"Ah gerçekten delireceğim! Nereden çıktı bu saçmalık?" Jungwon ağlamaklı sesiyle Heeseung'a isyan ediyordu. Neden mi?
Geçen gün öğle arasında ramen yemeye gittiklerinde görevlendirme olmuştu ve Heeseung'a görev verilirse yapacaklarına söz verdikleri için Riki ve Jungwon çıkışta kütüphanede kalacaklardı."Jungwon,iyi misin? Belki yakınlaşırsınız işte,bir şeyler olur. Sen değil miydin bu çocukla Hikaru'yu yan yana bile görmek istemeyen? Şimdi eline geçen fırsata isyan ediyorsun." Sınıf boş olduğu için rahatça konuşuyorlardı.
"Heeseung,Riki benim üç beş günlük tanıdığım biri değil. Ne yapsam normal gelir ona,ne yakınlaşması?"
"O zaman sende biraz belli et. Çocuk sana şakasına asılıyor sen büzüşüp,kızarıp kalıyorsun."
"Ya rahatsız olup benden tamamen uzaklaşırsa..?"
Heeseung derin bir iç çekti.
"Bunu yapmayacağını benden iyi biliyorsundur,yanılıyor muyum?"
"Korkuyorum sadece. Eminim asla aklından geçmeyen bir durumdur." Jungwon oturduğu sırada geriye yaslanıp kafasını geriye attı.
"O zaman aklına getir Jungwon. Ne yapacaksın Hikaru bir-iki haftaya Riki'yi kaparsa?"
Jungwon yerinde dikleşip kızgın suratıyla Heeseung'a baktı.
"O zaman çok çirkefleşirim. Sende kötüyü çağırma,bana hiç destek olmuyorsun of..."
Elleriyle yüzünü kapatmış,dirseklerini masaya dayayıp yüzü kapalı şekilde ağlamaklı sesler çıkarmaya başlamıştı.
"Bak bugün bu olayın en az yüzde yirmisi çözülecek. Bugünün hedefi Riki'nin aklına girmek. Kalan günlerde iyice aklını karıştırıp ikinizi de sevoş yapacağız."
"Ne yapacaksın,ne?"
"Takılma oraya,beni dinle sen..."
★
"Bu işin bizi bulması iyi olmadı cidden. Ders çalışmamıza da engel." Riki ve Jungwon kütüphaneye çıkıyorlardı. Riki ilk başta bu görevi yapmayı istemese de mecbur olduğunu kabullenip başını eğmişti,zira şimdi kütüphaneye gelmiş bulunuyorlardı.
"Eh,başa gelen çekilirmiş... Nereden başlıyoruz Wonie?"
Jungwon; "Heeseung yapacağınız şeylerin yazdığı listenin şu taraftaki panoda asılı olduğunu söyledi. Gidip bakalım." dediği gibi Riki'nin elini tutmuş,panoya doğru ilerlemeye başlamıştı.
Normalde Jungwon'un bu ufak temaslarına önem vermezdi ama şimdi tüm dikkati birbirine bağlanmış ellerinde gibiydi.
"Oha ama! Bunu tek bir günde asla yetiştiremeyiz..." Jungwon iç çekip Riki'ye döndü. Uzun boylu oğlan da ilginç bir ifadeyle onu izliyordu.
"Jungwon." Yüzündeki ilginç ifadeyi bozmadan süslenmişti Jungwon'a.
"Hm?"
"İşimiz bitince koruya gidelim. Uzun zaman oldu." Dediğinde gülümsüyordu.
"Ama hava kararacak?"
"Olsun. Yıldızlara bakarız bizde."
"Peki o zaman." Yüzüne o güzel gülüşünü yerleştirip uzun boylu çocuğa erişmek için parmak uçlarında yükselmiş,minik bir öpücüğü sevdiğinin yanağına kondurup kolay gelsin diyerek işine başlamıştı.
Riki de aklındaki sorular ve kafasını bulandıran cevaplarıyla işini yapmaya koyulmuştu.
Rafların arasında geziyor,kitapları yerleştirip arada şakalaşıyorlardı. Ne kadar mızmızlansalarda beraberken yaptıkları bu işte eğlenmeye başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘵𝘸𝘰 𝘣𝘦𝘴𝘵 𝘧𝘳𝘪𝘦𝘯𝘥𝘴 𝘪𝘯 𝘢 𝘳𝘰𝘰𝘮 :: 𝙬𝙤𝙣𝙠𝙞
Fanfiction"Nasıl öpüşüyorlar böyle ya? Ateşli ateşli."