🌸32-Keçmiş🌸

81 18 9
                                    

Evin içerisinde yankı yapan topukluları ile arkamdan gelen kişin Ayta Hanım olduğunu anlamışdım

yürümeye devam etdim büyük salonun içerisinden geçerken yemek masasına yaklaştım tüm sevdiğim yemekler masada duruyordu Yemeğin kokuları burnuma geldikçe başım dönüyor gibiydi ama soğukkanlılığımı korumalıydım masaya varıp durmuşdum arkamı dönüp arkadakilerin gelip gelmediğini görmek istemişdimki döndüğüm an Oğuzun Sinirini basdırmaya çalışan Ela gözleri ile buluşmuştum.. hala aynıydı bakışları

Ela gözleri içerisindeki parlaklıkları fark etmişdim.. gözleri parlamışdı.. bir anda tam karşımda durup "Otururmusunuz hanımefendi" dedi az önceki sözlerimden resmiyetini bildirerek

ama dilim yutmuş gibiydim.. noldu az önceki Cesur kıza? Al işte beni tek bakışı ile bile kendine teslim etmişdi.. kolay lokmamaydım ben? hayır sadece ona erimiştim salak gibi.. soğukkanlılığını koru Sara Kılıç!

bakışlarımı emire yöneltdim yüzümü kitap gibi okumuşdu sanki neyse..

Emir hemen yanıma gelip diğer sandalyeyi çekip oturmuşdu diper tarafımada Oğuz oturmuşdu. şuan 2 kişinin ortasında oturuyordum

masadakı yemekler den çok azını yemişdim 2 baş köşelerde Hande hanım ve yanında Ayta hanım oturuyordu diğer baş köşede ise Bay Cihan yanş Oğuzun babası ve hande hanımın kocası oturmuşdu

önümde mine minenin sağı ve solunda aylin ile sena oturmuşdu

Yemek yerken sessizdik.. lavobaya gitmek için ayaklandığımda "Lavoba Ne tarafta? " diye sordum

Hande hanım gülümseyerek oğuza baktı "Oğuz Arkadaşına yardım et" dedi

oğuz ayaklanıp başını salladı ve o önden bende arkasından giderek merdivenlere yöneldik lavobanın önünde durunca eli ile işaret etdi tam içeri gireceğim sırada bileğimi tutup direkt içeri sokup kapıyı kapatdı ani haraketiyle ona bağırdım

sara; Ne yaptığını sanıyorsun sen?!!

oğuz elini ağzıma koyup sesimin çok çıkmasını engelledi

oğuz: ne bağırıyorsun karşında sağır mı var!

sara: kes!

oğuz sinirle burnundan soluyup bana baktı

oğuz: bana baksana sen! yine eskiye dönmek ister misin kılıç!?

söyledikleri ile kulaklarımı tuttum Lanet olsun hala değişmemşşti ban abunları hatırlatarak acı çektirmek istiyordu..

hemen arkamdakı sabunu alıp yüzüne hızla vurdum Sabun gözune kaçmış olmalıkı inleyerek geri çekildi, geri çekildiği esnada bacak arasına sert tekmeyi geçirdim onunlada dizleri üzerine düşdü saçından tutup yüzüne eğilip konuşmaya başladım

sara: kendini çok yükseltme Oğuzcum! artık karşında eski Sara Kılıç yok! bana birdaha yanlış hamle ile yaklaşmaya çalışırsan bunun 2 katını yaparım!

Saçından tutfupum gibi duvara vurdum
inleyerek Yerde görmeyicek halde duruyordu hemen lavoba dan çıktım aşağı kata inip yemek masasına gittim

görünüşe göre ortam kızışmışdı herkes gülüp konuşuyordu masaya bıraktığım çantayı alıp şöyle söyledim

sara: ben gidiyorum size iyi eğlenceler

söylediklerim ile herkesin fikri bana dönmüşdü birde yetmezmiş gibi gülüşmeleride solmuşdu arkamdan Oğuz'un sesini duymuşdum

oğuz: daha nereye fazla erken?

yüzümü ona çevirdim Görünüşe göre yüzündekilerden kurtulmuşdu ama Yüzünün kızarıklığından kurtulamamışdı :)

Sara: Sanane? ben erken gitmek istiyorum

emir ayağa kalkıp

emir: bende seninle geleceğim

dedi

diğerleri de kalkmaya başladı

onlara dönüp

sara: Sizi oğuz bıraksın. Biz emirle yalnız gidicez

diyip ordan ayrıldık arabaya doğru ilerleyip bindim ardından emirde bindi

sessiz yolda ilerlemeye başladık kısa süre sonra emir soru sormaya başladı

emir: Oğuz ile arandakı ne?

sara: birşey yok

emir: neden onunla birlikteydin?

sara: sevmiş olabilirim...?

emir: Tabi aynen sevmişsindir.. Peki ya o sevmişmi?

Dedi tek kaşını kaldırarak

Düşündüm.. Düşümdüm..
Ama hayır onun beni sevdiğine emin olacak hiç birşey yaşamadım.. Yada yaşatmadı ? Neden sevmemişdi beni? Onu o  kadar çok seven birisini değilde neden başkasını sevmişdi? Neyim eksikdi o kızdan..? güzelmiydim? Bilmiyordumama çevremden hep iltifat alırdım? Konu güzel olmak değildi, konu güzeli olmaktı.. Ama başaramadık birdaha dikenli yollara girmeyiz

Şuan büyük bir kavramın içindeydim.. Eskiden onu seven tarsfım baskın iken şuan tam tersiydi.. Evet kabul ediyorum kalbimde bir yerde onu az da olsa seviyordum.. Ama baskın olan tarafım nefret kusan tarafdı sanki içimde farklı birisi yaşıyordu ve o uyanmışdı sorun ise o uyandıysa nasıl biri olacakdım?

Düşüncelerim beni derinliğe çekerken Emirin bakışları yüzümü buldu dikkatle beni incelerken bir şeyi fark etti yüzüm olduğundan fazla soğuk bir hal almışdı evet... Hemen soru yöneltti

Emir: Ne oldu?

Sara: birşey olduğu yok

Sanki aklımı okur gibi gülüp yeniden bana bakdı

Emir: birşey var ve sen hırsından deliriyorsun yüzüne yansıyan şey ise umursamazlık aynı zamanda üzgünlük duygusu keçmişin yarattığı bir kişiliye sahıbmi oldun?

Dedin sırıtarak.. Güldüm

Sara: Beni iyi tanıyorsun.. Psixolog falan mısın?

Emir: Hmm, sence?

Sara: sadece çok bilmişin tekisin
Dedim gülerek

Emir: evet 4 dakika 23 saniye önce bir soru sordum Sara hanım peki ya cevap?

Sorduğu soruyu hatırlayarak şunları söyledim

Sara: Ha, hayır o beni asla gerçek hissler ile sevmedi .. Zaten bir hissizin manyağıydı

Emir yüzündeki gülümsemeyi geri çekerek

Emir: ondan uzak dur sana asla iyi gelmicek..

Biraz sonra varmıştık

"bölüm sonu"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seri Katil ZanlısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin