Sanırım Seçeceğim Kişiyi Buldum

226 18 71
                                    

30.10.2023

Jungkook
"Ahh işte öyle Jungo. O günden sonra kedi gözlü Beyefendiyi hiç görmedim. Şu talih denen şey gerçekten de bir kere başa geliyormuş," diyerek bilmem kaçıncı kez bana kedi gözlü şahısı anlatmayı bitiriyordu. Ah jimin taktın mı takıyorsun yani.

Jimin; benim en yakın arkadaşım. Bu okula geldiğinden beri çok yakın dostuz. Onu gerçekten çok seviyordum çünkü diğerleri gibi beni param veya tipim için değil, ben olduğum için seviyordu. Tamam, biraz salaktı belki birazda aptal, hatta taktı mı takan tiplerden ama ben bu civciv çocuğu seviyordum.

Tam iki hafta önce gittiğimiz barda sarhoş kafa ile bir herife rastlamış ve onu çok güzel bulmuş. Kokusunu, gözlerini, tipini hatta her şeyini çok sevmiş. Hatta neymiş çocuk kediye benziyormuş. Tabii ki bunları sarhoş olmasına veriyorum. Yoksa hangi çocuk kediye benzer?

O günden sonrada sürekli bana o çocuğu anlatıyor. Hayır, yani tabii ki bana anlatacak ama bir noktadan sonra da bıkıyor insan. Kim bilir bu kaçıncı dinleyişim. Birde sadece bir kere gördü yani. Hangi insan bir kişinin aklında bu kadar kısa sürede çok fazla kalmayı becerir ki? Gerçekten anlamıyorum.

"Jimin anlamadığım bir şey var. Sen o gün sarhoş değil miydin? Yani o çocuğu nasıl hatırlıyorsun anlamıyorum? Yani seni tanımasam kafadan uydurduğunu düşüneceğim." demiştim. Gerçekten öyle. Hayır, bende onunla birlikteydim ama doğal olarak sarhoş olduğum için hiçbir şey hatırlamıyordum. 

Boğazını temizlermiş gibi yapıp konuşmaya başladı. "Unuttuğun bir şey var Kook. Hatırlamak istediğim bir şeyi her şekilde hatırlarım ve hiçbir şekilde unutmam! Yani yeter ki isteyeyim," demişti kendinden emin bir sesle. Doğru, o jimin'di bir yakışıklıyı her şekilde hatırlardı.

Konuşmamızı bölen şey okulun bahçesinde çığlık atan kızlar oldu. Ne olduğunu anlamak için o kız grubuna döndüm ama sadece ağızlarını elleriyle kapatıp ve gülümseyip telefona bakıyorlardı. Neye çığlık attıklarını çözemedim ama büyük ihtimalle ya kdramada oynayan yakışıklı baş karakter erkek görmüşlerdi yada kendilerince 'Hyung' diye hitap ettikleri erkeğe bakıyorlardı. O yüzden çok umursamadım. Klasik kız grubu.

Bakışlarımı onlardan çekip önüme döndüm. Görüş açıma yanımıza doğru koşar adım, gülümseyerek ve her adım attığında sanki ona bakanları kıskandırmak istermiş gibi savrulan sarı saçları ile gelen Lisa'ya geldi.

Önümüzde durduğunda gülümseyerek yanımıza oturdu. Ve ikimize de birer bakış attıktan sonra aniden yüzü asıldı. Yine ne oldu acaba? "Sakın bana bir şeyden haberiniz olmadığını söylemeyin. Ya birde okulun en popülerlerinden olacaksınız." Ne saçmalıyordu gene bu kız? Hayır ne diyecekse direkt desin. Uzatmanın manası ne?

"Gene şu okulda ne oldu da bizim haberimiz olmadı Lisa?" dedim.

"Ya aslında bir şey olduğu yok ama olacak. Hemde çok yakında." dedi.

"Lan sınavlarda yaklaşıyor. Biri bize yardım etmek için okulumu bombalayacak?" demişti jimin işi dalgaya vurup. Tabii bizim Lisa'da hemen ciddiye alıp karşılık verdi.

"Lan jimin öyle bir şey olsa bizde ölürüz. Salak mısın? Hem sen inek değil misin?" Ben salak da bunları büyük bir şoklu izliyordum.

"Ya kızım biz olmadığımızda diyorum. Hem ineksin ne lan? Sen hayatında hiç bu kadar seksi bir inek gördün mü?" demişti tüm egosu ile.

İkisi de saçmalamaya başlamıştı. Lisa tam Jimin'e karşılık verecekken öne atılıp lafını kestim yoksa bu iki salak akşama kadar bunu sürdürürlerdi. Hayır, arkadaşlarımı tanıyorum.

Undercover Mission |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin