"Deniz Kızı..."Babam bana hep Deniz Kızı derdi.O yüzden canımı oldukça acıtmıştı.Çünkü o kadar çok alışmış ve o kadar çok duymuştum ki babamın ağzından.Sanki bir an karşımdakini o zannetmiştim.Babam bana yüzmeyi küçük yaştayken öğretmişti ve iyi yüzebildiğim için bana Deniz Kızı derdi.Aslında bir sebebi daha var babamın adı Mehmet Denizdi.
Onun kızı olduğum içinde bana Deniz kızı diyordu.Yani iki sebebi vardı.Beni kurtaran çocuk hala benden cevap bekliyor gibi bakıyordu bana.O deniz kızı dediği andan itibaren denize dalmış denizi izliyordum.
"Yanlış bir şey mi söyledim?"
"Yoo hayır.."
"İyi yüzüyorsun." dedi gözlerimin içine bakarak.
"Teşekkür ederim." dedim.
Kafamı çevirip ona baktığımda bana baktığını gördüm.Sadece kafamı çevirdiğimde değil hep bana bakıyordu zaten.Bu durum beni ufaktan rahatsız etmişti."Her neyse iyi eğlenceler." dedim ve yanından o cevap vermeden ayrıldım.Beren'in arkadan seslerini duyuyordum. "Beren çok üşüdüm, çıkıyorum ben." dedim arkamı dönmeden.Çünkü her an döndüğümde beni kurtaran çocukla göz göze gelicektim.Şezlongta ki havluyu alıp kurulandım.Daha sonra üzerime elbisemi geçirdim.
"Deniz o çocuk kimdi?" Beren üzerini giyinerek.
"Hiç tanımıyorum." dedim.
"Ne konuştunuz o zaman?"
"Güzel yüzüyormuşum." dedim.
"Yalnız fena çocuk değildi he." dedi gülerek.
"Umrumda değil." dedim ve merdivenlere doğru yürümeye başladım.Bugün oldukça aksiyonlu ve yorucu bir gün olmuştu.Kesinlikle eve gidip dinlenmem gerekiyordu.
Yavaş adımlarla yürüyerek pansiyona vardık.Annem her zaman ki gibi yine resepsiyondaydı."Kızlar, deniz nasıldı?" dedi Annem.
"Soğuk.." dedi gülerek Beren.
"Sezon yeni açıldı.Isınır yakında." dedi Annem.
"Ben eve gidiyorum Anne yoruldum biraz dinleneceğim."
"Tamam tatlım."
Annem ve Beren'e " Görüşürüz." dedim yanlarından ayrıldım.Evimiz pansiyona yakın olduğu için hemen varmıştım.Kendimi direk banyoya attım.Banyodan çıktıktan sonra üzerime rahat pijamalarımı geçirdim ve kendimi yatağa bıraktım.Gözlerimi kapattığımda aklıma beni kurtaran çocuk geliyordu.Her ne kadar engel olmaya çalışsamda.En sonunda daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Gözlerimi açtığımda odanın zifiri karanlık olduğunu gördüm.Hemen kalkıp ışığı açtım ve saate baktım.
Saat 21:30 olmuştu.Saatlerce uyuduğuma inanamıyorum.Artık uykuyu bir şekilde bırakmam gerekiyordu.Aceleyle beyaz dantelli elbisemi giyinip üzerime kot ceketimi giyindim.Makyaj olarak sadece rimel sürüp sandaletlerimi giyindikten sonra pansiyona doğru yürümeye başladım.Her yerden müzik sesleri geliyordu.Çünkü burda ki pansiyonlar bizde dahil hep akşam eğlencesi yapıyoruz.Bu eğlence animasyon tarzı değil.Sadece dans ve müzik.Pansiyona vardığımda annem resepsiyonda yoktu.Mutfağa girdiğimde yine her zaman ki gibi güzel kokular gelmişti.Annem de mutfakta Mahide Sultan ile oturuyordu.Onu resepsiyon haricinde başka bir yerde görmek beni mutlu etmişti.
"Uykucu.." dedi Annem gülümseyerek.
"Çok uyumuşum ya...Alarm falan da kurmadım." dedim sandalyeye oturarak.
"Aç mısın Denizciğim?" diye sordu Mahide Sultan.
"Hemde çok." dedim Mahide Sultan'ın önüme koyduğu yemeklere başlayarak.
Yemek yedikten sonra annemlerin yanından ayrılarak eğlencenin olduğu yere doğru yürüdüm.Pansiyonda ki herkes pansiyonun eğlence kısmına geçmişti.Aslında bar gibiydi müzik dans olarak.Canlı müzik ve içkiler.Eğlence yerine vardığımda bazı insanlar dans ediyordu.Bazıları ise masalarda içki içiyorlardı.Tabi bizim pansiyonumuz da içkinin bir sınırı var.Annem o konuda çok dikkatlidir.
Bar kısmına geçtiğim de Kaan kokteyl hazırlıyordu.Hemen önde ki büyük var taburelerine oturdum."Kolay gelsin." dedim gülümseyerek Kaan'a.
"Sağol canım.Bugün oldukça enerjik müşteriler." dedi gülerek.
"Belli oluyor." dedim ve o sırada yanıma Beren geldi.
"Bugün buranın yoğunluğu ne böyle? Yetiştiremiyorum Deniz yardıma gelsene." dedi Beren.
Beren ile arada sırada bizde garsonluk yapıyorduk yoğun günlerde.Çünkü garson sıkıntımız vardı.
Kaan'ın verdiği kokteyleri tepsiye koyarak tepsinin üzerinde yazılı masaya götürdüm.Onları bıraktıktan sonra geri dönüp yeni tepsiyi aldım ve 9 numaralı masaya doğru götürdüm.Tam tepsiyi bırakıcakken beni kurtaran çocuğun yani Yiğit'in oturduğunu gördüm.Yanında bugün geldikleri arkadaşları vardı, belki akrabalarıdır.Oturan kızlara bakınca ne kadar açık giyindiklerini görünce biraz şaşırmıştım.Bizim pansiyonumuz böyle manzaralara elverişli değil çünkü.
Tepsiyi bıraktıktan sonra aralarından bir kız "Kuruyemiş tarzı şeyler ikram etmiyor musunuz?" dedi şımarık bir ses tonuyla. "Biz kendimiz ikram etmiyoruz.Eğer isterseniz getiriyoruz." dedim.Gözlerimi Yiğit'e çevirdiğimde beni süzdüğünü farkettim.Bu beni oldukça rahatsız etmişti."Peki o zaman bize getirir misin?" dedi.
"Tabii." diyerek yanlarından ayrıldım.İki tane kuruyemiş tabağı alıp masaya geri döndüm.Masaya bıraktıktan sonra adını bilmediğim esmer kız "Teşekkür ederiz." dedi.Bende gülümsedikten sonra yanlarından ayrılıp barın önündeki büyük tabureleri oturdum.Kafamı çevirip dans edenleri izlerken bir an gözüm Yiğit'e çarptı.Hala bana bakıyordu.Kafamı Kaan'a çevirdim.
"Bana da kokteyl hazırlasana Kaan.Alkollü olsun."
"Alkolsüz demek istedin herhalde." dedi Kaan.
"Sanırsın her gece içiyorum.Hazırla hadi Kaan."
"Annen duymasın da." dedi kokteyli hazırlarken.Çok içen bir kız değilim ay da yılda bir içerim orda alkollü kokteyl ötesi yok.
Kafamı arkaya çevirmeye utanıyordum.Çünkü çevirdiğim an beni kurtaran çocuğun yani Yiğit'in bana bakan gözleriyle karşılaşacaktım.Sürekli bana bakıyordu ve bu beni oldukça şaşırtmıştı.Kaan kokteyli verdiğinde içmeye başladım.Hafif slow bir müzik çaldığından herkes oturmuştu.Zaten o. kadar çok tepindiler ki oturmalarını normal karşılıyorum.Kokteyi içerken yanıma biri oturdu.Gözlerimi çevirdiğimde bunun Yiğit olduğunu gördüm.
"Deniz..." dedi gözlerimin içine bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kokusu
RomansaBir deniz kenarındayım.Gözlerim masmavi denizin ışıltısıyla parıldıyor.Kafamı kaldırıp gökyüzüne bakıyorum, martılar adeta ahenkle dans ediyor.Gözlerimi denize çevirdiğimde hemen önümde duran küçük ekmek teknelerini görüyorum. O sırada bir rüzgar e...