Odasından çıktığında hyunjin'in kendi odasına girdiğini gördü bir süre öyle bekledi. Bir kaç dakika sonra yavaş adımlarla hyunjin'in odasının önüne geldi. Son bir kez üzerini düzeltip kapıyı açarak odaya girdi.
İçeriye girdiğinde hyunjin yoktu. Duşta olduğunu bildiği için yatağın ayak ucuna oturdu tam karşısında banyo kapısı vardı. Sexi bir şekilde bacak bacak üzerine atıp beklemeye başladı. Dakikalar sonra kapı açıldığında bakışlarını direk oraya çevirdi.
Hyunjin odaya girdiğinde gördüğü çocukla afallasada belli etmedi. Gelmeyeceğini hatta günlerce yüzüne bakmayacağını düşünüyordu. Yatağın üzerinde öyle bir oturuyorduki bi an üzerine atlamamak için zor tuttu kendini. Üzerindeki eteği yırtıp beyaz bacaklarını morartana kadar öpme işini sonraya bırakacaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Felix'in üzerindeki)
Felix ona gülen gözlerle bakarken o yüzündeki sert ifadeyle dolabına yönelip içinden aldığı kıyafetleri giymeye başladı felix'in yüzü biraz düşsede kalkıp hyunjin'e yaklaştı ve önüne geçti fazlasıyla yakın duruyordu.
"Babacığım" derken sesi okadar tahrik ediciydiki hyunjin bi an yumuşayacak gibi olsada vazgeçti. Felix yüzünü boynuna yaklaştırıp dudaklarını tenine dokundurdu ve öylece kaldı.
"Babacığım çok güzel kokuyorsun"
Felix dudaklarını hyunjin'in boynuna bastırmış küçük öpücükler bırakırken hyunjin felix'i kollarından tutup kendinden uzaklaştırarak odadan çıktı. Felix afallayarak arkasından bakarken elleri öylece havada kalakaldı.
"Babacık beni umursamadı" diyerek kendi kendine konuşurken ani gelen duygu değişimiyle ağlamaya başladı Felix. Bir süre ağladıktan sonra odadan çıkıp alt kata indi . Mutfağa girdiğinde hyunjin yemek yiyordu onu beklememişti. İçinden yine ağlamak gelsede engel olmaya çalışıp masaya oturdu ve yemeğini yemeye başladı.
O daha yeni başlarken hyunjin eline aldığı peçeteyle ağzını silip masadan kalktı. Felix masadan kalkan adama Baktığında bir kaç saniye göz göze geldiler hyunjin onun kızaran gözlerini gördüğünde ağladığını farketsede oralı olmayıp mutfaktan çıktı.
Felix sol tarafını kaplayan tarifsiz hisle elindeki çatalı masaya bıraktı. Öylece haraketsiz dururken gözyaşları yine akmaya başlamıştı. O sırada mutfağa giren Minho felix'in ağladığını görünce sandalyeyi çekip yanına oturdu.
"Burda ağlayan bir bebek varmış"
Felix bakışlarını bir saniyeliğine minho'ya çevirip tekrar önüne döndü.
"Minho hyung"
"Evet ben"
"Jisung sana küsünce, seni affetsin diye ne yapıyorsun?" diye sorarken ağzından kaçan hıçkırığı gizleyememişti.
