4

46 8 2
                                    

"Rosé abla hadi uyan" hae'nın sesiyle gözlerimi araladım ve ona baktım "hae bişey mi oldu?"  hae soru sorarken yatak da dikleştim "rosé abla babam seni çağrıyor" telefonumu elime aldım saat tam olarak 08.30'du alarmım niye çalmamıi ki of bu neden hep beni buluyor "tamam prensesim hemen geliyorum" hae kafasını sallayıp zıplayarak odadan çıktı gerçekten mutluy du

Kalkıp hemen rutin işlerimi halledip üzerime günlük yeşil beyaz çiçekli bir elbise giydim beyaz spor ayakıbımı da giyip saçlarımı salık bıraktım telefonuma gelen mesaj sesiyle elime telefonu yatağımın üzerinden aldım jiminden gelmişti calişma odasına bekliyordu telefonu kapatıp hemen odamdan çıkıp çalışma odasına gittim kapını önüne geldiğimde hemen kapıyı tıklattım içerden gir sesini duymamla  hemen içeri girdim.

"beni çağırmışsın?"  jimin arkasını dönüp bana baktı "evet"  kollarımı birbirine bağladım "konu nedir"  "hae'nın bugün doğum günü ve ona süpriz hazılamak istiyorum" ben bunu bilmiyordum çünkü hae bana hiç söylememişti bende sormamıştım zaten " aklında bir şey varmı" kafasını hayır anlamda salladı " benimde bir fikrim yok o zaman şöyle yapalım birimiz hae dışarı çıkartıp onu oyalasın bende pastasını hazırlıyım" " güzel fikir sevdim"  yapmacık bir glümseme sundum "bana içten gül asi kız" bu çoçuk fazla zeki gerçekten " gülmem için bir sebep sun bana"  adım adım bana yaklaşmaya başladı  o salak baş rol kahramanlar gibi geriye hiç gitmedim ve bana yaklaşmasına izin verdim "haklısın bir sebep sunamam sana sen sadece benim çalışanımsın" 

aklıma yarası gelince elim hemen yarasına gitti "ağrın varmı" elimi tutdu " ağrım yok ama pansuman gerekiyor sanırım"  elimi çektim ve ilaç dolabına gittim gereken malzemeleri alıp jiminin kolundan tutup onu koltuğa oturdum  "sakin ol asi kız" söylediği şeyle göz devirdim "yaran hafife alıncak bişey değil enfeksiyon kaparsan çok ciddi sonuçlara gidebilir" "farkındayım asi kız "  "bana asi kız deme artık çıkar üsründekini de pansumanı yapim artık" jimin tam harekete geçmiştiki odanın kapısı bir anda açıldı kapıya baktığımda bir bayan hatta çok güzel bir bayan yanında da hae vardı ben hemen pansuman malzemelerini arkama sakladım 

"noluyo burda" o güzel bayan konuşunca jiminde konuşmaya başladı " anne bazen çoçuk gibi oluyorsun" bu güzel bayan jiminin anesimiymiş umarım yanliş anlamımştır bizi " rosé abla siz napıyorsunuz burda bir saatir benimle ilgilenirmisiz birazcıkta"  haenın tatlı kızgınlığı onu daha bir tatlı yapıyordu onun yanına gittim tam saçlarına dokuncaktım ki jiminin annesi hae diğer tarafına aldı " dokunma torunuma senin o pis ellerinin torunuma dokunmasını istemiyorum" 

rosé sakin ol kendini kısaca tanıt ve olaydan çık " merhaba bayan park ben ben park chaeyoung ama kısaca rosé diyebilirsiniz ben haenın bakıcısıyım asıl mesleğimde aşcıyım 2 aydır da hae ya bıkıcılık yapıyorum sormak istediğiniz bir soru varmı varsa buyrun çekinmeyin"  önce biraz yüzüme baktı ardından jimin araya girdi "hae bebğim sen halanın yanına git hadi" hae kafasını olumlu sallayıp odadan çıktı.

"Anne sen napiyosun ya delirdin mi sen, haenın yanında ne bu harketler?"

"bana sen hesap mı soruyorsun ne hakla annenim ben senin" 

"annemsin evet onu inkar etmem ama kızımın yanında benim işcime bağıramazsın hae birtek onunla mutlu oldu" 

"ne bu faişeylemi mutlu oldu yalandır o ben gelmesem kim bilir burda ne haltlar döncekti" faişe hayatımda daha önce kimse bunu demişti yanlış anlaşılmak böyle bir şey insanlar hemen ön yargılı davranırlar "ben özür dilerim ama yaptığım yanlış bir şey yok ben en iyi eşyalarımı topliyim" odadan çıkmak için adım attım  jimin kolumdan tuttu " hiç bir yere gitmiyorsun, anne bu kız benim hayatımı kurtardı ben bir savaşa girdim ordan kurşun sıyrık ile geçti rosé annesi bir doktormuş rosé ise temel kurallırı biliyormuş" jimin t-shit nü çıkarttı ve pansuman bandını hızla çekti 

"jimin napıyorsun dikişin açılcak" annesi sadece şaşkınlıkla baka kaldı "herkes sen değil anne şimdik rosé özür dile dilesen faydası olmicak gerçi açtığın yarayı küçük bir kız çoçuğu düzelticek"jiminin gözleri dolmuştu onunda yarası vardı bariz belliydi kafasını cama doğru çevirdi iki elimide yanaklarına çıkarttım ve  kafasını bana çevirmesini sağladım gözlerindeki yaşlar çoktan akmıştı " ağlamak utanılcak bir şey değil ağla dök içini kimse seni yargılamaz" jimin gözlerime baktı ardından kendini çekti  " ben her şey için üzgünüm sizi öyle görünce bir an yanlış anladım  " bakın bayan park sizden tek ricam insanları dinlemeden ön yargılı davranmayın ayrıca diğelim öyle oldu 30 yaşınızdaki oğlunuzun özel hayatı bu sizi ilgilendirmeyen bir konu"

"haklısın rosé gerçekten çok haklısın ben gideyim artık evime" tamam ileri gitmiş gibi hissediyorum ama gerçekler "iyi günler bayan park" bayan park odadan çıktıktan sonra jiminin yanına gittim camdan bakıyordu sadece  " jimin gel yarana pansuman yapim bak enfeksiyon kapıcaksın açık durması iyi değil"  " rosé gerçekten ben engellemeseydim gitcekmiydin" gidebilirdim ama hae çok sevdim onu gördüğüm zaman gitmezdim"  anladım diyerek kafa salladı " ben yaparım pansumanı sen hae nın yanına git o endişelenmiştir"  tamam anlamında kafa salladım  ve yavaş adımlarla odadan çıktım kapıyı kapatmamla o nun ağalama sesini ni duydum onun zayıflığı annesiydi geçmişi kötü ama geleceği güzelleşen bir adamdı sanırım tek haenın ruhunu değil babasının da ruhunu iyiştericektim.

orendaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin