Çete - BxB 🔞🔞

9.

Deniz yanıma gelmiş beni ayağa kaldırmaya çalışıyordu. Sızmıştım galiba partide epeyce kişi azalmıştı. Sandalyeden kalktığımda yürüyemeyecek kadar sarhoştum ve tekrardan sandalyenin üstüne oturdum. Tekrar gözlerim kapanmaya başlamıştı zor açık tutuyordum. Deniz eliyle burnumu sıkıp yüzüme yaklaştığında tekrar gözlerimi açtım.

- Böyle olmayacak bücür illa taşı diyorsun beni.

- Eveet yürüyemem ki zaten başım acayip dönüyo kalksam düşerim.

- İstediğin olsun bakalım.

Gülümseyerek kollarımı açıp boynuna saracağım sırada Deniz tökezleyerek geriye doğru gitti. Bartu'yu görmemle kaşlarım çatıldı. Deniz'e doğru konuşmaya başladı Bartu.

- Benimle o merak etme. Hallederim ben.

- Gerek yok yardımına içince ben götürecektim anlaşmıştık zaten.

Bartu kaşlarını çatıp Deniz'e baksada Deniz dediğinde kararlıydı.

- Sıkıntı çıkarmayalım bence usulca geç evine.

Deniz kavga çıkarmak istemediğinden olacaktıki arkasını dönüp yürümeye başladı. Bartu bana döndüğünde kaşlarımı çatıp konuştum.

- Ben giderim kendim.

Sırıtıp dalga geçer bi ses tonuyla konuştu.

- Bu halde mi yürüyemiyosun bile.

- Senle gelirsem can güvenliğim daha çok tehlikede

- Uğraştırma beni.

Diyip kafasını boynuma koyup kollarıyla bacaklarımı tuttu. Kaldırdığında düşmemek için kollarımı boynuna ayaklarımıda beline doladım. Yere baktığımda bana yüksek gelmesiyle başımın dönmesi arttı.

- Başım dönüyor indir beni.

- Biliyor musun? Umrumda değil.

- Deniz olsa umursardı!

- Kıyaslama yapma en nefret ettiğim şey amk

Kıkırdadım bu defa ben sinirlendirmiştim onu.

- Doğruları söylemek batarmış insanlara.

- İbne olduğunu yayalım o zaman okula sır saklamakta kötü.

Söylediğiyle dudağımı büzdüm ve kafamı boynundan çekip karşısına gelip gözlerine baktım. Ardından gözlerimi kapayıp elimi yanağıma götürdüm. Elimin değmesiyle tekrar ağrımasıyla inledim.

- Çok kötüsün nefret ediyorum senden Bartu!

- Aa şansa bak benim içinde geçerli bu!

Tekrardan sabahki olayın aklıma gelmesiyle gözlerimden yaş gelmeye başladı. Bartu şaşırıp kaşlarını kaldırdı ve konuşmaya başladı.

- Noluyo amk niye ağlıyon?

- Çok kötüsün karanlık korkum vardı benim, öyle bırakıp gittin beni.

- Öpmeyecektin beni.

- Ben öpmedim ki!

Dalga geçercesine sırıtıp tekrar konuştu

- Doğrudur

Sağ bacağımdaki elini kalçama koydu. Elini hissetmemle irkildim. Ardından sol elini çekip sol yanağımdaki yaşları silip sağ yanağımada aynı hareketi yaptı fakat yaramı unutup orayada bastırmasıyla tekrar inleyip elini tuttum. İfadesizce bana bakıp ardından elini geri çekip cebindeki telefonu çıkardı ve bir şeylere bakmaya başladı. Arabaya geldiğimizde beni ön koltuğa oturtup şöför koltuğuna geçti. Arabada Mert ve Kaan'ı arasamda yoklardı.