Kulaklarına arka arkaya dolan telefon sesiyle gözlerini araladı Felix elini uzatıp komidinin üzerindeki telefonunu alıp başını yan tarafına çevirdi hyunjin hala uyuyordu.
Tekrar telefonuna baktığında birsürü mesaj olduğunu gördü hepside jeongin'dendi
"Ciddimisin saat daha sabahın altısı bu saatte ne yazdın bukadar" diye söylenip mesajlara girdi
Jeongin: civcivim günaydın
Jeongin: bugün sana gelsem olur mu
Jeongin: lütfen, lütfen beni hyunjin'le tanıştır ne olur
Jeongin: lix hala uyuyor musun
Jeongin: lütfen ne olur gerçekte nasıl görünüyor çok merak ediyorum
Jeongin: lixie
Felix: malmısın sabahın köründe bunun için mi yazdın yani
Jeongin: evet geleyim mi size bugün
Felix: gel geleceksen ne merak ettin normal insan yani bi özelliği yok
Jeongin: normal deme çarpılırsın lixie o çok yakışıklı
Felix: abartma neyse ben uykuma geri dönüyorum konum atarım
Jeongin: tamam seni seviyorum canım arkadaşım
Bir süre telefonun ekranına baktıktan sonra içindeki garip hisle telefonu komidinin üzerine geri bıraktı Felix. Yakın arkadaşının sevgilisine yakışıklı demesi ve onu çok beğendiğini vurgulaması sinirlerini bozmuştu ama bunu pek umursamadı. Yan tarafına dönüp uyuyan adama bir bakış daha attıktan sonra yataktan kalkıp banyoya girdi.
Dakikalardır kulaklarına dolan mesaj sesiyle çoktan uyanmış olan hyunjin, çocuğun banyoya girmesini fırsat bilerek eline aldığı telefonu karıştırmaya başladı. Yazışmaları okuduktan sonra yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi.
"Senin için yeterince yakışıklı değilim anlaşılan, neyse sorun değil görelim bakalım şu arkadaşını"
Hyunjin telefonu yerine bırakıp tekrar arkasını dönerek gözlerini kapattı. Bir kaç dakika sonra banyodan çıkan Felix bedeninin ihtiyaç duyduğu şeyle mırıldanarak kendini yatağa attı yorganı kaldırıp içine girerek arkası dönük yatan adama yaklaşıp göğsünü sırtına dayadı.
Başını kaldırıp dudaklarını boynuna bastırdı, içi kaynıyordu şuan hırsla öpmek istesede hyunjin uyuduğu için sessizce emip ayrıldı. Bir kaç öpücük daha bırakarak dayanamayıp "hyunjin" diye fısıldadı. Hyunjin duysada bir tepki vermedi.
Hyunjin'de özlemişti, sıcak beyaz ten için yanıp tutuşuyordu ama kendini dizginliyordu. Felix'in dün geceki konuşmasından sonra onu affedecekti ama bu sabahki mesajları görünce tekrar sinirleri bozuldu bu yüzden bir süre daha devam etmeye karar verdi.
"Hyunjin uyan lütfen ben, uff çok kötüyüm hadi uyan"
Felix yanındaki bedene biraz daha sürtündü. Hyunjin rahatsız olur gibi biraz uzaklaşıp sırt üstü pozisyon aldı aslında felix'in ne kadar ileri gidebileceğini merak ediyordu.
Felix yüzünü buruşturup kasıklarındaki sızlayan sertlikle tekrar yaklaştı hyunjin'e. Şu an neredeyse ağlayabilirdi o derece muhtaç hissediyordu kendini..
"Hyunjin" dedi ağlamaklı bir sesle fakat hyunjin gözlerini açmamakta ısrarcıydı. Başını kaldırıp uyuyan adamın yüzüne eğildi ve dayanamayıp dudaklarını pembe dudaklara bastırıp öptü. Sabah sabah okadar yakışıklı görünüyordu ki bu hali felix'e hiç yardımcı olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Babacığın seni seviyor||hyunlix||daddykink~
Fanfiction#**DÜZENLENDİ**Anne ve babasını kazada kaybeden felix'e babasının patronu sahip çıkar +18 içeren herşey olabilir bilginize