Ben Ateş'e bakarken bir anda gülmeye başlamasıyla anlık bir şok geçirsem de o gülmeye devam etmişti. Ne vardı bu kadar gülecek hiç anlayamamıştım. O hâlâ gülerken kızaran yanaklarımla onu incelemeye başladım. Mavi gözleri kısılmıştı ama artık daha parlak bakıyordu sanki. İki yanağında çıkan belediye çukurları vardı birde. Gamzeliydi benimki. Ekstra bir yakışıklılığı vardı işte. Saçlarının bir kaç tutamı yüzüne düşmüştü. Kasları beyaz gömleğinden belli oluyordu. İç çektim hafifçe. Düşüncelerim hiç iyi yerlere gitmiyordu harbiden. En sonunda gülmesi bittiğinde gözlerine baktım. Derin bir nefes vererek bana bakarken dudakları tekrar kıvrılmıştı. Bir eli belimdeyken diğer eli yüzüme düşen saçlarımı geriye itmişti. "Evet güzelim beni eve atabilirsin." Gülerek söyledikleriyle yanaklarımda ki sıcaklık seviyesi arşa çıkmıştı resmen yine de güldüm. Belimde ki elini tutarak ona arkamı döndüm. "Gel o zaman." Binamıza girip merdivenlerden çıkmaya başladım o ise sessizce peşimden geliyordu. 2. Katta oturuyorduk. Kapıyı yavaşça açtım ilk ben girdim ardımdan o. Gözleri evin içinde dolaştı. "Ne taraftan?" Sorusuyla sağ tarafı gösterdim. "Koridorun sonundaki oda benim " başını onaylar anlamda salladı. "Bir şey içer misin?" Gözlerini üzerime çevirdi. Kızlığıma doğru indi bakışları. Alt dudağını hafifçe yalarken yutkundum. "Mesela?" Sorusuyla yutkundum. Bakışlarımın hoşuna gittiği belliydi. Dudakları hafifçe kıvrılmıştı. Benim yanımda çok fazla mı gülüyordu bu adam ne? "Kahve,meyve suyu, kola var. Bira da var istersen" Annem arada bir içerdi bazen bende içiyordum o yüzden evimizde bulunurdu. Gözlerini tekrar üzerimde gezdirdi. Bakışlarını zaten çekmiyordu benden. "Türk kahvesi içerim." Gülümsedim istemsizce. Başımla onaylayıp mutfağa girdim. Ben hazırlamaya başlarken o da oturmuş beni izliyordu. Orta şekerli içiyordu. Tatilde kahve içmeye karar vermiştik o zaman Ateşle flört ettiğimiz için Gece benimle baya dalga geçmişti bu konuda o yüzden biliyordum. "Abim orta şekerli içer kahveyi ama sen orta tuzlu yaparsın de mi" kahkaha atmasıyla yüzümü buruşturup çok komiksin sen demiştim. Başımı olumsuz anlamda sallayıp anılardan kurtulmaya çalıştım. Hazır olan kahveyi fincana koyup ona verdim. Bu sürede hiç konuşmadık. Aslında konuşmaya değil yan yana olmaya ihtiyacımız vardı. Kendime kahve hazırlamamıştım. Çok sevmezdim ben. Kızlarla arada bir içmek hoşuma gidiyordu. Gece bazen fal bakardı. Almina kafadan bir şeyler sallardı. Aşkın'la bense ortama uyum sağlardık. Bir bardak su alıp yanına oturdum. Arkadaşlar bu rahatlık nereden geliyor evde annen yok mu demeyin. Hiç rahat değilim şuan. Diken üstünde oturuyorum burada. "Kiminle içiyordun?" Dedim bir anda şaşırdı ama çok kısa sürdü. "Araf'la birlikteydim. Buse ve Ebru da vardı." Kıskançlık bütün vücudumu kaplarken derin bir nefes verdim. Niye hep Buse yanında olmak zorundaydı? Sinirlerimi bozuyordu. Biliyorum Ateş onunla konuşmazdı ama kendime engel olamıyordum bu konuda. Nefret gibi güçlü bir duyguya sahip değildim Buse'ye karşı sadece beni sinir ediyordu. Yine sessizleşmiştik. Kahvesini bitirdi. Sonra bir yudum alıp masaya bıraktığım suyu alıp kafasına dikti. Ben bulaşıkları temizlerken de konuşmadık. Hadi ben kıskanıyordum kendi kendime triplenmiştim de ona ne oluyordu? Konuşsana be adam! Son kez elimi yıkarken belimde hissettiğim ellerle alt dudağımı ısırarak gülümsedim başımı önüme eğerken o da kulağıma eğilmiş vücudunu bana yaslamıştı. "Kıskanç kızım benim" kalın sesiyle yutkundum. Elini sabahlığın içine soktu parmakları karnımın üzerinde turladı yavaşça yukarı çıkarıp göğüslerimi okşadı. Sağ göğüsümü avucuna alıp sıktı. Parmakları arasından taşan göğsüme o küfür ederken ben kısık bir şekilde inlemiştim. O an evde anneminde olduğu gerçeğiyle sarsıldım anlık. Ben tezgaha yaşlanmıştım o arkamda bana yaslıydı ve elinin biri belimde biri göğüslerimdeydi. Bu durumu anneme açıklamak ise imkansızdı bir tık. Öyle her şeye kızan bir anne değildi hiçbir zaman olmamıştı. İstediğim yere gider istediğim saatte dönerdim ama evinde sevişmeme de izin verecek değildi. Biliyordum ki bu halimi görse odadan bile çıkarmazdı beni. Uykusunun ağır olması bir tık işime gelmişti açıkçası. Önüme dönmek istediğimde izin verip çekilmişti. "Annem evde biliyorsun." Hızlıca söylediklerimle dudakları kıvrıldı.
