21

986 89 11
                                    

wooyoung,san'ın attığı konuma gelip ikinci kat için merdivenleri çıkarken heyecanlıydı.seonghwa'nın onu zaten sevdiğini biliyordu ama yine de iyi bir izlenim vermek istiyordu,bir nevi sevgilisinin ailesiyle tanışıyor gibi hissediyordu kendini.dairenin kapısına vardığında üzerindeki kot ceketi düzeltip elindeki kurabiyeleri kontrol ettikten sonra yüzüne kocaman bir gülümseme kondurup kapının ziline dokundu.içeriden gelen seslere gülümsemesini bozmadan kaşlarını çattı geçen yaklaşık beş saniyenin sonunda kapı açıldı.önde san arkasında seonghwa öylece durup wooyoung'a gülümsüyolardı.

"hoşgeldin güzelim." dedi heyecanlı sesiyle san.

seonghwa'nın tuhaf bakışlarına sebebiyet vermişti san'ın güzelim diyişi.

"merhaba."

"ah hoşgeldin wooyoung,geçsene içeri.yaa kurabiye mi aldın hiç gerek yoktu."sırayla söylediği her şeye wooyoung gülümseyerek cevap vermiş ve san'ın omzuna koyduğu eliyle içeri doğru adımlamıştı.

"ilk defa geliyorum elim boş gelmek istemedim.hem san bu kurabiyeleri çok sever,yer diye düşündüm."

"seni böylesine seven birini bulduğuna inanamıyorum san." dedi seonghwa mutfağa doğru adımlarken.

"hadi ben bunları koyarken siz de içeri geçin."

wooyoung,seonghwa'nın mutfağa girdiğinden emin olduktan sonra san'a dönüp kollarını boynuna doladı.san da ellerini beline dolayıp kafasını omzuna yasladı,kısa sarılma olmuştu bu.

"sarılmak ya da öpmek için seonghwa hyungu beklemene gerek yok böyle şeylere takılmaz,ayrıca arkadaşız biz." san wooyoung'dan ayrıldı.

"olsun,ilk defa tanışıyoruz sonuçta hem zaman geçtikçe alışırım zaten." dedi wooyoung ve gözleriyle bulduğu salona doğru adımladı.

"eviniz çok güzelmiş." etrafa bakınıp gördüğü şeylere gülümsüyordu.

"seonghwa hyung'un zevki ben hazıra konumuşum gibi oldu biraz,sadece benim odamı ben düzenledim.

" yaa bana odanı göstersene." diyerek heyecanla san'a baktı wooyoung.

"hadi gel göstereyim." san wooyoung'un elini tutup salondan çıkmış ve odasına doğru yürümeye başlamıştı.odasının kapısı açık olduğundan direkt içeri girmişlerdi.

"ee nasıl buldun?" meraklı gözlerle etrafı inceleyen wooyoung'a sordu.

"tam senlik bi oda,aşırı güzel."

wooyoung grilerin hakim olduğu odaya dikkatlice incelerken yatağının baş ucundaki fotoğraflar gözüne çarptı.arkadaşlarıyla,seonghwa hyungla ve birlikte olan fotoğraflarına bakıp gülümsedi san'ın değer verdiği herkes oradaymış gibi hissettirmişti ama ailesinden kimseyi görememişti.bu durum biraz üzmüştü onu.

"seninle ne kadar az fotoğrafımız var değil mi? daha çok fotoğraf çekilmeliyiz jung wooyoung." dedi san wooyoung'un dalıp gittiğini fark edince.

"evet ya,seonghwa hyungla bile daha fazla fotoğrafın var.bunları gören biri seonghwa hyungu sevgilin sanabilir." wooyoung ayağa kalkıp san'a bakmadan salona doğru yürümeye başlamıştı.

"hey beni beklesene."

"evdeyiz san nerde bekleyeyim seni gel işte."

san koşarak wooyoung'un arkasından sarılınca wooyoung dengesini sağlayamayarak düşmüş san da üzerine düşmemek için kendini yanına atıp düşmüştü.aynı anda birbirlerine bakıp kahkaha atmaya başladıklarında seonghwa elinde tepsiyle mutfaktan çıkıp yerde yatan ikiliye bakarak güldü.

what are we!? | woosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin