bir

768 51 38
                                    

"Hey,eline ne oldu?" Siyah saçlı çocuk her zamanki 'çok gizli,doğa ile başbaşa yer' olan buluşma alanlarına gelmişti. Açıkçası buraya bu ismi veren sarışın oğlandı. Ama ismi iki yıldır hâlâ aynı kaldığına göre ikisi de sevmiş gibi görünüyordu.

"Isırganlar." Sarışın çocuk ilerideki otları işaret edip elini bir kez daha kaşıdı.

"Hey,hey! Dur Riki,canını daha çok yakıyorsun." Siyah saçlı çocuk,sarışın oğlanın kaşımaktan şişmiş ve kızarmış elini kurtarıp kendi eline almıştı.

"Burada gerçek adlarımızı kullanmak yasak diye biliyordum,Wonie?"

Siyah saçlı çocuk işaret parmağı ile kaşınan yeri hafif hafif okşarken kafasını sallamıştı.

"Doğru biliyorsun Nishi. Bir an korktuğum içindi..."

"Her şeyden de korkuyorsun."

"Sayende."

"15 yaşına geldin,benden büyüksün ama hâlâ bebek gibisin." Sarışın oğlan gülerek söylemişti. Biliyordu çünkü sinirlenecekti karşısındaki. Hoşuna gidiyordu onu sinir etmek.

"Sen bana bakacaksan bebek olabilirim."

"Ne?" Beklediğinin aksine bir tepki almak onu şaşırtmıştı.

"Yok bir şey..." Siyah saçlı çocuk gülümseyerek sarışının elini okşamaya devam etti. Geçiyordu sanki böyle,iyi geldiğini düşünüyordu ona. En azından Riki parmağını çekmesini daha söylememişti.

"Ah sahi!" Bir an aklına gelen şeyle Riki'nin elini bacağına koyarak çantasını karıştırmaya başladı. O sırada Riki de Jungwon'un bacağına hayali yıldızlar çiziyordu.

"Hey! Gıdıklanıyorum ve şu an işimi zorlaştırıyorsun!" Kıkırdamıştı.

"Nishi beni gıdıklarken çantamı karıştırıyorum challenge çekmeye ne dersin?"

"Hayır derim. Ve hah! Sonunda buldum."
Siyah saçlı oğlan elindeki merhem kutusunu bulduğu için memnun bakışlar atarken sarışın da ne yapacağını izliyordu.

"Ver bakalım patini."

"Wonie! Yapma şöyle."

"Tamam kızma minik çita."

"Bak hâlâ..." Sarışın elini sonunda Jungwon'un uzattığı elinin üzerine koymuştu.

"İlk başta soğuk gelebilir ama sakın kaçma. Çitasın sen,bunları da aşarsın." Jungwon sarışın oğlana tebessüm ederken eline merhemi yavaşça sürmeye başlamıştı.

"Uh... Harbiden de soğukmuş."

Jungwon kafasını eğerek merhem sürdüğü yere üfleyince Riki aniden elini çekmişti.

"Hey! Çok soğuk!" O da Jungwon ile beraber gülüyordu.

"Hemen ağlıyorsun Nishi."

"Sen yalnız hissetme diye."

"Öyle olsun bakalım." Jungwon hırkasını çıkarıp kendine yastık yapmış,daha sonra da yere uzanmıştı.

"Hasta olursun. Giy hırkanı."

"Eğer bir yastığın varsa giyerim."

"Var. Giy hadi."

Jungwon inanmaz gözlerle Riki'ye baktı ama yalan söylemediğini bildiği için hırkasını geri giydi.
Riki de çimenlerin üzerine yatıp,bir kolunu açmıştı.

"Gel." Kafasıyla Jungwon'a yatmasını işaret ediyordu.

"Saçmalama..." Jungwon kafasını yukarı kaldırıp altında bulundukları ağacın dallarını incelemeye başlamıştı. "Kolun uyuşur."

"Gel dedim!" Riki Jungwon'un bileğinden çekip onun da yere yatmasını sağlarken Jungwon söyleniyordu. Tâ ki yanında onu sırıtarak izleyen Riki'yi fark edene kadar.

"Ne var ya..." Kesinlikle kızarmıştı. Böyle durumlarda hep kızarıyordu.

Riki kolunu Jungwon'un kafasının altına koyduktan sonra elini hafifçe kaldırıp saçlarıyla oynamaya başlamıştı.

"Battaniyen var mı Wonie?"

"Var." Jungwon kollarını Riki'nin vücuduna doladı ve ilerisini düşünmeden gözlerini kapattı.




-★-

ya bunlar cok tatli oldu...☹️

oy vermeyi unutmayin!!

bebek wonki 🤏merak ediyormus birileri bu fici,feda olsun ona! nish_nishh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


bebek wonki 🤏
merak ediyormus birileri bu fici,feda olsun ona! nish_nishh

𝘵𝘸𝘰 𝘣𝘦𝘴𝘵 𝘧𝘳𝘪𝘦𝘯𝘥𝘴 𝘪𝘯 𝘢 𝘳𝘰𝘰𝘮 :: 𝙬𝙤𝙣𝙠𝙞 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin