not for sale, minsung

ᰔᩚ⁵

Oha ne ara 5 bolum yazmisim

İlk defa ficlerimi bu kadar ilerlettim be Bloody history 12 bolumdu ondan uzununu yazmadim😔😔

Neyse ya Allah bismillah basliyoruz

...

Gözlerimi araladığımda kucağıma kafasını yaslamış olan Jisung'u görmüştüm, film ise hala devam ediyordu.

- Jisung.. Jisung.

Uyuya kalmıştı, ses gelmiyordu.

Kafamı biraz eğip suratına baktığımda ise, sevimli bir surat ile karşılaşmıştım.

Ne zamandan beri benimle bu kadar samimiydi bu çocuk?

Bir an aklıma üşümüş olabileceği gelmişti, hastaydı sonuçta.

Kafasını yumuşak bir şekilde koltuğa koymuştum, sessizce yatak odasından örtü getirmiştim.

Jisung'un üzerine örterek, yanına oturmuştum. Bu noktadan onu net bir şekilde izleyebiliyordum.

Bana 365 gün aralıksız hasta bebek Jisung'a bak deseler, bakardım galiba. Bu sevimli surat buna değerdi çünkü.

Bir anda kapı çalmıştı, hızla ayağa kalkıp iç çekmiştim, büyük ihtimalle Felix ve Hyunjin gelmişti.

Kapıyı açtığımda, ellerinde pizza paketleriyle Felix ve Hyunjin vardı önümde. Hızla elindeki paketleri mutfağa koymuş, yatak odasına gitmişlerdi.

Hızla pizza paketlerinin üzerine yığılmıştım bende, bu sırada Felix odasından çıkmıştı.

- Biz Hyunjin ile birkaç arkadaşıyla yemeğe gidiyoruz, lüks bir yere gideceğiz diye hazırlanalım dedik.

Felix üzerindeki kombini bana göstermişti, ben de onaylar bir surat yapmıştım.

- Pizzalar da sizin, sen yemek yapmayı beceremezsin diye getirdik.

- Ya Felix!

Ağzıma tıktığım nugget ağzımdayken konuşmaya çalışmıştım, bu sırada Jisung koltuktan kalkmış, kafasını arkaya çevirmiş bize bakıyordu.

- Oha pizza!!

Hızla yerinden kalkıp pıtı pıtı masaya gelmişti, yanıma oturmuştu.

- Nasıl olmuşum bebeğim?

Hyunjin üstündeki kombini Felix'e göstermişti, Felix ise onaylar anlamda kafa sallamış, gidip yanağından öpmüştü Hyunjin'i.

Ben ikiliyi izlerken, yanımda pizzayı afiyetle yiyen Jisung'a bakıp, bana göz kırpmıştı Hyunjin, bende ne demek istediğini anlamamış, kaş göz yapmıştım Hyunjin'e.

- Biz çıkıyoruz.

Kapıyı açıp ayakkabı seçmeye çalışıyorlardı.

- Görüşürüz abi, görüşürüz Hyung!!

Jisung ikilinin arkasından bağırmıştı, büyük ihtimalle duymamışlardı.

Jisung suratını büzmüştü.

- Abim beni hiç sevmiyor Hyung, görüşürüz bile demedi..

Mızıldanır şekilde konuşmuştu, ben ise boş boş Jisung'a bakıyordum.

- Ne bakıyorsun ya, döverim abini üzmesin seni desene.

Jisung normalden farklı davranıyordu bugün bana, ben de öylesine cevap vermiştim.