uykusuzluk

185 15 12
                                    

Mateatık sınavım var asırı streslıyım buyuk ıhtımal bunu okurken ben coktan sınava gırmıs olacagım ilk kez kelebek sıstem olacagım ıcın korkuyorum vıraz

Birde bazı yerlerde bu yoktu bu vardı neden koymamıs diye dusunmeyin cunku ne yazdıgımı bende bilmiyorum

Minho's pov

Son bir haftadır olduğu gibi yine çalıştığım kafedeydim, sırf öğrenciyim- gastronomi son sınıfım-diye çok çalıştırıyorladı beni. Herkesle aynı maaşı alıyordum ama herkesten çok çalışıyordum, aynı zamanda geceleri de bara gidiyor insanlara içki veriyordum. Keşke sadece içki vermeklekkalsaydı. benden büyük orta yaşlı adamlar sürekli bana bakıyor, benle konuşmaya çalışıyordu ama bunu kimse bilmiyordu. Benim hayatım böyleydi işte, aslında her şey yolunda gibi görünüyordum ama asla öyle olmamıştı.

Ailemin ilk çocuğuydum, Jeongin'le aramızda beş yaş vardı. O doğana kadar ailem benimle çok ilgileniyordu, bir sürü oyuncağım vardı, babam her hafta dışarıya götürür istediğim her şeyi alırdı. Ailemi seviyordum, ta ki Jeongin doğana kadar...

Ailem bi anda onunla ilgilenmeye başlamıştı, birden beni unutmuşlardı. Benim bütün oyuncaklarım ona verildi, her hafta o dışarı çıktı. Bu yüzden Jeongin'in gözü hep yukarılardaydı, ben ise hep elime verilenle yetinmek zorunda kalmıştım.

Mesela aile albümünde benim fotoğraflarım olmaz, Jeongin olur. Aile yemeklerine ben gitmem, Jeongin gider. Benim doğum günlerim kutlanmaz ama Jeongin her sene farklı bir yerde farklı bir şekilde kutlanır. Buna rağmen hiçbir zaman ondan nefret etmedim.

Bu yüzden küçük yaşta para biriktirip, çalışmaya başlamıştım. İlk işe girdiğim yer ise bu kafeydi, 15 yaşından beri çalışıyordum burada. 18 yaşına kadar para biriktirdim, sonunda bir ev alacak param olmuştu. Ailemden uzakta iki katlı bir nevi satın almıştım. Aileme hiçbir şey söylemeden taşındım, Jeongin bile nereye gideceğimi söylememiştim.

Numaram aynıydı ama değiştirecektim. Ben değiştirme fırsatı bulamadan Jeongin beni buldu, evime kadar bulmuştu. Bir gece evime geldi, ağlıyordu. Ben gidince ailem diyeceğim insanlar bir köpek almıştı ve Jeongin'i arka plana atmıştı.

Çok ağladı, üzüldü. Buna rağmen hala onları seviyordu, onlarla kalmak istiyordu. Bu yüzden bazen ailemin evine gidiyor, orada kalıyordum. Ailem param olduğunu duyunca köpeğim olmuştu zaten, elimde oynatıyordum yani.

Ailemle yaşarken akşam altıdan sonra dısarı çıkmamız yasaktı. Chan'la tanıştığım zaman, ailem onu çok sevmişti. Garip bir şekilde çok güvendiler ona, bu yüzden geceleri 'Chan'ın yanına gideceğim.' diyip evden çıkabiliyordum.

Jeongin 16 yaşına gelince bir şeylerin farkına vardı ve benim yanıma taşındı, onlarla görüşmesine izin vermiyordum. Evde tek kızdığım konu buydu.

Son masayı da silip sandalyeleri yerleştirdim, ardından kasanın arkasına gidip önlüğümü çıkardım. Üstüme siyah hırkamı giyip dükkanı kapatıp çıktım. Eve doğru ilerliyordum, bir haftadır eve gitmiyorum. Zaten gitmeye vaktim olmuyordu, bir yandan da Jeongin'i görmek istemiyordum.

Chan'ın dediklerinden sonra asıl mağdur olan ben olduğumu fark ettim, eğer bunu Jeongin'e söylersem kavga çıkacaktı. Bu yüzden gitmemiştim eve.

Chan
Sevgilim
Lütfen çabuk gel

Minho
Noldu daha fazla bensizliğe dayanamıyor musun?

Chan
Dayanamıyorum sensizliğe
Hemen gel

Sırıtıp telefonu cebime attım, bende sevgilimi çok özlemiştim ama fazla yorgundum. Uyumak istiyordum ama eğer uyursam asla uyanmayacaktım, bu yüzden akşama kadar beklemem gerekiyordu.

siblings and loversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin