ᰔᩚ⁶

53 7 17
                                    

Yukarıya bıraktığım şarkı aşırı güzeel, anlamına da bakmanızı tavsiye ederiim

(Bilen çok kişi vardır ama olsuun)

- Günaydın Hyung!!

Şaşırtıcı bir şekilde üzerime atlayıp sarılmıştı Jisung, sesinden anlaşılıyordu ne kadar mutlu olduğu.

- Sonunda geldin!!

Üzerimden inmişti sonrasında, elimden çekip beni hemen karşımızdaki mutfağa sürüklemişti.

- Bak bak, ne yaptım!

Şaşırmış şekilde götürdüğü yere gitmiş, masada duran pastaya bakmıştım.

- Üstüne bizi çizdim, şu Hyunjin Hyung, bu abim, ve bu daa sen ve ben.

Hepimizi çöp adamlarla çizmişti pastanım üzerine, gülümseyerek pastaya bakmıştım.

- Bugün abimin doğum günü, unutmadın değil mi?

Utançla elimi ağzıma götürmüştüm, ciddi anlamda unutmuştum.

- Unuttum..

- Bekle o zaman, gidip hediye alalım hemen.

Bir anda ayaklanıp odasına gitmişti, ben de pastanın kutusunu kapatıp dolaba koymuştum, Felix gün boyu Hyunjin ile gezecek, akşam eve gelecekti.

Birkaç dakika tezgaha yaslanıp sırıtarak olanları baştan hayal etmiştim, sonra da üzerine sweat geçirmiş Jisung gelmişti yanıma.

Bebek mavisi bir sweat giymişti, üzerinde de lolipop deseni vardı, altına da siyah bir eşofman giymişti öylece.

Hızla kapıyı açmıştı.

- Abimlerin gelmesine çok az kaldı, hadii!

Kapının yanına gidip ayakkabılarımızı giymiş, buz gibi havada öylece yürümeye başlamıştık.

Yakındaki bir hediyelik eşya dükkanına girmiştik öylesine. Bu sırada Jisung ile beraber taktığımız bileklikler takıldı gözüme. Bir hafta geçmişti ve hala takıyordu, bir gün bir saniye bile çıkarmamıştı.

Benimle beraber yaptığı şeylere böylesine önem göstermesi hoşuma gidiyordu. Sevimli.

Hızla takılar ve anahtarlıklarla dolu reyonlardan geçmiş, en sondaki figürlü çanta süslerine bakmaya başlamıştı.

Eline sarı bir şey alıp göstermişti.

- Bakk, bu nasıl?

Civcivli ve tüylü bir şeydi, içinde sarı toplar olan şeffaf minik bir top vardı.

- Güzelmiş.

Elime alıp incelemiştim süsü, ardından kasaya yönelmiştim.

...

Eve gelmiştik yarım saat içinde, Jisung kıyafet seçimine geçmişti.

- Bu nasıl?

Elindeki siyah desenli bir sweatti, kafamı onaylar anlamında sallayınca aynı renk bir kargo pantolon çıkartıp üzerine tutmuştu.

- Bu olsunn.

Hızla yan odaya gidip üstünü değiştirmişti, çok sevimli görünüyordu.

- Şimdi gel de parti yerini hazırlayayım, Hyunjin Hyung'dan aldığım emirlere göre yarım saate gelirler.

Hızla ayaklanıp koltuğun yanından bir kutu çıkarmıştı.

Kutuyu mutfak masasına bırakmıştı ve açıp içindekileri masaya boşaltmıştı.

not for sale, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin