"Ee hiçbir şey olmadı mı sonra?"
"Olmadı,olmadı... Riki bana o gözle bakmıyor işte."
"Ya birden şey yapamaz herhalde. Sabırlı ol biraz ne demişler sabreden derviş duvarı delermiş."
"Heeseung,şu atasözlerini düzgünce öğrenir misin lütfen?"
"Ne bileyim bana da Sunghoon öğretiyor,ona uyuyorum." Diyip elindeki kalemle Sunghoon'u işaret etmişti. Şu an kendisi Beomgyu ve takımı ile uno oynamaktaydı.
Boş ders için en güzel aktivitelerden biri uno,biri vampir köylü,biri de sevdiğin kişi hakkında arkadaşınla konuşmaktır. Üçüncü seçenek daha makul geldiği için ne uno oynayanlara,ne de bizimkilerin koca orduyla vampir köylü oynayışına katılmıştım. Zaten Hanni her suçlamada çığırıyor, vampir olmadığını kanıtlamaya çalışıyordu. Çok gürültülü!
"Zil çalınca Riki'yi bekleme,sen git onların sınıfına bu sefer."
"İyi de Riki sadece benim için gelmiyor sınıfa,sizin için de geliyor."
"Hyunglarının hepsi meşgul dersin. Yalan mı? Şunlara bak! Bende bir güzel uyurum ohhh~"
"Peki,peki. Uyu bakalım dedecik."
"Sus be!" Heeseung saçlarımı çekiştirirken zil çalmıştı,bende hızla Riki'nin sınıfına koşmuştum. Koşmuştum çünkü Riki bizim sınıfa çok hızlı geliyordu. Ondan önce gitmeliydim!
Riki'nin sınıfına girdiğimde ise modum anında düşmüştü. Yanındaki kızla gayet eğleniyor gibi gözüküyordu. Ki beni fark etmesi de biraz zaman almıştı.
"Aa, Jungwon? Gelsene." Ben gelmesem gelmeyecekmiş demek ki.
"Yok ben bir şey istemeye gelmiştim de,yanımdaymış. Görüşürüz." Cevap vermesini beklemeden sınıftan çıkmış,tuvalete ilerlemeye başlamıştım. Tuvalete girdikten sonra da o girmişti.
"Jungwon. Niye hemen gidiyorsun?" Derken kolumu kavramış,beni de kendine çevirmişti.
"Bölmeyeyim dedim,sizi."
"Bölebilirsin. Ne olmuş?"
"Yok bir şey. İzin ver de tuvalete gireyim." Diyerek kolumu ondan kurtardıktan sonra kabine girmiştim.
"Kıskandığın için mi böyle yapıyorsun? Üzülüyorum..."
"Tuvalette konuşulmaz. Konuşturma beni."
"Tamam. Sen çıkana kadar beklerim."
Ben tuvaletten çıktıktan sonra duvara yaşlanmış bedenini dikleştirmiş,ben ellerimi yıkarken kolları bağlı bir şekilde beni izlemişti.
"Küpeyi takmışsın."
"Evet. Seviyorum."
"Ben de."
"Ne,kulağın delik bile değil?"
"Ha,onu değildi zaten." Diyerek elinin birini sallamıştı.
"Bir daha kaçma böyle."
"Kaçtığım yok?"
"Var. Çok şeyden kaçıyorsun bence sen. Neden benim haberim olmuyor Jungwon?" Kaşlarını çatmıştı ama kızmıyordu. Üzerime yürümesinden de korkmamıştım. Riki bana kızamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘵𝘸𝘰 𝘣𝘦𝘴𝘵 𝘧𝘳𝘪𝘦𝘯𝘥𝘴 𝘪𝘯 𝘢 𝘳𝘰𝘰𝘮 :: 𝙬𝙤𝙣𝙠𝙞
Fanfiction"Nasıl öpüşüyorlar böyle ya? Ateşli ateşli."