ben de öyle sandım ama
üzüldüm sonra kızaYeji:
Olm kız istese oturduğun evi satın alıp
götüne sokar neyine üzüldün kızınWinter:
Bilmiyorum Yuna anksiyetesi var dedi ve
sürekli konuşma yaptırıyorlar koridorda görevliler
sürekli kıyafetlerini düzeltiyor bence çok rahatsızLia:
Kızım sen giyecek kıyafet bulamıyosun
Devlet okulundan çıkmak için götünü verdinYeji:
Anksiyetesi varsa en iyi psikologları önüne seriyolardır hala mutlu değilse cidden
şımarıktır amkLia:
Yuna kim lan bu aradaWinter:
Sıra arkadaşım
Ya tamam ben fakirim de kız da dertsiz değil
Amaaan neyseYeji:
Başka ne yaptınWinter:
Okulda burslu olduğum için biraz değişik tepkilere maruz kaldım
Sonra odamı fln düzenledim okul baya baya güzelLia:
Değişik tepki gösterenleri göster bana bi araWinter:
YOKLia:
Olm şaka bir yana okul sensiz sarmıyoYeji:
Cidden ya başarmana sevindik ama sen olmadan hiçbir şeyin zevki olmuyorWinter:
Ben de sizin yokluğunuzu çok hissettim
En yakın zamanda ziyarete gelcemLia:
Bi zahmet canımWinter:
Neyse sabah yazarım erkenden dersim varYeji:
Hemen sat zatenWinter:
Ben de sizi seviyorumm"Günaydın, saat 06.45" Kapımın nöbetçi tarafından tıklatılmasıyla kalkıp yüzümü yıkadım. Formamı giyip ayna karşısında kendime bir baktım.
Forma oldukça lükstü ve giyiyor olmak beni garip hissettiriyordu. Ama mutluydum çünkü bu okulda okumak için çok uğraşmıştım.
Bunları düşünmeyi bitirdiğimde odadan çıkıp kahvaltı için yemekhaneye indim. Uzun masada boş bir yere geçip beklemeye başladım. Herkes gelmeden yemeğe başlamıyorduk.
İşte yemeğe başlamamızı sağlayacak kişi de gelmişti. Karina kalabalık masadaki herkes ona döndüğünde dün dönem başı konuşmasını yaparken yaptığı gibi elini gömleğinin yakasına götürmüş ve genişletmeye çalışmıştı.
Yakasının boynunu sarmasından rahatsız olduğu belliydi ama düğmeyi açtığı an görevlilerin onu saygısızlığından dolayı uyardığına şahitlik etmiştim. Bunu hiçbir öğrenciye yapmadan ona yapmaları haksızlıktı.
"Herkese günaydın." Gelip o da masaya oturdu. Herkes sırayla kalkıp yemek almaya başladığında ben de kalkıp birkaç bir şey aldım.
Yemek yerken gözüm istemsizce ona kayıyordu. Göz göze geldiğimizde gülümseyip önüne döndü. Masada ona bakan tek kişi ben olmasam da oldukça utanmıştım.
Sonuçta o modeldi. Aynı zamanda oldukça da ünlüydü. Tabi ki herkes ona bakacaktı. Ama bu erkeklerin ona rahatsız edici bakışlar atıp gülebileceği anlamına gelmemeliydi.
Ben bunları düşünürken yemek bitmişti. Sınıfa geçtiğimde kimse henüz gelmemişti. Ben yerime geçip beklerken Karina da girdi. "Selam!" Başı yere eğikken bana döndü.
"Ah, merhaba." Gülümseyerek konuştuğunda ben de ona gülümsedim. "Dün çok iyi konuştun." Şaşırmış gibi baktı. "Ben öyle demezdim." Güldüm. "Kendinin farkında değilsin o zaman." Kaşlarını kaldırdı.
"İsmin Winter'dı değil mi?" Başımı salladım. Düşünüyor gibi duruyordu. "Memnun oldum Winter." Uzattığı elini sıktım. Elleri oldukça soğuktu. "Yarınki oyun gecesine geliyorsun değil mi Winter?"
Oyun gecesi olduğundan bile haberim yoktu. "Öyle bir şey mi var?" Güldü. Ellerine kıyasla gülüşü oldukça sıcaktı. "Evet. Her ay yaparız. Umarım gelirsin çünkü artık benim davetlimsin." Gülümsedim. Cidden şımarık bir zengin değildi.
"Geleceğime emin olabilirsin." Diğerleri de sınıfa doluşmaya başladığında önümüze dönmüştük. Hemen peşlerinden de öğretmen girmişti.
Ders ilerlerken oldukça sıkılmıştım. "Peki sizce para mutluluk mudur?" Hocanın sorduğu soruyla el kaldırdım. "Bazen para size istediğiniz şekillerde gelmez ve istediğiniz şekilde kullanamazsınız. Bazen üzerinize büyük bir sorumluluk çökertir ve kurtuluş yokmuş gibi hissedersiniz. Yani para hep mutluluk değildir."
Sınıfta beni reddeden sesler duyulmaya ve atışmalar yapılmaya başladığında öğretmen müdahale etmeye başlamıştı. Hemen çaprazımda oturan Karina bana dönüp kocaman gülümsediğinde ben de ona gülümsemiştim. Kısa süredir tanışıyor olsak da bu cevaba onun ihtiyacı olduğunu biliyordum bu yüzden sorgulamadan cevaplamıştım.
Sınıf tekrar sustuğunda biz birbirimize bakıp aptalca sırıtmaya devam etmiştik. "Evet Ningning." Hocanın söz verdiği kız dün bana burslu olduğum için laf atan kızdı. En arkada ayağa kalktı.
"Para her şeyi satın alır. Hasta mısınız sağlığı, üzgün müsünüz mutluluğu, yalnız mısınız arkadaşlığı. Kısacası para her şeydir ve mutluluktur. Aksini iddia eden biri varsa hayatında hiç yeterince paraya sahip olmamıştır." Yine laf yediğimde sınıfta uğultu çıkmıştı.
Ben kalemimle oynamaya başlarken zil çalmıştı. "Kantine inelim mi?" Yuna sorduğunda başımı salladım. "Tabi, olur." Ayağa kalkıp alt kata inmeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Money | winrina
Fanfiction"Sana çok aşığım." "Alo? Jimin sarhoş musun sen?" "Ben para istemiyorum ki ben seni istiyorum. Neden herkes bana kızıyor?.. Sana çok aşığım." "Etrafında biri varsa başın derde girebilir. Neredesin sen?" "Korkuluk var. Ama benimle konuşmuyor." "Bu so...