𝘵𝘸𝘰 𝘣𝘦𝘴𝘵 𝘧𝘳𝘪𝘦𝘯𝘥𝘴 𝘪𝘯 𝘢 𝘳𝘰𝘰𝘮 :: 𝙬𝙤𝙣𝙠𝙞

"üç"

not : bu sekilde tirnak icinde yazdigim basliklar gunumuz,duz sekilde yazdiklarim ise gecmisteki olaylar. iyi okumalar!!

→ Sıkıcı geçen koskoca bir fizik dersinin ardından çalan zil ile koşarak büyüklerinin sınıfının önüne gelmişti Riki.
Dersliğin camından içeriyi gözlerken aradığı kişiyle göz göze gelmesi uzun sürmemişti.
Gözleri birleştiği an gülümsemeye başlayan Jungwon hocanın dersi bitirmesiyle ayaklanıp sınıftan çıktı.

"Gelmişsin."

"Evet,bir türlü geçmedi şu lanet fizik dersi!"

"Ee,biz sana boşuna dil seç demedik paşam." İkilinin arkasından çıkan gruptan gri saçlı olan konuştuğunda Riki ofladı.

"Jay hyung yüzünden çapraz geçiş yapacağım dil sınıfına."

"Paralel geçiş değil miydi o?"

"Ne bileyim Jaeyun. Ondan yapacağım işte."

"Bu çocuğun herkese hyung diyip bana dememesi sinirlerimi bozuyor!" Grup Jake'in ani yükselişine güldükten sonra bahçeye inmişti. Lanet olsun ki bu öğle arasında da boş bir yer kalmamıştı.

"Hayır anlamıyorum bu birinci sınıflar en üst kattan nasıl gelip buraları kapıyor?"

"Camdan atlıyor olabilirler."

"Oha! Mantıklı." Sunghoon ve Heeseung'ın mantık dolu konuşmasından sonra Riki aklına gelen fikirle dikkatleri kendine çekti.

"O zaman bu öğle arası okulda durmayız."

"Ne,o nasıl olacak?" Sunoo'nun sorduğu soruyla Riki ellerini birbirine geçirip gerdikten sonra sinsice gülümseyip planını anlattı.

"Ne? Asla olmaz! Ya beni son anda toplantıya çağırırlarsa?"

"Of Heeseung! Kim sana git yönetim kurulu bilmem nesi ol dedi?"

"Sen dedin ya Jay."

"Hay o zaman ben onu diyen ağzıma..."

Jungwon hafifçe kıkırdadıktan sonra konuştu.

"Senin yerine başkasını bulalım. Revire gidiyorum dersin. Hem Riki'nin bahsettiği yer buraya çok uzak değil."

Riki Jungwon'un ona destek çıkmasıyla kolunu Jungwon'un omzuna atmış,daha sonra yanağından bir makas almıştı.

"Eğer görevlendirilirsem siz ikiniz yapacaksınız." Heeseung,tehtid amaçlı söylediği şeyi hemen onaylayan ikiliye şaşırsada sonuçlarına onlar katlanacağı için umursamadan arka bahçeye ilerlemeye başladı.

"Ya bizi biri görürse?" Sunoo'nun endişeli haline karşı diğerleri oldukça sakindi.

"Merak etme Sunoo, Beomgyular biz çıkana kadar göz kulak olucak arka bahçeye. Biz çıkınca taş atacağız onlar da gidecek."

"Anladım,anladım Sunghoon'cum da,neden telefonla mesaj çekmek gibi bir alternatif yerine böylesi ilkel bir yönteme başvurduk?"

"Bilmiyorum ya o an çok mantıklı gelmişti."

"Neyse bu planın ilkelliğini daha sonra tartışırız. Hadi Heeseung ve Jake ellerinizi birleştirin tek tek atlatacağız."

"Ee,biz ne yapacağız sonra akıllı?"

"Heeseung seni yukarı iter,kendisi de çıksın bir zahmet sırık kadar boyu var."

"Koskoca genel kurmay cumhur başbakanının düştüğü hallere bak... Ver elini Jake,çıkaralım şu veletleri."