Okuldan çıktım aceleyle kütüphaneye doğru yol aldım.Vardıyamın başlamasına 5 dakikadan az kalmıştı.
O kadar hızlı yürümeye başlamıştım ki bacaklarımda ağrılar hissetmeye başladım. Caddeye yaklaştım hızlıca koştum karşıya geçecektim ama geçemedim sadece kırmızı bir arabanın lastiğinin kayma sesini duymuştumGözümü açtığımda hastanedeydim kolumda takılı, bitmek üzere olan bir serum poşeti vardi. Etrafıma bakındım en son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Allah kahretsin vardiyaya geç kaldım apar topar ayağa kalktım ki kapıdan 1.90 boylarında veya daha uzun kahverengi saçlı bir çocuk girdi.
-Ayaklandığınıza göre iyisiniz hanımefendi.
-İyiyim teşekkür ederim.
-Kusura bakmayın...
Yolda size çarpan şoför benim.-Hayır canım ne kusuru ben çok acele ediyordum yola atlamamalıydım.
O sırada ayak sesleriyle konuşma kesildi ve içeriye hemşire girdi. Sorduğu soruları cevapladım ve taburcu oldum.
Odanın kapısına yöneldim arkamdan kırmızı arabalı şoför geldi.-Burcu pardon Burcu Hanım, isterseniz sizi gideceğiniz yere bırakabilirim.
-Adımı nereden biliyorsunuz?
-Doktor ile konuşurken...Ordan öğrenmiştim.
Doğru ya akıl edememiştim.-Gerek yok işe otobüsle gidebilirim.
-İşte mi çalışıyorsunuz?
-Evet, okul çıkışında işe gidiyorum.
-Nerede çalışıyorsunuz?
-Kültür merkezi kütüphanesinde kitap getir götür takipçisiyim. Ama maalesef bu gün işe geç kaldım.
-Tamamdır, iyi günler.
Dedi ve odadan çıkıp uzaklaştı.Daha yeni sizi ben bırakayım diyen adam bu muydu? Kütüphanede çalıştığımı duyunca benden nefret etmişti galiba.
Sanırım beni nazik, evinde okuldan gelince sıcak çikolata içerek ders çalışan kızlardan zannetmişti. Her neyse umurumda değil zaten desem bile çok sinir olmuştum. Bir daha karşılaşırsak ondan bunun hesabını soracaktım yüzsüz şey...Umarım beğenirsiniz bölüm daha yeni olduğu için sıkmış olabilir. 1. Bölümden direkt konuya giriş yapmak istemedim desteklerinizi bekliyorum ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Güneşten Daha Güzel
RomanceAy mıydı geceyi güzel yapan yoksa ışığını Ay'a veren Güneşte miydi asıl mesele?