Sabah erkenden kalkmış yazlığa geçmiştik. Tabi Ateş, Bora, Asır ve Araf'ta gelmişti. Buse'yle Ebru ise yarından sonra geleceklermiş. İşleri varmış falan. Hiç gelmeseler de olurdu oysa. Şimdi ise Aşkın ve Gece kahvaltı hazırlıyordu Almina bahçeye sofrayı kuruyor ben ise tezgahta oturmuş çikolata yiyordum. "Aşkım şu tepsiyi götür bahçeye" Gece bana bakarak içinde kahvaltılıklar olan tepsiyi işaret etti. "Tamamm" dedim m'leri uzatarak. Gülüp başıyla onaylamış ve kızarttığı patatesleri tabaklara koymaya başlamıştı. Elimdeki çikolatayı ağzıma tıkıştırıp zıplayarak tezgahtan indim. Tepsiyi alıp bahçeye çıktım hemen. Mutfaktan bahçeye açılan bir kapı olması çok güzeldi. Yoksa eline tepsiyi al dolaş dolaş kim uğraşacak canlarım. Bahçeye çıktığım da gözlerim ilk erkekleri buldu. Hepsi oldukça ciddiydi Bora dışında. Muhtemelen iş konuşuyorlardı. Gözlerim Ateş'i buldu. Elinde ki sigarayı her içine çektiğinde yanakları içine çöküyordu. Çok yakışıklıydı. Üzerinde beyaz kaslarını belli eden dar tişört vardı. Altında ki siyah pantolonuyla ilk defa bu kadar sportif görüyordum onu. Gözlerimi üzerinden çekip Almina'nın yanına ilerledim. Elimdeki tepsiyi Almi'ye uzatıp kendimi sandalyeye bıraktım. Almina yüzümü süzüp dudaklarıma baktı. Muhtemelen çikolata olmuştu ama pek umrumda değildi isterse Ateş dudaklarıyla temizleyebilirdi. Sadece dudaklarım temiz olsun diye canım farklı anlam çıkartmayın. "Ay Karmen git ağzını temizle yavrum bu hâl ne?" Göz devirip dudaklarımı öne doğru büzdüm. "İstemiyorum" omuz silkerek söylediklerime göz devirdi. Masanın üzerinde ki peçetelerden birini alıp dudaklarımı silmeye başladı. Tabi bunu yüzümde virüs varmış gibi yapmasa daha iyi olabilirdi. "Ya Almina bırak bebek miyim de benimle uğraşıyorsun ay acıdı ya!" Gülerek "Benim bebeğimsin canım" demiş dudaklarımın temiz olduğuna emin olarak beni bırakmıştı. Bora gülerek "benimde bebeğim olabilirsin canım" diye seslendiğinde güldüm. Bora her zaman böyleydi güzel olduğumu ima eder dalgasına konuşurdu ama esasında Almina'ya karşı hisleri olduğuna emindim. Bu sırada hiç beklemediğim bir şey oldu ve "Anca yarrağım olur senin bebeğin" Ateş'in Bora'ya ters bakışlar atarak kurduğu cümleyle Almina kahkaha atmış ve "Aldın mı cevabını" demişti. Bense irice açılan gözlerle Ateş'e baktım onun gözleri de benim üzerimdeydi. Gözleri daha mı koyulaşmıştı sanki. Gözleri giydiğim kısa askılı üzerinde çiçekler olan pembe elbisemin üzerinde gezindi. Ardından gözlerini tekrar gözlerime çevirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dün Aşkın'la olan küçük öpüşmemizden beri bir garip bakıyordu bana. Nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum garipti sanki bir şeye karar vermeye çalışıyor gibiydi. Gece ve Aşkın elindekilerle masaya geldiğinde gözlerini üzerimden çekmiş ve Araf'la konuşmaya devam etmişti. Sofra tamamen hazır olduğunda Almina erkekleri çağırmıştı. Ateş masanın başına otururken ben sol tarafına oturmuştum. Benim hemen yanımda Gece onun yanında ise Bora vardı. Tam karşımda sırayla Asır, Almina ve Aşkın oturuyorlardı. Diğer başta ise Araf vardı. Ortamda rastgele bir konu açılmışken pek bir şey yiyesim yoktu. Bir anda bacağımda hissettiğim sıcak elle şok içinde Ateş'e doğru döndüm. O ise umursamazca ortamdaki konuyu dinliyor bazen karşılık veriyordu. Yavaş yavaş bacağımı okşarken yutkundum ve tabağıma aldığım salatalıkla oynamaya başladım. Asır bana baktı "sen niye yemiyorsun kız benekli?" dediğinde göz devirdim yanaklarımda küçük küçük kırmızı izler vardı beyaz tenli olduğum için yanaklarım hep biraz kızarık olurdu. O yüzden çok dikkat çekmiyordu yine de Asır bana benekli demekten vazgeçmiyordu. "Hiç yiyesim yok." Dedim gülümseyerek "Çikolatayı yediğin için olmasın o" annem gibi konuşan Aşkın'a umursamazca omuz silkmiştim. Olabilirdi. Ateş elini yavaşça yukarıya çıkardığında yutkundum. "Ne yapıyorsun?" Fısıldayarak konuştuğumda gözlerini gözlerime çevirdi. "Ne yapıyorum?" Bacağımı sıktığında yanağımın içini ısırdım inlememek için. Hâlime bakarken dudakları yukarı kıvrıldı ve elini çekti.
