MEZOPOTAMYA MASALI[ARA VERİLDİ]

4-B "Yeni Gelin"

Herkese Merhabalar 💕

Umarım bölümü beğenirsinizzz

Oy ve yorum atmayı unutmayın 🌸

4..Bölüm
"Yeni Gelin"

"Üzüldüğünü anlamayan, seni mutlu edemez."

                        Keyifli okumalar...                          

Gözünüzü ilk açtığınızda yabancı bir yerde olma'nın içinizde bıraktığı kötü hissi bilir misiniz? Çok kötüdür. Kendi odanızda değil de, yeni biriyle paylaştığınız odada uyanma hissi..

Gözlerim odayı taradığında, Halil İbrahim'in hala uyuduğunu gördüm. Saat 08:00 idi. Kalkıp banyoya girip duş aldıktan sonra giyinme odasına geçtim. Dolapdan beyaz, uzun bir elbise aldım. Burda, İlk gün beyaz elbise ve altın takardı gelinler.

Elbisemi giyip, kısa topuklu, krem tek bandımı ayağıma geçirdim. Odaya geri döndüğümde Halil İbrahim hala aynı pozisyonda yatıyordu.

Ayna'nın önüne oturup, biraz makyaj yaptım. Saçımı tarayıp kendi haline bıraktım, çekmeceden altınlarımı çıkardım. Onları da taktıkdan sonra parfümümü elime almıştım ki, Halil İbrahim'in ayaklandığını gördüm.

Aynadan baktığımda bana bakmamışdı. Direkt banyoya geçmişti. Parfümümü sıkıp ayağı kalktım. Odadaki dağınıkları topladım. Bu sırada kapı tekrar açılmış ve Halil İbrahim giyinme odasına geçmişti. kapı çaldı. Kapıyı açtığımda, çalışan olduğunu tahmin ettiğim orta yaşlı bir kadın vardı.

"Gelin hanım, Zeliha hanım çarşafı istedi." Dediğinde yutkunamadım.

Ne yapacağımı bilmyerek; "Tamam, biraz bekleyin." Diyip kapıyı kapattım.

Çarşafı tamamıyla unutmuştum. Birşey düşünmem lazımdı, birşey yapmalıydım. Aklıma gelen fikirle makyaj aynasını açtım. Makas vardı. Çarşafı yere indirip, elimi üzerine koydum.

Gözlerim kapatıp açtım. Makası elime degdirdim. Keseceğim sırada elimdeki makasla birlikte beni kendine çekmişti. Sert bakışlarını yüzümde hissediyordum.

"Ne yapıyorsun sen!" Diye sordu sinirle.

"Ne yapıyor olabilirim? Çarşaf vermek zorundayız ya! O işi hallediyorum." Dedim.

"Senin ben işine!" Dedi gözlerini kapayarak.

Makası elimden aldığı gibi, avuç içini çarşafın üzerinde kesmişti. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmiyordum. Arkasını dönerek banyoya girmişti. Birkaç dakika yeni olmadığı anlaşılmasın diye bekleyip, kapıyı açtım ve çarşafı verdim.

Kadın gittiği gibi banyonum önüne geçtim. Halil İbrahim elini sarmaya çalışıyordu. Kapıyı açıp içeri girdim.

"Yardım etmeme izin ver." Gözleri gözlerimle buluşunca, elindeki bezi bıraktı.

"Tamam, sar." Dedi.

Sargı bezini alıp eline sarmaya başladım. Yeteri kadar sardığımda, makasla kestim. Yüzüne baktığımda bakışlarını çekti. Dezgahdaki bantı da alıp yapıştırdığımda bitmişti.