-2-

77 8 0
                                    

Alarmın o gıcık sesi kafamda ötüp duruyordu. Elimi zar zor telefona götürüp susturdum.Kalkmaya niyetim yoktu ama kalkmak zorundaydım. Ailemi ziyaret edip tekrardan o okula gidip Sarp ile konuşmam lazımdı,ha tabi bide o nalet dersler var tabi.

Kafamı yastıktan kaldırıp çıplak ayaklarımla banyoya doğru yürüdüm.Ayaklarım üşüyordu.Ama buna müdahale edecek kadar halim yoktu.Banyoya girdiğimde aynaya baktım ve sanırım en korkunç halimi gördüm.Saçlarım kabarık göz altları şişmiş...Bizim okulda ki egoları tavan yapan göt kızlar olsa çığlık falan atardı herhalde ama benim böyle şeyler pek umurumda olmazdı.Bugün okula böyle gidebilirdim,hatta giderdim ama aileme ziyarete böyle asla gidemezdim.Onlara iyi gözükmem gerekiyordu,beni yıkılmış görmelerini istemezdim...Hemen dolabı açıp içinde ki düzleştiriciyi fişe taktım ve o ısınana kadar üstüme üniformamı geçirdim.Saçımla fazla vakit harcamak istemiyordum ve bu yüzden düzleştiriciyi alıp saçımın aralarına hafifçe sürdüm.Birazda olsa adam olmuşa benziyordu. Salonda duran duran çantamı ve arabanın anahtarlarını alıp hemen evden çıktım.Arabaya bindiğimde kendimi oldukça bitkin hissettim.Yavaşça kafamı direksiyona koydum ve gözlerimi kapattım.Bir an olsun ağlayacağımı hissedip kafamı hızlıca kaldırdım. Dikiz aynasında şöyle bir yüzümü kontrol ettikten sonra arabayı çalıştırdım.Mezarlığa doğru giderken yolun kenarında çiçekçi teyzeyi gördüm, arabayı sağa doğru çektim ve durdum.Ailem için en güzel çiçekleri almalıydım.Hızlıca teyzeden iki tane buket yapmasını ve her çeşitten koymasını rica ettim ve çiçekleri aldığım gibi yola koyuldum...

Mezarlığın önüne geldiğimde içime bir karanlık daha girdi.Aklıma o tarihe dair bütün kötü anılarım geldi.Kalbime kırık parçalarım tekrar battı.Onları özlemiştim ve artık onlarla konuşmak istiyorum.Onlara içimi dökmek ve dertleşmek istiyordum...Koşar adımlarla ailemin mezar başına geldim.Dualarını okuyup, elimi yavaşça annemin mezarına doğru götürdüm ve üstünde gezdirdim.Gözyaşlarımın süzülerek dudaklarıma geldiğini hissediyordum.Gözyaşlarımı silip annemin mezarını öpmeye başladım gözyaşlarım gittikçe hızlanıyordu.Mezara sarılıyordum tıpkı annem hayattayken,kanlı canlıyken ona sarılır gibi ölüsüne sarılıyorum...Annemle zorla ayrıldıktan sonra babamın mezar başına doğru yürüdüm.İsminin yazılı olduğu yeri öperek sarıldım.Ağlıyordum ve bunu durduramıyordum.Her sene bu nalet yerde bir kez daha parçalara ayrılıyordum ve tekrar toparlanmak beni oldukça yoruyordu...Her sene burada yeni kararlar verirdim ailemin yanında.Çünkü bana destek verdiklerine inanırdım.Yine öyle yaptım.Söz verdim onlara ve kendime güçlü olacağıma dair ve bir karar daha verdim hayatımda yeterince istemediğim kişi vardı onları temizleme ve istediğim hayata dönme zamanı idi.Hatta bir çeşit dönüşüm zamanıydı...Burada ki görevlerimi tamamladıktan sonra tekrar ailemle vedalaşıp arabaya dönme zamanı gelmişti. Gitmek istemiyordum onları bırakmak istemiyordum...Aslında çok garip bir duygu onlara kızgın geliyorum ama kızamıyorum onların karşısında eriyip gidiyordum...Bazen gelmek istemiyor gelincede gitmek istemiyordum.Burası bana garip bir şekilde iyi geliyordu,rahatlıyordum.Belki ailemin yanına geldiğim içindir...Bu düşüncelerle çoktan mezarlığın çıkışına gelmiştim.Arabaya binerek okula doğru yola çıktım.Okula gidince eminim ki Güneş benim moralimi düzeltmek için gevezelik yapacaktı ama ne kadar mutsuz olursam olayım beni mutlu etmeyi başarıyordu.Ama okula gidince bir işim daha vardi hayatımda ki istemediğim insanı hayatımdan çıkartmaktı.Ne olursa olsun pes etmeyip istediğim hayatı yaşayacaktım...


BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin