-2-

82 13 12
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.

Neredeyse bilinçsiz bir şekilde stüdyodan çıkıp kendini kampüsün dışına atmadan önce hatırlaması gereken bir şey vardı ki Mahito böyle bir günde onu asla yalnız başına bırakmazdı.

Ve yine bırakmamıştı.

Yaga'nın grubunun dağıldığını gören Mahito, Mei-Mei'nin kafasında yeni bir delik açacağını umursamadan eşyalarını toplayıp stüdyodan çıkmıştı. Merdivenlerden inerken defalarca Suguru'yu arasa da siyah saçlı genç cevap vermiyordu. Mahito tam da bu yüzden Suguru'nun kendini bir yerlerden attığını düşündüğü sırada nihayet cevap gelmiş ve Suguru ölüden hallice bir sesle nerede olduğunu söylemişti. Ardından Mahito olabilecek en hızlı şekilde Suguru'nun yanına gitti.

Sahildeki dalgakıranların üstüne oturmuş görmeyen gözlerle denizi izlerken buluyor onu Mahito. Kendisini rahatlatmaya yetecekmiş gibi topuzunu çözmüş, salık saçları hafif esen rüzgarın karşısında uçuşuyor. Parmaklarının arasında bir sigara var ancak o da unutulmuş. Bir süredir kendi kendine yanıyor, küle dönüyor ve o kül düşüyor, denize karışıyor.

Suguru'nun yerine.

Gelip yanına oturuyor Mahito. Bir süre hiçbir şey söylemeden yalnızca denizi dinliyorlar. Sonra çantasından bir termos çıkartıp Suguru'ya uzatıyor mavi saçlı genç. Tereddüt etmeden alıp içmeye başlıyor Suguru da. Sade filtre. İlk yudumu yuttuğunda kahve yerine daha farklı bir şeyler olmasını dilerken buluyor kendini. Beyninin üzerine sis bulutları çöktürecek, ağırlaşan düşüncelerinin önüne geçecek bir şeyler. Büyük yudumlarla kahveyi içmeye devam ediyor. Ve sonra anlatmaya başlıyor.

Gojo'yla stüdyoda yaşadıklarını anlatmayı bitirdiğinde "Bir de utanmadan gelip yanına oturmuş," diyor Mahito ilk olarak. "Rahatlığa bak."

Dürüst olması gerekirse Gojo'nun çok da seçeneği yoktu aslında. Geç kalmıştı, başka boş masalar olsa da diğer arkadaş gruplarının himayesi altındaydı. Öbür yandan Suguru yanındaki birkaç boş masayla birlikte duvar dibinin hakimiymişçesine tek başına oturuyordu. Gojo elbette onun yanına gelecekti, bu hareketin altında aranacak başka anlamlar yoktu. Çin'e gitmeyerek bir domino başlatmıştı sadece ve son taş yan masasında devrilmişti. Yalnızca birbiri tetikleyen bir tesadüfler dizisiydi yaşadıkları.

"Yaga birlikte çalışmamızı istemese bu kadar sorun olmazdı."

Mahito ayakkabılarının ucunu suya değdiriyor.

"Çok boktan bir durum. Ama beni suya atıp boğmayacaksan bir şey önermek istiyorum."

Ellerini teslim oluyormuşçasına kaldırıp Suguru'ya bakıyor.

"Söz veremem."

Suguru'nun sözleri güven vermese de aklından geçeni söylüyor Mahito.

"Olur da durumu akademik açıdan falan değerlendirecek olursak bunu bir avantaja çevirebilirsin aslında. Sonuçta Gojo'dan bahsediyoruz. Annesinin karnından elinde t-cetvelle çıktığına yemin edebilirim ama ispatlayamam."

ārdeō - sugusatoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin