1. Bölüm: Tanışmak

89 8 19
                                    

Merhaba, ben Beyza! Normalde üniversite 3'e gitmem gerekirdi ama okulumu değiştirdim. Bunun sebebi ise zorbalık ve dışlanmaydı.... Onların lakabıyle ✨eRkEk FaTmA✨ olduğumdan sürekli kızlardan zorbalık görüyor, erkekler tarafından dışlanıyordum. Ben yine de bundan vazgeçmedim ve bu okulda da erkeklerle takılmaya devam edeceğim. "Benim sınıfım hangisiydi ya..."diye mırıldandım. Aslında unutkan birisi değilimdir ama unutmuştum işte!

"BİZİM SINIFTASIN!"diye bağırdı bir erkek sesi. Taa oradan nasıl duydu beni ya? diye düşündüm. Basketbol sahasında potanın altında olan çocuk bana doğru bakıyordu. Onun seslendiğini anladım. Aslında duyması pek şaşırtıcı değildi. Sınıfları ararken yanlışlıkla spor salonuna girmiştim ve sesim kapalı alanda yankı yapıyordu.

"TENEFÜSTE MİYİZ YOKSA BEDENDE Mİ!?"diye seslendim.

"Beden dersindeyiz, şanslı bir kızsın"dedi. Basketbol sahasına bakındım. Çok fazla erkek vardı.

"SENİ SEVİYORUM EGEMEEEEEEEEEENNN!!!!!!"

Sarışın bir kız bir anda ayağa fırlayıp potanın altında az önce basket attığı için soluklanan uzun boylu çocuğa bağırmıştı. Çocuk ve ben aynı anda kıza bakıp nasıl oldu anlamadım ama aynı anda gözlerimizi devirip söylendik.

"Tam pick me...."
"Tam pick me...."

Bunun üzerine birbirimize baktık. Hafifçe gülümsedim.

"MAÇ BİTTİİİ!!!!"diye bağırdı az önce adının Egemen olduğunu öğrendiğim çocuk. Ama bana 'bizim sınıftasın' diye bağıran Egemen değildi.

Egemen sağa, merdiven gibi olan izleyici basamaklarının üstündeki siyah çantalara koştu. En üsttekini alıp bir üst basamağa oturduktan sonra çantayı açtı ve için siyah bir matara çıkarttı. Bu çocuğun teni dışında her şeyi siyah herhalde diye düşündüm. Her şeyi siyahtı, her şeyi. Bana gel anlamında el etti ve mataradan suyunu içmeye başladı.

Sağa yürüyüp 5. basamakta arkamı dönüp onun yanına oturdum. Az önceki kız ve tayfası pardon, yanındakiler kuduruyordu.

"Neden bu kadar kıskanıyorlar, alt tarafı yan yana oturuyoruz!"diye söylendim. Su içmeyi bırakıp bana döndü Egemen. "Nasıldım?"

"İyiydin, ama kendi etrafında dönüp basket atmakla normal atmak arasındaki tek fark havalı olmak. Bence etrafında dönmeden atmalısın, zaten havalı ve itibarı yüksek birine benziyorsun. Kendini zorlamaya gerek yok."dedim.

"Haklısın"diyerek bana onay verdi. "Sen normal değilsin"diye de ekledi.
"Nasıl yani?" dedim.
"Normal olsaydın aynı bunlar gibi," diyerek kız tayfasını öhöm, az öncekileri gösterdi kolunu uzatarak. Kızlar sanki iyi bir şey söylemiş gibi deliye döndüler. "mÜkeMmElSiN aAaAaAaA!!!!! diyerek beni överdin kesin!"dedi.
Hafifçe kıkırdadım. Kızlar önümüzden geçerken az önceki kız Egemen'e bakıp somurttu.
"Bir daha benimle konuşma Egemen!"dedi hafif dolmuş gözlerle.

"Zaten seninle konuşmuyordum Esra, sen benimle konuşuyordun. Madem konuşmayı kesiyorSUN, eh, benim yararıma. Her tenefüs senin dırdırını dinlemekten kurtuldum demektir. Akşam bizimkilerle parti yapmalıyız!"diyince Egemen, hafif bir bozulmuşluk ifadesi oluştu yüzümde. Tamam belki sahte de olsa üzülmüş gibi yapabilir, yapmasa da nazik olabilirdi.
Esra ağlayarak ve koşarak yanımızdan uzaklaşınca Egemen'in dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı.
Tam o an benle ilk konuşan çocuk ağzındaki suyu püskürttü ve çığlık attı! "OHAAAAAAA!!!!!"
N'oluyo? diye düşündüm.

"Egemen gülümsedi!"dedi. Onun böyle söylemesinin üzerine 4 erkek başımıza toplandılar. Onlar Egemen'i soru yağmuruna tutarken bende çantamı çıkarıp soluma bıraktım.
"Çocuklar, bakın tamam. Onun ağlamasından zevk aldığım için çok hafif gülümsemiş olabilirim ama bu normal!"diyerek durumu açıkladı Egemen.
"Abi nasıl normal ya! 24 yıldır bu bir ilk!"dedi sarışın olan. Demek 24 yaşındaydı....
"Aramızda 3 yaş var..."diye mırıldanmamın üzerine tüm kafalar bana döndü.
"Buradaki en küçük kişi sensin"dedi Egemen'in gülebilen kopyası. Egemen onları umursamayıp bana döndü. "Bizimle takılmaya ne dersin?"dedi bir anda bana Egemen.
"Neden? Daha yeni tanıştık?"diye itiraz ettim.
"Sana söyledim, normal değilsin, bizimle takılmayı hak edecek türdensin"dedi. Açıkçası buradaki erkekler tarafından dışlanmadığım için sevinmiştim.
"Olur!"dedim.
"Hadi beyler yeni kıza ✨OkUlu tAnItmAk✨ amacıyla müdür yardımcısından izin alalım. Hem kaytarmış oluruz"dedi Egemen. Herkes onaylayınca çantaları alıp yürümeye başladık. Ben en öndeki Egemen'i takip ediyordum. Benim solumda Egemen'in gülen kopyası, sağımda mavi gözlü ve yakışıklılığını inkar edemeyeceğim bir çocuk. Arkamızda yan yana yürüyen sarışın ve benle konuşan çocuk. Egemen'in gülen kopyası bana döndü ve tanıştık. "Ben Enver!"
"Bende Beyza"
Sağımdaki mavi gözlü ve yakışıklılığını inkar edemeyeceğim çocuk yanlızca isim söylemekle yetindi. Ne yalan söyleyeyim biraz soğuk birisi.
"Ensar..."
"Beyza..."
Arkamdakiler birden hızlanıp sarışın çenesini sol omzuma, benle konuşan çocuk da çenesini sağ omzuma dayadı.
"Emre"
"Eren"
"Bende Beyza'da neden hepinizin ismi E harfiyle başlıyor?"dedim. Açıkçası bu çene dayama şeyinden rahatsız olmuyordum. Başka kızlar olsa utanıp sinek kovalar gibi ellerini savururlardı! Eren teması kesip eski hızına dönmesine rağmen Emre'nin çenesi hâlâ omzumdaydı.

"Bilmem, tesadüf"dedi Emre. "Benim sevgilisiz olmam da tesadüf, senin kız olman da tesadüf değil mi?"diye ekledi.

"Kıza bulaşma Emre!"diyerek koruma sağladı Ensar. Aralarındaki korumacı kişi oydu demekki.
Emre Eren'in yanına dönünce konuştu.
"Ne var ya sadece takılıyorum!"
"Bunun adı takılmak değil yavşamak oluyor Emre!"dedi Egemen yola çıktığımızdan beri ilk defa konuşarak. Daha sonra da önünde durduğumuz kapıyı iki kere tıklatıp içeri daldı.
"Hocam, yeni öğrenciye okulu gezdirelim diyordum..."dedi Egemen.
"Tabii, son iki dersinizi boş sayın..."dedi gereğinden fazla süslü kadın. Egemen kapıyı kapatıp yeniden en önde yürümeye başladı. Tanıtma işini Enver hallediyordu.
"Spor salonunu biliyorsun"
"16'ların katı, bir değişle bizim"
"Hepiniz 16 mısınız?"
"Evet, Eren 1 yıl Egemen 2 yıl sınıfta kaldı"
"Siz üçlü yaş 22 ha?"
"Aynen, burası sizin kat"
"Burası 14"
"Burası 13"
"Yemekhane"
"Söylememe gerek var mı?"
"Yok, görüyorum koskoca bahçeyi"
"Arka bahçe"
"Bizim durduğumuz ve seninde bundan sonra hep duracağın alanlar, arka köşeler...."
"Hmm"
"Biz okulun en popüler grubuyuz. Lakabımız Sessiz 5 arka köşe...."
"Bu ne biçim lakap ya!"
"Biz belirlemedik..."
Enver birden kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

"Aramızda Egemen dışında alkol kullanan yok, sigarayı hiç birimiz içmiyoruz zaten. Kimseye benden duyduğunu söyleme!"

"Ne konuşuyorsunuz siz?"dedi Egemen.
"Bir sırrımı verdim sadece"diye yalan açıklama yaptı Enver.
"Abi tanışalı 2 saat oldu daha niye sır veriyosun!?"dedi Ensar. Bu cümle bana henüz güvenmediğini gösteriyordu.
"Açıklamalarımın %98'inin doğru olduğunu bilirsiniz. Beyza'ya güvenebiliriz."diyerek bana destek çıktı Eren. Bunun üzerine bir süre kimse konuşmadı.
"Müdür yardımcısını duydunuz, son iki saatimiz boş. Bunun anlamı eve gidebiliriz ama ben biraz gezeceğim. Kafe ba-"derken durdu Egemen. Benim varlığımı hatırlamıştı. "İşte, birkaç kafeye girerim."diyerek cümleyi toparladı.
"İsteyen gelir"dedi ve önden yürüdü. Daha sonra siyah renkli bir arabanın sürücü koltuğuna bindi ve beklemeye başladı. Emre yürüyüp yan koltuğa oturdu. Enver ikimize baktı. İkimizde hayır anlamında baş sallayınca Enver 👎🏻 işareti yaptı arabaya. Egemen aynadan görmüş olacak ki araba çalıştı ve son gaz gazlayıp gözden kayboldular....

Kelime sayısı: 1016

ERKEK FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin