Durmadan içmiştim. Deli gibi sarhoş olup birde o halde araba kullanmıştım. Ağzıma sigara bile sürmemişken kızımın doğum gününü Buse'm den farklı bir kadınla kutlamak beni bu zıkkıma itmişti.
(Ceren)
Aysima uyuduğunda Kazım evden çıkmış ve hala gelmemişti. O yokken gözüme uyku girmiyordu. Saatlerdir Aysima'nın yanında yatıp onu izliyor, saçlarını okşuyor ve arada sırada öpüyordum.
"Senin için güzel kızım. Bu evde kalıyorsam senin için"
Kapı kapanma sesi duyduğumda Kazım'ın geldiğini anlamıştım. Yavaşça Aysima'nın yatağından kalkıp odasından çıktım. Aşağı inecektim fakat Kazım'ın önünü göremeyecek kadar sarhoş bir şekilde yukarı çıkması olduğum yerde kilitlenmeme sebep olmuştu.
Yanıma kadar gelip kolumdan tuttuğu gibi odasına doğru götürmeye başlaması ister istemez ürkütmüştü. "Kazım ne yapıyorsun?" Cevap vermeden beni kendi odasına götürmüş, kapısını ise kilitlemişti. Bu belirsizlik korkutuyordu beni.
"Kazım, amacın ne?" Diye sorduğumda bana doğru döndü ve iki kolumdan bu sefer nazikçe tutup kilitlediği kapıya yasladı. Gözlerimin içine içine bakıyordu.
Yüzüme doğru yaklaştığında kaçacak yerim kalmamıştı artık. "Çok özledim, çok. Bu gece gidereceğiz bu özlemi" Ne demek istediğini anlamıştım. "Hayır. Kazım bak sarhoşsun ne yaptığını bilmiyorsun bırak beni de yat hadi lütfen"
İstemiyor muydum? Tabiki istiyordum hemde her şeyden çok. Ama ayık değilken pişman olacağı bir şey yapıp aklı başına geldiğinde benden nefret etme ihtimali vardı.
"Değilim sarhoş falan!" Biraz yükselmişti sesi.
Zaten yakın olan yüzlerimiz arasındaki mesafeyi biraz daha kapattığında dudakları dudaklarıma sürtünmüştü. Buda konuşmama engel olmuştu.
Dudaklarımızı tamamen birleştirdiğinde nefes almadan öpüyordu dudaklarımı. Kalp krizi geçirebilirdim.
Dudaklarımı resmen sömürürken ben ise onun bu öpüşüne karşılık veriyordum.
(Kazımcan)
Ne yaptığımı bilmiyor, dakikalardır Ceren'i öpüyordum.
Öpüşlerim dudaklarından boynuna inerken o ise sesini çıkartmıyor, sadece derin nefesler alıp veriyordu. Başımı boynuna koyarak derin nefesler çekiyordum ciğerlerime.
Buse'nin ikizi gibiydi. Buda beni ona bağlıyordu.
'Buse'ye benzediği için değil, Ceren'e Ceren olduğu için bağlanıyorsun Kazım :)'
İçsesimin söylediğiyle sinirlenerek tuttuğum kollarını sıktım.
(Ceren)
Başını boynuma koymuş, derin nefesler alıp verirken bir anda kollarımı sıkması canımı yakmıştı. Yüzümü buruşturmuş, fakat ses çıkartamamıştım.
"Kazım, kendinde değilsin git yat" Başını yavaşça kaldırıp tekrar yüzüme baktı.
"Ceren. Lütfen izin ver seninle olayım bu gece. Lütfen kendini bana bırak" Gözlerime bakışı... Hayır demem gereken bir teklifi ama ben Kazım'a hayır diyemiyordum.
Benim üstümde, benimle aynı yatakta, benimle ilişki yaşarken Buse'yi hayal ederek bende onu arayacağını bile bile kabul etmiştim bunu.
Belki sever... :) Belki istediklerini yaparsam severdi beni.
Gözlerinin içine bakarak pantolonunun kemerini yavaşça açarken beni tutup yatağa itti. İşte şimdi başlıyorduk...
Üstüme gelerek iki elimi başımın üstünde birleştirip tek eliyle tutmuştu. Diğer eli ise yüzümde gezerken dudaklarım titriyordu. İlk kez böyle bir şey yaşayacaktım ve beklemediğim bir anda gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ona Benziyorsun/Kazımcan Karataş
FanficAysima Karataş, psikoloğu Ceren Aydemir'i ölen annesine benzetir. En fazla ne olabilir ki?