7

291 38 14
                                    

Mücadeleye hazırdım.

Bana üstten bakmasına izin veremezdim bu yüzden yavaşça sandalyemi geri itip ayağa kalktığımda neredeyse dükle burun buruna gelmiştik.

Belki de bana üstten bakmasına izin vermeliydim...

Hayır, geri adım atarsam kolay lokma olduğumu gösteririm.

Omuzlarımı özgüvenle dikleştirip bakışlarımı dükün gözlerine çevirdim.

"Ne hakkında konuşmak istemiştin?" Açıkçası Sahte Elodie hiçbir zaman nazik ve saygılı sözlerle uğraşmadı bu yüzden şimdi dükle nasıl konuşmam gerektiğini de bilmiyorum. Buraya ilk geldiğimde amacım kusursuz bir leydi tavrı göstermekti ama şimdi, Elodie'nin hiçbir zaman saygılı olmayan kişiliğinden faydalanmak istiyorum. Sonuçta o, geçmişte hiçbir zaman saygılı olmamıştı ve şimdi bunu devam ettirirsem göze çarpmam. Elodie için normal şeyler olduğundan fazla bir tepki almadan büyük saygısızlıklar yapabilirim. Sanırım bu biraz eğlenceli.

Dükün yüzünde hiç şaşırmadığım sert bir ifade vardı. Keskin gözleri yüzümde dolaştığında gelecek olan azarlama için kendimi hazırlıyordum. Bu sefer ne? Dünden devam etmek mi istiyor yoksa sabahki tavırlarım mı onu rahatsız etti? Oğluyla buluşmamı istemediği için şimdi beni azarlayacak mı?

"Dün gece için özür dilerim." Beni azarlamaya devam edeceğini düşünürken ani gelen özrü ile yine hazırlıksız yakalandım.

"Ne?" Şaşkınlıkla ona bakarken dalga geçip geçmediğini düşündüm. Ama oldukça ciddi görünüyordu.

"Dün gece pek iyi bir ruh halinde değildim. Tavırlarımın bahanesi olamaz elbette ama hepsi üst üste geldiğinde istemsizce sinirimi sana yansıttım." Açıklamasına devam ettiğinde ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Yani özür dilemesini biliyor!

Vay be, bu çok takdir edilesi.

Ciddiyim, sosyal çevrenizde dürüstçe özür dileyen bir soyluya neredeyse hiç rastlayamazsınız. Rastladığınız nadir özürler de genelde samimiyetsiz, zorla dudaklardan dökülen formalitelerden ibaret olur.

O kadar şaşırdım ki ne diyeceğimi bilmiyorum!

Özür dilediğine göre onu gerçekten affedebilirim. İsteyerek yapmamış gibi duruyor ve-

Dük sessizliğimi yanlış yorumlamış olacak ki bu sefer daha yumuşak bir ses tonuyla konuştu.

"Seni korkuttum mu?" Sen kimsin ki korkacağım senden, hah! Bu resmen hakaret! Beni ne kadar zayıf sanıyor, en ufak sertlikten korkacaksam-

Bekle...

"Ben... ben gerçekten korkmuştum." Dedim sesimi acınası bir tona bürürken. Dük ne yapacağını bilemiyormuş gibi mağlup bir ifadeyle bana baktığında doğru yolda olduğumu anladım.

Ne de olsa yalnızca bir çocuğun zihnine sahip olduğumu düşünmeleri gerekiyor. Bir çocuğun yetişkin kocaman bir adam tarafından azarlandığında korkması gerekir.

Bu yüzden ileride bana karşı daha dikkatli olmak zorunda. Kaba olursa korkabilirim~

"Sadece ayak uydurmaya çalışıyorum ama neyi yanlış yaptığımı bilmiyorum. Tabii ki de kimliğimi unutmadan hareket edeceğim ama bu yine de biraz zor. Eğer hatam olursa bu elimde değil, özür dilerim. Lütfen bana zarar vermeyin amca." Konuşmam boyunca gerçekten de gözlerinde pişman olmuş bir ifade vardı ama konuşmamın sonunu duyduğunda bu ifade kayboldu.

Elimde değil. Neden bilmiyorum bu adama amca demek beni tuhaf bir şekilde tatmin ediyor...

Acınası çıkardığım sesimle ve masum yüzümle en iyi oyunumu sergiledikten sonra aniden duraksayıp telâşlanmış bir ifadeye büründüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Madam'ın dükalığı ele geçirme planıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin