Bedenime geri döneli 2 hafta olmuştu. Yeni hafızasını kaybetmiş kafası karışmış bir çocuk rolü yapmak yorucu olacağı için bu 2 haftayı odamda bunalımdaymışım gibi davranarak geçirmiştim. Gözlerden uzakken rol yapmak zorunda değildim. Bu daha kolaydı. Çabalamadan bir oyun sergiliyordum; çekingen de olsam ortama adapte olmaya çalışıyordum bu yüzden odamdan çıkmasam bile bana yardımcı olması için kahyayı odama çağırmıştım. İnsanların böyle düşünmesi için hiçbir şey yapmak zorunda olmamak hoştu.
Bu yüzden odamdan çıkmazken kahya ve hizmetçiler dışında kimseyle muhatap olmadım.
2 hafta boyunca kişisel hizmetçilerim ve kahya bana kim olduğumu hatırlatmakta yardımcı olmuştu. Kâhya daha çok işin politik kısmı ile ilgilenip camiaya uyum sağlamam için bana küçük bilgiler vermişti.
Hafıza kaybım beklediğim etkiyi yaratmıştı. Şimdilik hafıza kaybımı saklamayı düşünen Dük, yalnızca ailemle iletişime geçmişti. Bu yüzden bu küçük felaket evden dışarı çıkmayacaktı. Muhtemelen dükün gönderdiği mektup ailemin eline geçmiştir ancak hâlâ bir cevap alamadım.
Aileme niye mi mektup gönderdi? Yoksa kızlarının 11 yaşına geri döndüğünü söylemek ve beni geri gelip almalarını istemek için mi? Haha, hayır. Açıkçası hafızamı bile kaybetsem bu bir şeyi değiştirmeyecek. Evliliğimizin iptal olmayacağını biliyorum. Aileme bu durumu haber vermek istemesinin ardında bir beklenti olmadığına eminim. Sadece bilmeleri gerektiğini düşünmüştür ve belki de hafızamın yerine gelmesinde işe yarar bir adım olur. Sonuçta ellerinden geldiği kadarı ile hatırlamam için yardımcı olacaklar.
Açıkçası onlar açısından hatırlamamam daha iyi olurdu, anlaşılan benim kadar iyi düşünemiyorlar. Saatlerce kahyadan kim olduğumla ilgili ders aldım. Elbette bana on yılın özetini geçerken ne kadar rezil bir kadın olduğumdan söz etmediler. Sadece artık düşes olduğum ve yetişkin olduğumla ilgili nasihatler aldım. Ben de benden istedikleri gibi olumlu bir tepki gösterdim.
Hafızamı kaybetmiş olsam da iş birliği yapacağım ve adapte olmaya çalışacağım, dedim. Gerçekten hafızamı kaybetsem de muhtemelen aynı şeyi yapardım. Aristokratlar çocuk yaştan gereken olgunluğu göstermek ve zarif olmak için eğitimler alır. 11 yaşında bile olsam ya da 11 yaşında da hissetsem hislerimin bir önemi yok, sadece yapmam gerekeni yapmalıyım. Bize hep böyle öğretildi. Bu yüzden uysal tavırlarımın şüphe uyandırmadığını biliyorum. 10 yılını kaybeden birinin delirmesi gerekir tabii doğduğu günden beri sıkı eğitimler alan bir soylu değilse. Bu yüzden bu yolu seçtim. Sakıncalı olacağını bilsem 2 ay öncesinden sonrasını hatırlamazdım ve daha inandırıcı olurdu. Ama ne önemi var ki? Soyluysan senden beklenenler hep aynıdır, çocuk olman bir şey değiştirmez. Bu yüzden hiçbir sorumluluğu kabul etmediğim 11. yaşım, geri dönmek için en doğru yaştı. Bazı soylular bu yaşta evleniyor bile. Üstelik söz konusu olan kişi benim, Grandükün biricik kızı... Şeytani ruh bedenime girmeden önce camiadaki en mükemmel leydi bendim. 11 yaşındayken bile evlilik çağına gelmiş leydileri açık ara farkla yeniyordum.
2 hafta yeterli bir süre gibi görünüyor. Hafızamı kaybettiğim gerçeğini çoktan sindirmiş ve hayata geri kaldığım yerden devam ediyor olmalıyım değil mi? Kendime bu kadar tatil vermem yeterli. Bugün savaş meydanına çıkacağım gün!
2 hafta vücudumun dinlenmesi için de yeterli bir süreydi. Yine de sahte Elodie'nin bedenime iyi bakmadığını çok net bir şekilde anlayabiliyorum. Tam bir alkolik olduğum için, bedenim tadını bile bilmediğim zehrin özlemiyle kavruluyor. Günlerce su içememiş biri gibiyim ama benim durumumda su, alkoldür. Ve ben 2 haftadır ağzıma sürmedim.
Hayır, tüm bu isteğe karşı çıkabilirim. Sahte Elodie gibi ağır içkilerle kafamı uyuşturmak istemiyorum. Yalnızca hafif şaraplarla yetinmeliyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madam'ın dükalığı ele geçirme planı
Historical Fiction11 yaşındayken büyük bir boğulma kazası geçirdim. Gözlerimi açtığımda kendimi yatakta yatarken buldum. Ancak bir şeyler tuhaftı. Yatakta yatan bedenimi sandalyede otururken izliyordum... ~ Ben, Elodie Prue De Loughrey, anlatsam kimsenin inanmayacağı...