12

14K 1.8K 1.3K
                                    

Haiii ben geldiiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Uzanarak kulağına eğildim. "Bay Kim, bir gelir misiniz lütfen." diye fısıldayıp geri çekildiğim gibi sandalyemi itip ayağa kalktım.

Cam kırıklarına basmadan tuvaletlerin olduğu koridora doğru ilerledim. "Hiç niye böyle yapıyorsunuz diye soracaksan başlama Jeon. Sana söyledim, Haejin denilen herif sana sırnaşmaya devam ederse daha kötülerini yaşayacak."

"Bay Kim, sırnaşmıyor ki sadece arkadaş-"

"Sana benden başkası dokunamaz Jeon." diyerek lafımı ağzıma tıkıştırdığında soluk soluğa kalmış bir şekilde gözlerinin içine baktım. 

Benim ondan etkilenip hoşlandığım gibi, o da benden etkileniyor muydu? "Benden mi hoşlanıyor-" diye başlamışken dudaklarını ağzımın ortasına bastırarak beni susturduğunda gözlerim usulca kapandı.

Öpücüğüne karşılık vermek için hamle yapacağım sırada sert bir temasla birleşen dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdı. Öpücüğün etkisiyle içim pır pır ederken gözlerimi araladım. O sırada köşede bizi telefonda video kaydına alan animatör bölümü şefi Byunbin'i görünce gözlerim faltaşı gibi açıldı.

Bay Kim hızla parmağını şıklattı ve onun donup kalmasını sağladı. Ardından önümden ayrılıp onun yanına giderek elindeki telefonu alıp kurcaladı. Muhtemelen kayda aldığı videoyu galeri ve çöp kutusundan sildi.

Orada dikilmeye son verip yanlarına gittim.

Bay Kim telefonu Byunbin'in ceketinin cebine tıkıştırdıktan sonra ceketlerinin yakalarından tutarak gözlerinin içine bakmasını sağladı. Vücudu hareket etmezken, göz bebekleri yuvalarında dönerek Bay Kim'in gözlerine baktı.

"Hiçbir şey görmedin. Tuvalete gelmiştin." dedi ve onu hipnoz etti. Geri çekilip parmağını şıklattı. "Merhaba Bay Kim." diyerek gülümsedi ve yanımızdan geçerek doğruca tuvaletin olduğu bölüme yöneldi.

"Hadi yürü Jeon." dediğinde dudaklarıma dokunarak gülümsedim. "Seni öpmem çok mu hoşuna gitti?" diye soludu önümden ilerlediği halde arkasında ne yaptığımı fark etmişti. Sanki başının arkasında gözü varmış gibi görüp hissetti.

Bu beni ikinci öpüşüydü, ama bu seferki ilkine oranla daha baskılı ve uzun sürmüştü. Ve daha çok hoşuma gitmişti. İlerlemeye devam etmek yerine duraksadı ve bana doğru döndü. "Keşke biraz daha fazla öpüşseydik..." diye fısıldadığımda dudakları beğeniyle büküldü.

"Fazla öpüşürsek ne olur biliyor musun?" Yanıma gelip kulağıma eğilerek fısıltısını bıraktı. "Seni boynundan ısırırım."

"Isırın." diye fısıldadığımda kıkırdayarak geri çekildi. "Isıracağım." dedi ağır ağır hırıltılı sesiyle. "Ama henüz değil." diye ekledi ve bana göz kırptığı gibi arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı.

*

Ertesi gün|

Haftanın son günü iş çıkışı eve geçmişken Fransız müşterisi yeniden aramıştı ve Bay Kim'in programının takvimine bakıp buluşmak için bir tarih vermiştim.

Sonrasında da bir başka müşteri aramıştı. Evrakları düzenleyip mailleri kontrol etmiştim. Eve geçtiğim halde evden çalışmaya devam etmiştim.

Yemek yedikten sonra yeniden leptobumun başına oturduğum sırada telefonum çalmaya başladı. Bay Kim'in aradığını görünce gülümseyerek telefonu açtım.

VAMPIRE PROBLEMS • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin