Annemle olan konuşmamızdan sonra direkt uyumuştum. Sabah Ateş şirkete geçeceğini akşama anca evde olacağını yazmıştı. Yine de Ateş'lere sabahtan geçecektim. Gece'yle oyalanacak bir şeyler bulurdum. Muhtemelen Aşkın'da oradadır. Araf'la birlikteler ve Araf Ateş'in evinde yaşıyor bu yüzden sürekli Ateş'lere gidiyordu. Zaten ben hariç hepsi çoğu zaman aynı evin içindelerdi. Bu beni dışlamak değildi çünkü istediğim zaman oraya gidebileceğimi çok iyi biliyorum ve Aşkın ne zaman oraya gitse benimde gelmem için mesaj atıyor. Eh tabi işlerim oluyordu, yapmam gereken şeyler ve anneme ayırmam gereken zaman dilimleri. Hâl böyle olunca da çok fazla gidemiyordum. Bugün annem evde olsaydı gitmezdim ona vakit ayırmam gerektiğini biliyorum.
Bazı şeyleri çok fazla düşünüyor, düşüncelerimi açıklama gereği duyuyorum. Bunları boşverip hazırlanıp evden çıktım. Üzerimde pembe eteğim ve beyaz dar tişörtüm vardı. Yaz ayında olduğumuz için üşümüyorum. Çağırdığım taksiye bindim. Ateş'lerin adresini verirken aynı zamanda Gece'ye takside olduğumu ve taksinin plakasını ve canlı konumumu da yazmıştım. O ise seni bekliyorum bebeğim yazmıştı cevap olarak. Daha küçükken takside tacize uğradığım için korkuyordum ve ister istemez tedbir alma gereği duyuyorum.
Taksici abinin bakışları arada bana değse de çok uzun sürmüyordu. Muhtemelen üzerimdekiler yüzündendi ayıplayan bakışları. Evin önünde durduğumuz da parayı verip inmiştim direkt.Furkan bugün kapıda değildi sanırım. Ateş'le gitmiş olması da muhtemeldi. Pek umursamadan bahçeye geçtim. Gece kapıyı açtığında ikimizin de yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.
"Hoş geldin aşkım." Gece'yle sarılıp evin içine girdim."Hoş buldum aşkım." Gülümseyip mutfağa geçti bende peşinden ilerledim tabi. Aşkın tatlı yapıyordu Almina ise önünde ki yaprakları sarıyordu. Garip bir hazırlık hâli vardı.
"Neye bu hazırlık?" Sorumla bakışları bana döndü. Almina önüne aldığı yaprağa iç koyarken cevapladı beni.
"Neye olacak? Bora beyimizin doğum günü olduğu için hazırlık yapıyoruz." Bugünün Bora'nın doğum günü olduğunu tamamen unutmuştum.
26 Haziran.. hediye bile almamıştım çocuğa.
"Ben hediye almaya gidiyorum." Dememle hepsi bana ufak bir bakış atmıştı.
"Saat 4 gibi bizde alışveriş merkezine gideceğiz zaten bir işin ucundan tut hadi." Aşkın'ı onaylayıp önce onun dağıttığı yerleri toplamış sonra da Bora'nın ve diğerlerinin her zaman övdüğü kurabiyelerimden yapmıştım. Tadı gerçekten güzeldi.
Sonra ise alışverişe çıkmıştık. Herkes farklı mağazalara dağılmıştı. Almina özel bir şey aradığını söylerek sex shopa girmişti. Evet kendisi baya özel bir şey arıyordu.
Gece saatlere bakacağını söylemişti Aşkın ise rastgele bir mağazaya girmişti. Ben ise Bora'nın laf arasında müzik kutusu ve kitapları sevdiğini söylediğini hatırladığım ama emin olamadığım için bir müzik kutusu almıştım şimdi ise kitaplara bakıyordum. Bora öyle klasik kitaplar okuyan biri değildi. "Klasiklere hiç gelemem beni sarmıyor, Wattpad hikayeleri okuyorum yavrum ben" demiş ve kahkaha atmıştı. Gözlerim kitapların üzerinde gezindi, Su Tanrısının Gelini'ni gördüğümde gülümsedim istemsizce. Benim sevdiğim ve sonu mutlu biten bir kitaptı. Bora bu kitabı okumamış olabilirdi. Seri hâlinde 4 kitaptan oluşuyordu. Kitabı elime alıp inceledim en sonunda almaya karar verdiğimde kasaya geçmiş ve ödeme yapmıştım.
Kızlarla buluşacağımız kafeye doğru ilerlemeye başladım.Almina'nın biraz ileri de iç giyim mağazasından içeri girdiğini gördüğümde onun girdiği mağazaya doğru gitmiştim. Biraz sonra ise elinde ki beyaz geceliği incelediğini gördüm. Fantezi takımlarından olmalıydı. Jartiyerli geceliklerdendi sanırım. Güldüm ister istemez yanına gittiğimde gözlerini beni buldu. Sırıtarak elindeki geceliği gözümün önüne getirip "Sence nasıl? Bana yakışır mı?" Dediğinde gülmemeye çalışarak inceledim. Göğüs kısmı dantelli arkasında çaprazlama ipleri vardı. Altında ki beyaz jartiyerle gayet güzeldi. Almina'nın beyaz tenine de oldukça yakışırdı.
"Güzelmiş yakışır aşkım." Güldü.