"Sana çok aşığım."
"Alo? Jimin sarhoş musun sen?"
"Ben para istemiyorum ki ben seni istiyorum. Neden herkes bana kızıyor?.. Sana çok aşığım."
"Etrafında biri varsa başın derde girebilir. Neredesin sen?"
"Korkuluk var. Ama benimle konuşmuyor."
"Bu so...
Sex bölümü hahahah (hayır smut yok burdaki şaka sekizin okunuşunun sexe benzemesi)
Winter'dan
"Beni çağırmışsınız." Müdürün karşısında durduğumda ayağa kalkıp yanıma geldi. "Nasılsın Minjeong?" Gülümsedim. "İyiyim teşekkür ederim. Siz?" O da bana gülümsedi. "Ben de iyiyim. Umarım memnunsundur."
Bana elini uzattığında sıkıp aynı anda oturdum. "Tabi memnunum." Adam masasından birkaç belge alıp önüme koydu. "Bursun için bunları imzalaman iyi olur." Başımı sallayıp kalem alıp hepsini imzalamaya başladım.
"Kızımla tanıştın mı?" Öpüştüm bile. "Sen okulumuz için bir gurur kaynağısın kızıma kendinden bir şeyler katman beni mutlu eder." Galiba kızına yönelimimi katıyorum ama hayırlısı.
"Ah evet tanıştık. Tabi birlikte çalışmak isterim." Ben belgeleri geri ona uzattığımda gülümsedi tekrardan. "Pekala teşekkür ederim Minjeong çıkabilirsin." Hafifçe eğilip çıktım.
Kapıda Jimin'i görmeyi beklemiyordum. "Bursun için miymiş?" Başımı salladım. "Ee matematik?" Gülüp omzuna vurdum. "Kitaplarımı alıp geliyorum." Başını sallayıp odalara doğru ilerledi.
Ben de sınıfa dönüp kitaplarımı almak için sırama geldim. Sınıfta kimse yoktu. Tam ben çıkarken yemekte bana teklif yapan kız girmişti. "Ah Winter! Dün neden gelmedin?"
Sahte bir gülümseme takındım. "Şey ben üzgünüm unutmuşum." Kız da bana gülümsüyordu. "E şimdi gel o zaman?" Bahane bulmam lazım. Gerçi zaten bahanem var.
"Jimin'le matematik çalışacağım." Kız kaşlarını çattığında Jimin'i beklettiğimi hatırlayıp sınıftan çıktım. "Affedersin."
Direkt olarak odaların olduğu kata geldiğimde kapısını çaldım. Açıp hemen beni içeri aldığında gülümsüyordu. "Hoşgeldiniz Bayan Kim." Ben de ona güldüm. "Hoşbuldum."
Yatağına oturduğunda ben de hemen yanına oturmuştum. Direkt olarak kitabı açıp matematik anlatmaya başladığımda konuştu. "Ne yapıyorsun?" Yüzüne döndüm. "Matematik anlatıyorum."
"Ciddi misin?" Başımı salladım. "Neden?" Omuz silkti. "Hiç, anlat hadi." Tekrar anlatmaya döndüğümde beni dikkatle dinlemeye başladı. "Bak bu konuyu yanlış yapmışsın işt- Şöyle bakmayı kes Jimin."
Tam gözlerimin içine bakarak dinlemesi beni utandırmıştı. "Üzgünüm." Gözlerini kaçırdığında güldüm. O da sırıtıyordu.
Dakikalar birbiribi kovalarken ben hala anlatıyordum. "İşte sonra bunun fonksiyonunu bu-" Elini elime koymasıyla sözüm kesilmişti. Aldırış etmiyor gibi yapıp devam ettim.
"Bunun fonksiyonunu bun-" Eliyle benim elimi okşamaya başladığında yine sözüm kesildi. "Ne yapıyorsun?" Omuz silkti. "Özür dilerim." Kitapları kenara indirdim. "Hey Winter." Zaten yeterince yakınken daha da yakınlaştı. "Özür dilerim."
Sesi fısıldarca çıktığında elini saçlarıma götürüp düzeltmişti. "Galiba gayet senin gibiymişim." Yine fısıldadığında ikimiz de gülümsemeye başlamıştık. Elleri saçımdan yanağıma indi.
"Sorun değil." Bu sefer ben konuştuğumda yanağımı okşadı. Uzanıp beni öptüğünde bu sefer karşılık verebilmiştim. İkimiz de birbirimize doğru eğilmiş birbirimizin dudaklarının tadına bakıyorduk.
Nefes bile almadan geçirdiğimiz uzun sürenin ardından çekilip alınlarımızı birbirine yasladık bu sefer. Ben nefesimi düzenlemeye çalışıyorken o gözlerini kapatmıştı.
Yatağa uzandığımızda tavanı izlemeye başladık. "Daha önce kimseyi öpmemiştim." Sessizliği o bozduğunda şaşkınca yüzüne döndüm. "Ciddi misin sen? Koskoca Yoo Jimin'in ilk öpücüğü ben miyim?" Gülmeye başladı.
"Bunu başkasına söylesen inanmaz biliyorsun değil mi? Herkes senin gizli bir sürü sevgilin olduğunu konuşuyor." Başını salladı. "Biliyorum, ama ciddi anlamda ilkti. Sevgilim de olmadı daha önce. Peki sen?" Tekrar tavana döndüm.
"Ortaokulda bir kız vardı. Öyle anlamıştım zaten." Kaşlarını kaldırdı. "Ama heteroydu o yüzden benim için de sen ilksin." Gülümsedi. "Vay be koskoca Kim Minjeong-" O bitirmeden ben gülmeye başlayıp omzuna vurdum.
"Ailen nerede yaşıyor?" Başka bir konu açtığında tekrar yüzüne döndüm. "Buraya yakın bir mahallede. Pek tekin bir yer değil ama annem de ben de seviyorum." Başını salladı. "Baban? O sevmiyor mu?" Gülümsedim.
"Babam küçükken terk etmişti o yüzden..." Hemen konuştu. "Üzgünüm." Sorun olmadığını söyledikten sonra uzun süre farklı farklı konuları konuştuk. Onunla sohbet etmek cidden mükemmeldi. "Ben artık odama gitsem iyi olacak."
Beni geçirmek için o da kalktı. "Affettin mi şimdi?" Gülümseyerek sorduğunda ben kapıya yaslanmıştım. "Bilmem affettim mi?" Uzanıp dudağına hızlıca bir öpücük bıraktım. Eliyle gözünü okşarken kocaman gülümsüyordu. Geçmem için kapıyı açtı.
"Yarın da coğrafya anlatır mısın?" Başımı salladım. "Anlatırım." Ben çıktığımda el salladı. "Görüşürüz o zaman." Ben de ona el salladım. "Görüşürüz." O kapıyı kapattığında odama yürümeye başlayacaktım ki koridorda tekrar o kızı görmüştüm.
"İyi geçmiş galiba matematik." Başımı salladım. "Ah evet güzeldi." Tepki vermeden uzaklaşmaya başladı. "Sana da görüşürüz." Kendi kendime konuşup odama girdim.
Instagram
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
