Zeyno gelin çatıya çıkarak ya beni bugün sınava götürürsünüz ve kendimi aşağı atarım dediğinde Mirza Ağa şaşkın bir şekilde bakıyordu herkese gücü yeten adam karısına gücü yetmiyordu ortanca karısı elini omuzuna atarak bırak atsın kendini dediğinde...
Bana bakarak at o elindekini yoksa seni yakalarsam kendi elimle cezanı vereceğim dediğinde başimi iki yana sallayarak Uzak dur benden diye bağırmaya başladığımda Dicle arkasından gelip kolundan tutarak ne olursun çık Mirza dediğinden ona bakarak yenge beni bırak bu haddini fazlasıyla açtı dediğinde ona bakarak canıma kıyar senin boynunda kalırım herkes karısını öldüren adam diye bahseder senden diye bağırdığında bana bakarak yavaş bir şekilde yaklaşmaya kalktığı anda Dicle tekrar kolunda tutarak çık dışarı görmüyor musun o deli bari sen akıllı ol dediğine bana bakarak seninle görüşeceğiz unutma Zeyno hanım.
Parmağını bana doğru sallayarak bunun hesabını vereceksin elbette seni yanlız bir şekilde yakalayacağım.
O gittikten sonra derin bir nefes alarak dicle'ye bakıp minnetle ona bakarak teşekkür ederim dediğimde tebessümle bana bakıp elini omuzuma koyup sen çok cadı bir insansın gerçekten onu çileden çıkardın Demir kapıyı nasıl açtı ona bile hayret ediyorum dediğinde tebessümle ona bakıp gerçekten ben de merak ediyorum nasıl açtı dediğinde Dicle o anı görmen gerekiyordu anlatamam.
Dicle ile birlikte odaya girdiğimizde kapı gerçekten sanki yerinde sökülmüş gibiydi Dicle bana dönerek sen delisin bu adam senden de deli sonunda tamamıyla çıldırdı.
Dicle'ye bakarak bunlar onun iyi günleri.
Dicle bana bakarak neden böyle düşünüyorsun ki dediğinde ona bakıp karısı hamile bana gelip ona el sürmediğini ve onu sevmediğini söylüyor neden yalan söylüyor ki koskocaman aşiretin ağası bana yalan söyleme gereğini nereden duyuyor dediğinde Dicle bana bakarak sence Fatma doğru mu söylüyor dediğinde ona bakıp bu konuda yalan söyleyecek değil ya sonuç olarak yarın öbür gün karnını şiştiğinde herkes bunu öğrenecek.
Bana bakarak istersen sorabilirim dediğinde başıma iki yana sallayarak hayır sorma kendisinin söylemesini istiyorum bana gelip yalan söyleyerek fatma'ya kesinlikle el sürmediğini ve onu sevmediğini dile getirip beni kandırmaya çalışıyor dediğinde Dicle bana bakıp sizin aranıza girmek istemem ama işin gerçek yüzünü öğrenmeden Mirza ile aranı kötü etme.
Dicle'ye bakarak umurumda değil dedikten sonra Dicle ile biraz sohbet ettikten sonra Dicle odadan çıkıp gittiğine birkaç dakika sonra yukarıya gelen adamlar kapıyı yapmak için geldiklerini söyleyince aşağı inerek mutfağa geçip bir şeyler hazırlamaya başladım kendim için acıkmıştım.
Masada oturup yemek yerken Fatma içeriye dalarak bence sen yaşadığın için dua etmelisin daha fazla şansını zorlama çek git bu evde yoksa senin ölümün mirza'nın elinden olacak ona bakarak galiba senin ölümünde benim elimde olacak ikide bir önüme dikilip bana bir şeyler söyleyip durma moralimi de bozma çek git gözümün önünden zaten canım sıkkın dediğinde bana bakarak evime gelmişsin koma olarak ve kocamın 3 eş olarak bu evdesin bunu sakın unutma haddini bil bana karşı sesini kesinlikle yükseltme yoksa sana haddini bildiririm dediğinde tövbe estağfurullah deyip elimi yukarıda tutup dua etmeye başladım Allah bana sabır versin diyerek tabağıma alıp yukarıya doğru gittiğimde.
Adamlar daha kapıyı yaptıkları için mirzanın çalışma odasına geçip orada yemeğime devam ettim çünkü aşağıda biraz daha kalsaydım hamile bir kadının katili olabilirdim belli bir zaman sonra karnımı doyurup kalktıktan sonra tabağı elime alıp tam çıkacağım sıra kapının açılması ile mirza'nın içeriye girmesi bir oldu.
Bana bakarak üzerime doğru yürümeye başladı şimdi söyle nereye gideceksin kaçacak hiçbir yerin yok dediğinde ona bakarak bana yaklaşma diye bağırmaya başladım masanın üzerine çıkıp öbür tarafa atladığımda hızlı bir şekilde masanın üstünde atlayıp bana yetiştiğinde kolundan tutup beni kendine çevirerek şimdi söyle bakayım neden kapıyı açmadın dediğinde başımı yere eğerek canım öyle istedi odama girmeni istemiyorum git Fatma'nın yanına kimin yanına gidiyorsan git ama benden uzak dur dediğinde.
Bana doğru yaklaşarak sıcak nefesini boynuma bırakıp konuşmaya başladı ben sakin bir adamı değilim öyle herkese affeden bir adam hiç değilim sana müsamma gösteriyorsam bil ki sana değer verdiğim için dediğinde gözlerimi masaya dikerek maksat ona bakmamaktı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şimdi söyle bakayım neden yine delirdin iki gün önce sakindin gayet seninle bambaşka bir yola girecektik neden yine başa döndük dediğinde hızlı bir şekilde gözlerimi onun gözlerine dikerek bence sen düşün bunu gayet iyi anlarsın şimdi beni bırak gitmem gerekiyor dediğinde başını iki yana sallayarak beni kendine doğru çekip göğsüne bastırarak senin kokun olmadan uykum gelmez bunu neden anlamıyorsun dediğinde başımı iki yana sallayarak gelir hem de çok güzel gelir.
Bana bakıp şifreyle konuşma dümdüz bir şekilde konuş ne anlatmak istiyorsan anlat ki seni anlayayım dediğinde başımı kaldırıp gözlerinin içine bakarak bana yalan söyledin anladın mı ve yalanını kendin itiraf edeceksin ben sana niçin ne hakkında yalan söylediğini söylemeyeceğim bana yalan söylediğin gibi doğruları da kendin gelip anlatacaksın dedikten sonra kolunu tutup hızlı bir şekilde itekleyerek oradan ayrılıp kendi odama doğru gittiğimde kapının yapıldığını görünce içeriye girip tam kapıyı kilitleyeceğim sıra ayağını kapının arasına koydu hızlı bir şekilde itekleyerek içeri girip.
Bu kapıyı kilitleme yoksa bunu da kırarım anladın mı hem bak Demir kapıyı söktüm tahta kapı taktım çünkü demir kapı kolay kolay kırılmıyor omuzum mahvoldu diyerek elini omuzuna koyup ve ovaladığı zaman.
Hiçbir şey söylemeden arkamı dönüp banyoya geçerek kapıyı kapatarak banyoda beklemeye başladım arada belli bir zaman geçtikten sonra kapıyı tıklayarak bence şu kapıyı aç artık yoksa gerçekten yine kıracağım dediğinde adamın deli olduğunu ve yapabileceğine gayet iyi bildiğim için kapıyı açarak içeriye girdiğimde elime tekrar kitabımı alıp pencerenin önündeki kanepeye oturup okumaya başladım karar verdim onunla konuşmayacaktım her ne pahasına olursa olsun onunla hiçbir şekilde diyalog kurmayacaktım.
Yanıma gelip oturduğunda elini omzuma koyup hangi kitabı okuyorsun deyip kitaba baktığında ona hiçbir şekilde bakmadan kitabımı okumaya devam ettim elini uzatıp bana da verir misin Bir bakayım dediğinde hızlı bir şekilde kitabı alıp onun eline koyup al oku diyerek tam ayağa kalkacağım sıra kolumdan tutup beni tekrar geri çektiğinde kucağına oturmuştum kalkmak istediğimde tekrar sıkı bir şekilde beni tutmuştu gözlerimin içine bakarak hiçbir yere gidemezsin anladın mı dediğinde başıma iki yana sallayarak giderim bana hiç kimse engel olamaz.
Dediğinde bana bakıp bak sinirliyim hiçbir şey istediğin gibi gitmiyor Suna ile Mehmet'i bulamadım sanki yer yarıldı içine girdi aşiret beni sıkıştırıyor onları acil bulmam gerekiyor ama onları bulamıyorum ve bütün öfkemi senden çıkarmak istemiyorum onu kucağına oturmuş bir şekilde elimi omzuna koyarak gözlerin içine bakıp çıkarırsa ne olacak öldürecek misin sence bu umurumda mı zaten seninle evliyken ölü bir insan olduğuma göre hiçbir şey değişmeyecek dediğinde derin bir nefes alarak başıma göğsüne koyup saçlarımı okşamaya başladı yapma bu dünyada sadece beni sakin bir şekilde gören tek kişi sensin öfkemi kesinlikle senden çıkarmak istemiyorum sen benim için çok değerlisin bunu sakın unutma dedikten sonra bana tekrar sarılıp derin nefesler alıp verdiğinde artık onunla tartışmak istemediğim için belli bir müddet sessiz kalmak biraz sanki iyi olacak gibiydi.
Tam Fatma aklıma geldiğinde gözlerine bakarak bırak beni diye bağırmaya başladım da bana bakıp hiçbir yere gidemezsin burada ve benim kucağımda kalacaksın.
Sizce Zeyno haklı mı Mirza hakkında ama bence Allah bir daha yardım etsin gerçekten daha onun kötü günler bekliyordu.