"Gitmemi mi istiyorsun?" Yutkundum.
"Evet, yani şey ben yarın gelirim zaten sizin oraya" yanaklarım kızarırken saçlarımı geriye ittim. Güldü hafifçe. "Tamam sen yarın gel bizim oraya" neden şuan benimle eğlendiğini hissediyorum? "Tamam" dedim hızlıca. Eğilip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Yüzümde aptal bir gülümse oluşurken halime bakıp tam piç gülümsemesi yolladı bana. "İyi geceler güzelim." Kapıya doğru ilerledi peşinden gittim. Ayakkabısını giydi ardından kalkıp gözlerini bana çevirdi. "İyi geceler" kısık sesimle gülümsedi. Benim yanımda çok fazla gülüyordu bu adam. Çokta güzel gülüyordu gerçi. Benden başkasının görmesini istemezdim. Bir anda üzerime eğilip tekrar öptü. Kıkırdadım. Derin bir nefes vererek arkasını dönüp hızlıca merdivenlerden indi. Kapıyı kapatıp hızlıca pencereme koştum. Onun gözleri de buradaydı zaten. Dudaklarının arasında yine sigarası vardı. Beni görünce arabaya bindi ve gitti.. Ben ise yüzümde ki aptal gülümsemeyle kendimi yatağa bıraktım. Bu adam beni öldürürdü harbi. Yaşadıklarımız gözümün önünden geçerken tekrar güldüm. Hatta kahkaha attım. Bir anda kapım açılınca olduğum yerde sıçradım ardından ayağa kalkayım derken ayağım yorgana takıldı ve yeri boyladım. O an annemin gülüşünü de duymuştum. Gözlerimi devirerek yerde bağdaş kurarak ona baktım. "Neye gülüyorsun gece gece?"
"Hiç" dedim hemen.
"Hiç öyle mi?" Tek kaşını kaldırarak bana baktı.
"Hı hı"
"Kızım oradan bakınca salağa mı benziyorum ben?"
"Yok anne" içime kaçmış sesimle ona baktım o ise hafif sırıtır bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Eve kimi aldın kız sen?" İşte gülerek bunu söylemesini beklemiyordum. "Kimseyi almadım anne ya kimi alacağım?" Annem niye hiç beklediğim tepkileri vermiyordu tırsıyordum hafiften. Kırıta kırıta yanıma geldi. Yüzündeki sırıtık ifade hâlâ gitmemişti bu arada. 'Ne oluyoruz Aylin hanım' demek istesem de gözlerimi kısarak ona baktım.
"Ha duyduğum erkek sesi başka yerden geldi yani" istemsizce kızaran yanaklarımla tekrar yutkundum. 'Ateş sen beni yaktın Ateşş!' içimdeki ses çok haklıydı şuan. Başımı önüme eğerken anneme alttan bir bakış yolladım. "Anne ya.."
"Anlat hadi anlat kızmıyorum bak." Ve bu sözlerden sonra aramızda olanları üstü kapalı bir şekilde anlattım anneme. Yaklaşık bir saat boyunca konuştuk. Yaşının benden büyük olduğunu da üstü kapalı söyledim annemde anladı zaten ama yorum yapmadı. Akıl verdi. Bir daha gece eve almamam gerektiğini söyledi. Tamam dedim sadece. Haklıydı. Kısaca annem artık damadını tanıyordu. Onayda vermişti. Yakın zamanda da tanışmak istedi. Ona da tamam dedim tabi. Gerçi sevgilim değildi yani net değildi anneme de söylemiştim ama tanışmak istemişti. Ve bundan damadının haberi olması gerekiyordu.
Karmen: Annemde artık seni tanıyor ve onayladı. Şey birde yakın zamanda tanışmak istiyor.
Hızlıca yazıp gönderdim. Saat dörde gelmişti. Yüzümde ki gülümsemeyle gözlerimi uykuya kapattım. İlk defa bu kadar mutluydum.
"Haydi gamzelim, gece yanar tenim.."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nasıldı ama? Aylin'ciğimle tanışın istedim. Baskıcı olmayan herkesin aradığı anne iandkajodw neyse bebişlerim.