|belki de uzun bir yaşanmışlık.|

1.1K 85 67
                                    

On Üçüncü Bölüm:
|Belki De Uzun Bir Yaşanmışlık.|

Şarkıların iyileştirme gücü var derlerdi eskiden, bu yüzden uzun bir süre buna inanarak yaşadım. Zaman geçtikçe fark ettim ki o bahsedilen iyileştirici güç sadece iyileşme ihtimali olan insanlar için geçerliymiş.

Bizim için değil.

Bizim için, şarkılar yaşanmışlıkmış. Yaşanmışlık ya da yaşanma umuduymuş, geçmişteki hissedilenlermiş.

Mesela ben, zihnimde şarkı sözleri tekrarlandığında 6 yıl önce ki o lise sırasına gidiyorum hâlâ.

Kulaklığım takılı, stresten bacağım titrer bir hâlde önümdeki boş kağıda bir şeyler yazmaya çalışıyorum.

Stresliyim ama aynı zamanda heyecanlıyım da.

Risk alıyorum ama aynı zaman da umutla da doluyum.

Ne kadar süre geçiyor bilmiyorum ama en sonunda kendimi ifade edebilme gücünü buluyorum yazarak.

Sınıfta kimse yokken hızlı adımlarla onun masasına gidip kağıdı bırakıyorum. Temkinli adımlarla etrafa bakıp sınıftan çıkarken anıların tazeliği canımı yakıyor bir kez daha.

Bahçeye iniyorum ve beklemeye başlıyorum. Beklerken çalan şarkılar sıraları ile aklımda hâlâ.

Sizi en çok acıtan şeyler kendilerini unutturmaz derler, aynı şey size onu hatırlatan her şey için geçerlidir.

Birinci şarkı bitiriyor, ikincisi başlıyor. İkincisi bitiyor, üçüncünün girişi geliyor. Tanıdık melodi kulaklarımı dolduruyor her seferinde. Saatlerce.

Zil çalıyor, öğrenciler evlerine gitmek üzere okuldan çıkıyor. Saatlerce beklemenin yorgunluğundan bacaklarım bedenimi taşımaz hâle geliyor, kaldırıma oturuyorum.

Şarkılar yerini yenisine bıraktıkça parsoneller de çıkmaya başlıyor, hava kararıyor, kapı kilitleniyor.

Kimse de bakmıyor, kimse de fark etmiyor.

O da gelmiyor zaten.

Müzik sesini ve geçmişteki hatıraları böylen telefonumun zil sesi ile ana döndüm.

Asel Arıyor...

Gözlerimi devirerek aramayı meşgule attım. Onunla konuşmadığım sürece beni aramaya devam edeceği düşüncesi içimi daraltıyordu.

Elimdeki kahve bardağını masaya koyarken bildirim sesi boş odayı doldurmuştu.

Asel: Müsait olduğun zaman döner misin? Seninle konuşmak istiyorum.

Siz: Ben istemiyorum, Asel.

Asel: Asena, özür dilerim gerçekten.

Siz: Umrumda bile değil.

Asel kişisini engellediniz. Engeli kaldırmak için tıklayın.

ESEF | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin