Babacığın seni seviyor||hyunlix||daddykink~

2.bölüm~🐣

"Wuaa!!! Burası senin evin mi hyung?"

Gözlerini yanındaki küçük bedene çevirdi hyunjin, şaşkınlıkla aşırı tatlı tepkiler veriyordu. Daha önce bukadar büyük bir ev görmediği oldukça belliydi. Küçük adımlarla paytak paytak ilerleyip evin her yerini gezmeye çalışıyordu. Evine uğramaktan son anda vazgeçmişti hyunjin çünkü anılar onu fazlasıyla üzebilirdi, bu yüzden ne istiyorsa yenilerini almıştı oyuncak bir kaç parça kıyafet ha bir de biberon emzik bunları cidden kullanıp kullanmayacağını hala bilmiyordu.

"Felix?"

"Efendim hyung"

"İstersen önce yemek yiyelim sonra odana yerleşirsin olur mu?"

"Hıhım olur"

Ne dese olur diyordu küçük, kendisine zorluk çıkartmayacağından emin olmuştu hyunjin. Mutfağın nerede olduğunu bilmediği için yüzüne bakmaya başladı. "Gel bakalım" diyerek önden yürürken oda arkasından takip ediyordu. Evde hyunjin birkaç yardımcı ve koruma kalıyordu yemekte herzaman tek başına olduğu için yemek odasındaki koskocaman masaya hazırlatmak yerine mutfaktaki küçük masada yiyordu yemeğini.

"Gel hadi, buraya otur"

Yavaş adımlarla yaklaşıp hyunjin'in çektiği sandalyeye oturdu. Gözleri masadaki yemekleri inceliyordu. İlk önce onun tabağına birşeyler servis edip yemesini bekledi, tabağından ilk lokmayı aldığında yüzündeki hoşuna gittiğini belirten gülümsemeyi gördüğünde hyunjin'de yemeğe başladı

"Uff hyunjin hyung, göbeğim şişti patlıcak şimdi bakk"

Gözlerini çevirip şişirdiği göbeğini sıvazlayan çocuğa baktı hyunjin, hala şaşkınlığını üzerinden atamıyordu çünkü bu kalın sesin sahibi minik bir bedene sahipti ve bir kızdan daha güzeldi. ayağa kalktı ve dolaptan aldığı bir sodayla geri döndü

"Al bakalım şişkinliğinin inmesine yardımcı olur"

Sodayı alıp ağzına dikmesiyle geri tükürmesi bir olmuştu köpük köpük sular dudaklarından kayıp çenesinden aşağı akıyordu

"Hyung sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun bu ne? Çok acı bu!

Ne yani daha önce hiç mineralli su içmemişmiydi. Şaşkınlığını bir kenara bırakıp eline aldığı peçeteyle dudaklarını ve çenesini sildi yüzü hala buruş buruştu

"Bu mineralli su Felix, karnındaki şişkinlik insin diye daha önce hiç içmedin mi?"

"Hayır içmedim, ben sadece süt seviyorum"

Anlaşıldı bu çocuk gerçekten süte aşık olmalıydı. Hafifçe gülümsedi ve neredeyse uyuklamak üzere olan çocuğu izlemeye başladı 18 yaşında olmasına rağmen oldukça çocuksu bir yapıya sahipti. Konuşurken hep dudaklarını büzüyordu bazı kelimeleriyse konuşmaya yeni başlayan bebeklerinkiyle aynıydı.
Bay ve bayan Lee oğullarını gerçekten el bebek gül bebek yetiştirmiş olmalılarda yoksa bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Odana gidelim mi Felix, sanırım uykun geldi"

"Hıhım"

Masadan kalkıp tekrar önde yürümeye başladı, arkasından gelen küçük ayak sesleriyle gülümsüyordu gerçekten küçük şeker bi çocuğu andırıyordu Felix, belkide onu evlat edinmeliydi yöneliminden dolayı bir çocuk sahibi olamayacaktı zaten al sana hazır çocuk emzik bile emiyor.

"Geç bakalım"

Odaya girer girmez gözlerini etrafta gezdirmeye başladı fakat yüzünden anladığı  kadarıyla canını sıkan birşeyler vardı