ᰔᩚ⁴

45 6 14
                                    

Dükkandan çıktıktan sonra, hızla aldığımız bileklikleri takıp, yan yana getirip fotoğraf çekmiştik.

İsim vermediğim instagram hesabıma hızla girerek sadece bileklikleri kırparak

"Gelecekteki eşimle çift bileklikler😻"

yazarak paylaşmıştım, Jisung'un görme ihtimalı yoktu sonuçta, tanıdık kim varsa engellemiştim.

Felix ve Hyunjin 99. selfielerini de çekindikten sonra, el ele tutuşup kahve dükkanına doğru yol almışlardı, biz de arkalarından geliyorduk.

...

Bütün günü öylece eğlenerek geçirmiştik, neredeyse gece olmuştu.

Hyunjin'in büyük abisi, Felix uyuyakaldığı için kafeye bizi almaya gelmişti.

- Hoşgeldin abi, bekle bizi biz de geliyoruz şimdi.

Hyunjin, hızla telefonu kapatmış, Felix'i kucağına alarak ayağa kalkmıştı.

Jisung da peşimizden gelen küçük çocuklar gibi bizi takip ediyordu, kafenin arkasındaki otoparka gelmiştik.

Ardından, normale göre baya uzun boylu, uzun saçlı ve kaslı bir çocuk karşılamıştı bizi, Hyunjin'in abisini normal bir tip beklerken böyle görünce çok şaşırmıştım tabii.

Hızla arabaya binmiştik, Felix Hyunjin'in kucağındaydı. Jisung da yanıma sığışmıştı.

Cama yaslanmış, müzik dinleyerek gökyüzünü izlemeye başlamıştım. Aklıma harika senaryolar geliyordu böyle havalara bakınca.

Jisung ile sevgili olduğumuz hayaller mesela, böylesine sevimli bir çocuğun.. Beni sevdiğini düşünmek bile heyecan vericiydi.

Birkaç dakika sonra, omzuma yumuşakça düşen kafa ile irkilmiştim.

Jisung omzumda uyuya kalmıştı?

Kendi kendime utanarak kafamı tekrar camdan dışarı çevirmiş, şarkı değiştirmiştim.

Araba sarsılmaya başladığında, kafası omzuma çarpmasın diye Jisung'u hafiften tutmuştum, uyanık olduğunu anlamıştım, ama zaten yaptığı şey beni mutlu ettiği için takmamış, kolundan tutmaya devam etmiştim.

Saçları çok sevimli görünüyordu. Suratına düşen ve diğerlerine göre uzun olan parça, sallanıp duruyordu ve komik görünüyordu.

Öylesine kafamı arkaya yaslayıp dışarıyı ve Jisung'u izlemiştim, araba durduğunda da, ellerimi üzerinden çekip omzuna dokunmuştum.

- Jisung, geldik.

Yavaşça gözlerini açmış, kalkamayacağını göstermek için uykulu bir şekilde geriye atmıştı kafasını.

- Kalkamazsan nasıl odana gideceksin?

Ufaktan omuz silkince, onu bırakıcakmış gibi yaparak arabadan kalkmıştım.

- Ya Hyung..

Mırıldanarak elini bana uzatmıştı.

Bu sırada Hyunjin'in abisi de arabadan inmiş, kenardaki bir bankta sigara yakmıştı, bizi izlemiyordu bile.

- Napayım Jisung? Kalkman lazım hadii.

Son denememde de kalkmayınca, işime geleni yapmıştım ben de.

Belinden ve bacaklarından tutarak, Hyunjin'in Felix'i taşıdığı gibi kucağıma almıştım.

Tabii, Hyunjin ve abisi gibi sporcu kaslı bir tip olmadığımdan zorlanmıştım, ama dikkatlice arabadan indirmiştim Jisung'u.

not for sale, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin