Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu arada 417 numarayı aklınıza kazıyın diğer bölümlerde karşınıza çıkacak. Mattheo biraz çatlasın bakalım. Bölüm hakkında yorumlarınızı yazmayı unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Foresta' nın ağzından..
Dün gece sanırım hayatımı mahvetmiştim. Uyku tutmamıştı. Gece geç yatmıştım. Ona rağmen sabah erken uyanmıştım.
Herkes kalktığında kahvaltımızı yapıp biraz oyalandık. Harry ile Hogwarts için alışverişe gitmeye karar verdik.
Hazırlandıktan sonra Harry ile Hogsmade' e gittik. Babam gelmeyecekti. Bir kaç iş görüşmesi olduğunu söyledi.
Orada weasley ailesi ve hermione ile karşılaştık. Onlar da benim Hogwarts' a geleceğimi duyunca çok sevindiler.
Kitapları vesaire alınca son olarak asamı almaya gittik.
Daha sonra harry ile bir dükkana girdik ancak içeride birisi yoktu, derken arkadan bir ses geldi.
"Ahh bayan Black ve bay potter! Hoşgeldiniz" dedi yaşlı adam.
"Biz asamı almaya." derken yaşlı adam sözümü kesti.
"Biliyorum bayan Black! Sizi kaç yıldır bekliyorum bilemezsiniz!" dedi.
Bizi asaların olduğu yere götürdü. İçerisi çok garipti.
Yaşlı adam 417 numaralı yerden kutuyu aldı ve içindeki asayı benim elime tutuşturdu.
Yaşlı adam "Asanız işte bu Bayan Black! Denemek ister misiniz?" dedi.
"Tabiki, isterim." dedim.
Asa çok güzeldi. Harry' nin asasına çok benziyordu. Onunki gibi tahta parçasından oluşuyordu ancak asanın etrafını saran bir yılan vardı.
Asayı rastgele sallamıştım.
Salladım, nasıl salladım. Büyü yaşlı adama tepmişti ve yaşlı adam yere yığılmıştı.
