|keşkenin geçmişi.|

750 61 129
                                    

On Dördüncü Bölüm:
|Keşkenin Geçmişi.|

Atalay: Beni ispiyonlayanın sen olmadığını var sayıyorum Asena. (02.32)

Siz: ? (02.32)

Atalay: Gördüğün şey hakkında birine bir şey söyledin mi?

Siz: Verdiğim cevaba inanacaksın sanki.

Siz: Nereden çıktı birdenbire?

Atalay: Söyledin mi söylemedin mi?

Siz: Söylemedim.

Atalay: Tamam.

Siz: Ne yani inandın mı?

Atalay: Yalan mı söylemiştin?

Siz: Hayır.

Atalay: O zaman?

Siz: Sen bana inanmazsın genelde, sözümün senin için hiçbir değeri yoktur.

Siz: Şaşırdım o yüzden.

Atalay: Bunlar senin pencerenden sadece.

Siz: O ne demek?

Siz: Ya da dur, sormadım var say. Öğrenmek istediğime emin değilim.

Siz: İyi geceler. (02.40)

Atalay: Asena. (02.41)

Siz: Efendim?

Atalay: Geçen hafta neden kaçtın?

Siz: Seni görmek acı veriyor çünkü.

Atalay: Ne zamandan beri?

Siz: Anlamadım.

Atalay: Beni görmek sana ne zamandan beri acı veriyor?

Siz: İyi misin sen? Başına saksı falan mı düştü?

Atalay: Ne zamandan beri?

Siz: Okul bahçesinde hava kararana kadar tek başıma saatlerce beklediğim günden beri. (02.44)

Siz: Net bir cevap vermek yerine korkakça davrandığın günden beri. (02.45)

Siz: Birdenbire benden uzaklaştığın, sebebini açıklamadığın günden beri. (02.45)

Siz: Böyle konuşunca bana karşı bir şeyler hissetmediğin için sana kızıyormuşum gibi duruyor farkındayım ama alakası yok. (02.45)

Siz: Bana bir şey hissetmesen bile o gün oraya gelebilirdin, saatlerce gelebilmen umuduyla beklemezdim. (02.46)

Siz: Net bir cevap verip günlerce seni düşünmemin önüne geçebilirdin. (02.47)

Siz: Benden uzaklaşmanın nedenini söyleyip hatayı kendimde aramamamı sağlayabilirdin. (02.48)

Siz: Geçen ay bana seni aşmamı söylemiştin, ben de aşamıyorum demiştim. Hatırlıyor musun? (02.50)

Siz: İşte sonunda anladım ki bunun suçlusu sensin. Anladığım zaman kendimi suçlamayı bıraktım. (02.52)

Siz: Acı çeksem bile seni görmek istemeyi bıraktım.(02.54)

Siz: Çaldığın şarkıları dinlemek için gelmeyı bıraktım. (02.56)

Siz: En azından bırakmaya çalışıyorum, fark etmez. (02.57)

Siz: Kısacası, bu yüzden kaçtım işte. Seni görmenin bana bunları tekrar yaşatacağını bildiğimden. (02.58)

Atalay: İsteyerek görmezden gelmedim, isteyerek korkaklık yapmadım, isteyerek uzaklaşmadım. Hiçbirini hem de. (03.00)

Siz: O ne demek?

Siz: İstemekten kastın ne?

Atalay: Bir şey demek değil. (03.28)

Atalay: Tekrardan söylüyorum, sen hiçbir şey görmedin ve bilmiyorsun. Tamam mı?

Siz: Yine kaçıyorsun.

Atalay: Tamam mı?

Siz: Birdenbire nereden çıktı bu zarf mevzusu?

Siz: Ortaya mı çıktı, biri mi görmüş?

Atalay: Asena, ben sana hiçbir şey bilmediğini telkin etmeye çalışıyorum sen bana detay soruyorsun.

Atalay: Unut konuyu.

Siz: Tekrardan açan sendin.

Atalay: Senin olup olmadığını öğrenmek istedim.

Siz: Belki yalan söyledim?

Atalay: Sanmıyorum.

Siz: Beni tanımıyorsun bile.

Atalay: Bunu yalanlayacak kadar tanıyorum.

Atalay: Hiçbir şey duymadın, bilmiyorsun.

Siz: Tamam Atalay anladık, hiçbir sey duymadım bilmiyorum.

Atalay: Güzel. (03.42)
(Görüldü.)

Siz: Dikkatli ol. (04.12)





ESEF | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin