~Hiç bir şey cezasız kalmaz~2

46 10 7
                                    

Yerimden kalktım. Daha sabahın 6sıydı. Annemin odasına doğru yürüdüm. Annem benim birtanemdi. Canımdan da öte. Babamdan sonra yıkılmışdı. Bir-birlerine deli gibi aşıktılar. Onların sevgisine hep hayran kalırdım...Ama ben vardım. Annem benim için ayakta duruyordu. Güçlü gösteriyordu kendisini. Ama geceler ağladığını biliyordum. Onun için çok zordu. Hele de iki canlıyken. Annem sonra hamile olduğunu öyrenmişti. Süreyya halayla (Kıvanç amcanın eşi) konuşmalarını duymuşdum. Bebeyi aldırmaktan bahs ediyorlardı. Benim 8 yaşım vardı,anlıyordum her şeyi. Annemin yanına gittim ve şöyle söyledim:
-Annecim,ben konuşmanızı duydum. Özür dilerim. Ama ben kardeş istiyorum. Ona bir şey yapma tamam mı? O babamın canından,kanından. Kıyma ona. Babamı düşün. Nasıl sevinirdi şimdi,dimi? Üzülme annecim. Ben büyüdüyümde babama bunu yapanlardan intikam alıcam. Beni babasız bıraktıkları için. Çocukluğumu aldıkları için. Bir daha babamın bana "paşam" seslenişini duyamayacağım için. Bir dah....
Annem sözü tamamlamama izin vermemişdi.
-Şşş. Söyleme öyle. Sen karışmayacaksın bu işlere. O karanlık dünyadan uzak duracaksın.
-Kardeşim olucak dimi anne?
-Tamam oğlum. Tamam...
Annem ağlamaya devam etmişti. Başımı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Annemin odasının kapısını yavaşca açdım. Ama annem yoktu. Deliye dönmüşdüm resmen. Koşarak merdivenlere ilerledim. İkişer üçer indim aşağıya. Ve karşımda şahane bir masa buldum. Içeriden kıkırdamalar duyuluyordu. Ve hayatımın anlamları mutfaktan çıktı.Hemen annemin yanına ilerledim
-Meral Sultan,korktum ya. Sabahın köründe kalkmışsınız. Bir şey oldu sandım.
Yanağına öpücük kondurdum. Salatalıktan ağzıma bir kaç tane koydum. Annem de o sırada konuşmaya başladı.
-Oğluma kahvaltı hazırlamak istedim. Hem ne ola bilir ki? Allah Allah ya. Bu da kabahat.
-Yok annecim ya. Hemen de tavır yapıyorsun. Endişelendim işte. Kardeşim,Meleğim,sen büyüdün de bana kahvaltımı hazırlıyorsun?
-Ya abi yaa. Anne söylesene şuna. Küçük çocukmuşum gibi. Abicim,ben lise son sınıfım! Bilmem anlata biliyormuyum???
-Sesini yükseltme bana. Benim için hala çocuksun! Konu kapanmıştır.
-Offff.

***********************************
Güzelce kahvaltımı yaptım. Annemin yanağından öptüm. Şimdi prensesi okula götürme zamanı...
-Sen bana tavırmı yapıyorsun,preses?
-Abi,ben büyüdüm. Anlata biliyormuyum? Sen hala bana küçük çocukmuşum gibi davranıyorsun. Okula bile sen götürüb-getiriyorsun ya. Benimle yaşıtlar gidiyorlar eyleniyorlar,geziyorlar,AVM-lerde takılıyorlar. Ben AVM-ye bile seninle gidiyorum ya. Olucak şey mi? Ha?
-Melek,canım kardeşim,senin için yapıyorum anlıyormusun? Senin için! Sana bir şey olursa ben ne yaparım? Sen benim canımdan ötesin! Anlıyormusun?
-Benim için mi? Arkadaşlarıma beni rezil ediyorsun. Bunun nesi iyi benim için?
-Ölmek mi istiyorsun? Etrafımızda bunun için tutulmuş kaç tane adam var biliyormusun? Ben intikamımı almadan, babama bunu yapanları bulmadan da böyle devam edicek! Onların canını almadan bana rahat yok!
-Abi kaç yıl geçmiş üstünden ya! 15 yıl! Intikam hırsı gözünü kör etmiş!
-Yeter lan! Benim. Babam. Gözümün. Önünde. Öldü. Öldürüldü!!! Ve ben. Hiç bir şey yapamadım!!!! Babasızlık ölüm gibiydi lan! O benim tek idolumdu! Tek benzemek istediyim şahs! Aaahhh!!!
Elimi direksiyona vurdum. Beni anlamıyordu. Avazım çıktığı kadar bağırıp çağırmıştım. Okulun önüne geldiyimizde kapıyı çarpıb gitti. Ben de gaza basıb son sürat bizim klübe ilerledim. Ne de olsa tek sakinleşeceyim yer orasıydı.

Hiç bir şey cezasız kalmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin