7

48 7 6
                                    

Aşk nedir? iki insanın ölümüne sevgi ve güven duygusuna denir, ama bizim aramızdaki aşk değildi. Hayranlıktı benim ona olan hayranlığım, kendimi kaybetmeme sebep oluyordu ama oda rahatsız değildi bu durumdan, oda bunu seviyordu biliyorum çünkü hissediyordum .

Dudaklarımız şevketle ve tutkuyla birleşiyordu, beni belimden tutup koltuğa yatırıp daha da derinleştirdi ellerim saçlarına götürüp hafif çekiştirdim eli narin bir şekilde belimi okşuyordu ve bu bana haz veriyordu durmamız gerekiyordu biliyordum aramızda bir aşk yoktu ve ben aşık olduğum kişiyle yapmak istiyordum, artık nefesim tükeniyordu dudaklarımızı ayırdım ve gözlerimiz birbirine bakıyordu nefeslerimiz birbirine karışıyordu  bir şeyi fark etmiş olucak ki üzerimden kalktı ve hızlı hızlı konuşmaya başladı.

"Rosé, ben özür dilerim istemediğin bişey yaptım kendimi bir an kaybettim kendini kötü hiss-"

en sonunda elimle ağızını kapatıp konuşmaya başladım.

"Jimin lütfen sus, senin bir hatan yok kendimide kötü hissetmiyorum. Ayrıca kendini birtek kaybeden sen değilsin."

elim hala ağzındayken kapı çalmıştı elimi hemen ağzından çektim. 

"Bu kim ki?"

kafasına bir şey dank etmiş gibi ordan oraya koşmaya başladı, en sonunda durup üstünü düzelti ve bana baktı o sıra yine kapı çalmıştı.

"Rosé, sugaya haber vermiştim ben o gelmiş olmalı." 

ne suga'mı gelmişti ve ben bunu yeni öğreniyordum, hemen saçlarımı ve üstümdeki beyaz crop düzelttim ve pantolonumu belimden yukarı çektim, beraber kapıya ilerledik o sırada aynaya baktım ki dudağım şişmişti Jimine baktığımda oda benden farksız değildi, kapı bir daha çalınca kendime gelip kapıyı açtım.

"Bir saattir kapıyı çalıyorum nerdesiniz siz ya. "

azarlayarak içeri girdi üstünde gri bir eşofman takımı vardı rahat ve şalaş giyinmeyi seviyordu. 

"sanada merhaba suga."

suga jimine öldürürcü bakışlar atmıştı ama sonra bir şey fark etmiş gibi bana baktı.

"sizin dudaklarınız niye şiş ve kızarık lan?"

ben kaskatı kesilmişken jimin rahattı ve çok rahat bir şekilde vebap verdi. 

"kuzenini biraz yedim de ondandır."

 alaycı bir gülümseyle söylemişti bense yüzüm kızarık bir şekilde bu durumdan nasıl kurtulabilirim diye düşünüyordum .

"Jimin seni sikerim." 

"olur bebeğim."

en sonunda dayanamayıp konuyu ben değiştirdim

"konuşcağınız konuyu sikim."

ikisi birden bana bakıp gülmeye başladılar. 

"benim minik sincabım bizimi sikcekmiş seninki küçüktür zevk vermez."

elimi kaldırıp yanağına vurdum tabiki fafif hala gülüyordu.

" geçin içeri benden kahve yapıp geliyorum."

" yaa bırak şimdik kahveyi." 

elimden çekip benide oturma odasına götürdü ve koltuğa oturttu.

"size bomba gibi bir haberle geldim."

jimin arkasına yaslanıp cevap verdi.

"nedir o bomba haber?"

"mina evlenmiş, hemde kimle biliyormusunuz?"

bu sefer ben cevap verdim.

"kimle?"

orendaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin