Eğer Sana Aşık Olursam(askıda)

-11-

Berbat görünüşümü saçımı bileğindeki tokatla toplayarak biraz olsun düzelttik. Ev topuzu! Ve aynadan kendimi izlemeyi bırakıp banyodan çıktım. Ve ilk gördüğüm şey odanın ortasında buluşunu çıkartan Tate oldu. Beni fark ettiği an biraz sıyrılmış olan buluşunu indirdi. Vd ben kendimi banyoya kapattım.

"özür dilerim"

"Sorun değil. Bekle.....gelebilirsiniz"dedi saniyeler sonra. Dışarıya çıktım. Özür dileme ifadesiyle gulumsedim.

"Son hatırladığım şey Niall a dalmam. Ne oldu:"diye sordu yatağına otururken. Yine şu rahatsız edici sandalyeye oturdum.
"Kafana bir tepsi geçirdi. Bu gün izinliyiz"

"Sende mi? Baska herhangi-başına ne oldu senin?"diye sordu sesini yükselterek. Fazla yükseltmişti.
"Önemli bir şey değil"dedim omuz silkerek. Bana tek kaşını kaldırmış bir şekilde baktı. Ve o anda kapı büyük bir gürültüyle vuruldu. Yerimden hoplamiştım. Niall olabilir miydi? Belki de yine ortalığı birbirine katacakti. Ayağa kalktığımda Tate de kalktı. Kolundan tutup beni durdurdu. İşaret parmagini dudagina koydu. Sessiz olmaya özen gösterdim. Beni biraz geri itip ilerledi. Kapinin kolunu tuttu. Kapının çaldığını nasıl duymustu. Belki de benim telaşlı hareketimden anlamıştı. Kapıyı açtı. Ve ses çıkmadı. Kapıyı biraz daha araladiginda Zayn in kahve gözlerini gördüm. Kalbim tekrar yerinden çıkacakmış gibi oldu. Zayn kızgın görünüyordu. Öfkeli. Her zamanki hali yani. Oraya yöneldim.

"Sel! Ne oldu? B-basına ne oldu senin?"diye sordu yüksek sesle. Tate i umursamadan içeriye daldı ve başımı sertçe tutarak anlımı inceledi. Gözlerimi devirdim.
"İyiyim Zayn. Tate sayesinde". Zayn geri çekildi. Kollarini göğsünde birlestirdi.

"Niall ile kavga etmemeliydin"dedi sinirli sesi ile. Ellerimi belime koydum.
"En yakin arkadaşımı aldattı Zayn! Bu az bile"

"Ne yaptığı önemli değil. Benim dpstlarkm ile yumruklu bir kavga yapamazsın"

"Burada bana bağırmak yerine gidip ona kızman gerekmez mi?! Bizi getirdiği hale bak!"

"Ayağını denk alsaydın sende Gomez"

"Çocuklar sakinleşin"dedi Tate. Sanırım o bizi durdurmasa biz saatlerce tartışabilirdik.
"Arkadaşlarım ile kavga etmeyeceksin Gomez."

"Haha evet tamam hadi Zayn git artık. Tate zaten yeterince yorgun. Birde onun başını şişirmek istemeyiz değil mi?"diye diye onu kapiya kadar sürükledim. Çok sacma bir bahane sunduğumu farkındaydım. Yani bizi duymuyordu ki! Başi şişemezdi. Ama Zayn in bu bahanenin saçmalıgını düşünmeye zamani olmamisti. Çünkü kendini kapinin önünde bulmuştu. Kapattiğim kapiya yaslandim ve derin bir nefes aldım. Tate yatağına oturdu.

"Çok hareketli bir hafta olacak belli ki"dediğinde güldüm. Ve yanina oturdum. Sandalyeye değil. Yanına.
"İlk günlerden başına bela açtığım için üzgünüm."

"Sorun değil. Biraz heyecan oldu böylece.". Tanıştığimız ilk günlerde başına tepsi yemişti. Ne heyecanı? Bıraksak Niall onu parçalardı. Sinir bozucu ćakma sarışın. Gerindim.
"Eee bu gün ne yapacağız?"

"Bilmiyorum. Film falan izleyebiliriz bilgisayardan"

"Film mi? Agh ben film izlemeyi sevmem"

"Sevmez misin? Film izlemeyi? Film izlemeyi kim sevmez ki!"

"Bana göre sonları çok tahmin edilebilir. Ayakkabi hizmetçiye uyar, spartalilar savaşı kazanır, Darth Vader, Luke Skywalker ın babası çıkar..."

"Dünyanın en büyük sinema olayini tahmin ettiğini mi söyluyorsun yani?"diye sordu Tate şokla. Omuz silktim. Tahmin edilemeyecek kadae ilginç bir olay değildi.
"Vader almancada baba demek. Adinin anlamı Darth Baba"dedigimde Tare bana ağzı açık bir şekilde baktı. Ve kahkahalara boğularak ekledi

"Dudak okumada bu kadar iyi değilim üzgünüm". Güldüm. Telefonuma mesaj gelmişti. Ve ses irkilmeme sebep olmuştu. Acıpta mesaji okumaya başladığimda Tate birşeyler söylemişti. Ama ben fena bir şekilde mesaja adalıp gitmiştim.

Kimden:Zayn Malik

Abarttığımı biliyorum ama yinede bir daha kimseyle kavga etmemelisin. Odamda seni bekliyorum

Bu arada Tate konuşmaya devam ediyordu. Ve benim heyecanım tavan yapmıştı. Tate in bulanık bir şekilde gelen sesi kesilince dünyamdan çıkıp ona dondüm.
"Efendim?"

"Ahh...git hadi. Acele et"

"Saģol Tate"dedim ayağa kallarak."Yarım saat falan sonra gelirim. Üzgünüm"dedikten sonra saçimdaki tokayı çıkardım. Saçlarımi ellerim ile kabarttim. Fazla heyecanliydim.

"Nasıl görunüyorum?"diye sordum Tate e soluk soluğa.
"Biraz şaşkın"

"Hayır yani nasıl görunüyorum"diye sordum tekrar anlamasını umarak. Omuz silkti.
"Çok güzel"dediğinde duraksadım. Güzel olduğumu mu düşünüyor. Yey güzel olduğumu düşünüyor!!! Telefonumu pantalonumun cebine attiktan sonra ona tebessüm ettim ve odadan çıktım. Hızlı adımlarla yürüyordum. Acaba ne konuşacaktık. Daha doğrusu konuşacak mıydık? Yine kalpten gitmeme sebep olacak bir şey yapmazdı umarım.

İleriden gelen Niall yutkunmama sebep oldu. Kahretsin! Olay çıkartabilirdi. Ve ne Tate ne de Zayn beni savunmak için gelemezdi. Bu yüzden yere bakarak onu hiç fark etmemişim gibi geçip gitmeye calıştım. Ama yine kolumdan beni sıkıca yakalayarak durdurdu.

"Bir yere mi gidiyorsun Selena?"diye sordu sinir bozucu ses tonu ile. Kaşlarımı olabildiğince çatarak ona baktım. Şu anda nefret doluydum. Yüzüne tekrar bir yumruk geçirmek hiç fena olmazdi ama olay çıkarmak istemiyordum.
"İspanyolca dersine geç kalacaksinız Bay Horan"dedi arkamdan gelen bir ses. Bu ses elbetteki Bay Martinez e aitti. İspanyol aksanından tanımıştım. Niall sesli bir şekilde solugunu dısarıya verdi. Ve kolumu bırakıp uzaklaştı.

Bay Martinez hayatimı kurtarmıştı diyebilirim. O olmasa mutlaka kavga çikardı. Kesin birbirimizi yerdik. Bay Martinez e dondüm. Bana bakıyördü. Gülümseyerek "Teşekkür ederim"dedim. Dudak harakeylerimden dediklerini anlamış olmasini umdum. Anlamis olmaliydi ki başını salladı. Bay Martinez e çok şey borçluydumm.