Denizatından korkuyorum.

18 2 0
                                    

Başımdan bir şeyin döküldüğünü hissetim ve sonunda gözlerimi açtım.

Percy-Sonunda uyandın şimşek. İki saattir uyanman için çabalıyorum.

Dedi ve güldü.

Maria-Perseus Percy Jackson kaçman için 2 dk an var.

Percy koşarak kulübemden çıktı. Bende hızlıca üstüme melez kampı yazan tişörtü ve altımada siyah bir şort giyerek percy yi aramaya başladım.

Percy tyson ın yanındaydı (tyson percy nin kardeşi bir çoğunuz biliyordur zaten) koşup bi anda üstüne atlıcaktım. Ama son anda koştuğumu duymuş ve bana dönmüştü.

Maria-AAAaaaa

Ben sert zemine yapışmadan önce düşmemek için percynin tişörtüne yapışmıştım. Percy de benimle düştü ama düşündüğüm gibi sert zemine kapaklanmamıştım.

Gözümü açtığımda percyle nerdeyse burunlarımız değiyordu ve kafamı vurmıyım diye bir elini kafamın altına diğer elinide belimin altına koymuştu. Bende onun melez kampı tişörtünü sıkıca tutuyordum.

Maria-Ö-özür dilerim percy.

Percy bunu dememle hayal dünyasından çıkmış gibi "bir şey değil demişti."

Kendisi ayağa kalkarken belimdeki eliyle beni de kaldırmıştı.

Tyson-Percy iyi misin?

Percy-Evet bir şeyim yok tyson.

Demişti. Arkadan kalın bir kız sesi geldi.

Clar(ismini tam hatırlamıyorum)-Oooo percy kendine sevgili yapmış.

O an belimdeki elini çekti.

Percy-Clarisse (adını int den baktım) o benim sevgilim değil sadece arkadaşım ve ayrıca-

Demişti percy, geri kalanını dinlemedim çünkü percynin dediği şey bana biraz dokunmuştu.

Sonuçta ben onun sevgilisi veya flörtü değilim. Benim umrumda olmaması lazım. Diye geçirdim içimden ve bu düşünceyle hislerimi bir kenara bıraktım. Yemekhaneye girdim ve kahvaltı yapmaya başladım. Sonradan yanıma annabeth geldi ikimizde birbirimize günaydın dedik ve havadan sudan konuşmaya başladık.

Bir anda yanıma tyson oturdu percy de annabeth in yanına oturdu. Hal ve hareketlerinden dolayı galiba annabeth tyson ı çok sevmiyordu. O yüzden tyson benim yanıma oturmuştu.

Percy bir anda ciddi bir ifadeyle üçümüze baktı. "Konuşmamız lazım"

Annabeth noldu anlamında kafasını salladı.

Percy rüyasında gördüğü gelinlik giyen kıvırcığı anlattı. (Buralarıda geçicem çünkü bir çoğunuz kıvırcığa nolduğunu biliyordur. Bundan sonrasında hermes percy ile falan konuşuyor buralarıda geçicem ve gece gizlice kamptan çıktıkları yerden devam edeceğim.)

Sonunda percy sudan atlarını çağırınca sırasıyla bindik. Daha doğrusu ben binemedim. Bakın hayatımda hiç ata binmedim. Kanatlı olanınada binmedim ve sudan olanınada binemeyeceğim gibi görünüyor.

Percy-Bak zamanımız kısıtlı gelicek misin? Gelmiycek misin?

Annabeth-Yosun kafa aklını çalıştırsana kız daha kampa yeni geldi ve sadece kılıç eğitimi aldı. Sence at sürmeyi biliyor mu?

Annabeth in ağzını öpeceğim. Bu kız hem güzel hem zeki tam benim tipim ama ben lezbiyen değilim, üzgünüm. Tam bunları düşünürken percy konuştu.

Percy-Tamam sen ve ben aynı ata binelim.

Maria-Tamam.

Dedim hala attan tırsıyordum. Percy bunu fark etti ve zamanımız az olduğu için iç çekip beni belimin iki tarafından tutarak kaldırdı ve binmemiz için eğilmiş olan atın sırtına yerleştirdi. Percy de benim arkama geçmişti. Galiba düşme ihtimalime karşın beni önüne oturtmuştu.

Percy Jackson FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin