Reus Amor

𝑷𝒆𝒓𝒄𝒖𝒔𝒔𝒊𝒐

" Onlar bizim burada olduğumuzu nereden bilecekler? "

Jeongin'den gelen soru ile çilli beden gözlerini ağır ağır ona çevirdi. Çevresini kontrol ettikten sonra bir sır verirmiş gibi fısıldayarak yanıt verdi.

" Biz fark edemesek de onlar bizi izliyor, buna eminim. Yani şuan çoktan haberi almışlardır. Kim bilir? Belki de buraya geliyorlardır."

Uzaktan kulağa birer sinek vızıltısı gibi gelen motor sesleri onlara yaklaşmaya başladı. Üçlü seslere doğru dönüp öylece beklediler. Yanlarına yaklaşan üç motor ile Felix bilmişce sırıttı.

"Size demiştim... "

Yanlarına ilk varan motordan iri yapılı biri silahı ile indi. Felix yarım ağız sırıtarak silahlı bedene baktı.

" Sakin olun bayım, benim gibi bir mükemmelliği öldürmek istemezsiniz herhalde? "

İri yapılı beden silahını beline yerleştirerek ağzının içinde mırıldandı.

"Hah, narsist piç! "

Jeongin gelen diğer iki motorluyu da inceleyip Han'a döndü. Han'da onun gibi diğerlerini inceliyordu. Gelen diğer iki kişi kasklarını çıkararak üçlüye baktı.

Felix alay ile karışık bir söylemde bulundu.

" Sandığımdan daha çabuk geldiniz. Bu kadar darda kaldığınızı bilmiyordum. "

Mor saçlı beden ise bu söyleme kayıtsız kalmak istememişti.

" Kendiniz şuan refah bir şekilde dışarı çıkamıyorsunuz bile. Durumlarımız eşit Bay Küstah Lee! "

" Egonuzu tatmin etme çabanız takdire şayan. Ancak tam da burada ben bir noktaya değinmek istiyorum. Biz bazılarının aksine birilerini izleyip neler yaptığını çözmeye çalışmıyoruz."

Çilli bedenin yaptığı uzun ve soluksuz konuşmayla yapılı beden yumruğunu sıkarak derin bir nefes çekti ciğerlerine. Siyah ve uzun saçlı olan kişi birkaç adım öne gelerek söze atıldı.

" Şu gereksiz kavganızı derhal kesin. Size haberlerim var. "

Üçlü uzun saçlı bedene döndü.

" Haberlerden kastınız nedir Bay- "

"Hyunjin, Hwang Hyunjin"

"Pekala, Bay Hwang? "

Jeongin merak ile Hwang'ın vereceği cevabı bekliyordu.

"Patron... Patron sizlerinde kendisi için çalışmanızı istedi. "

Jisung Hyunjin'in dediğini şüpheli bulmuş olmalı ki Felix'e döndü. Felix asfalt yola bakarak bir şeyler düşünüyor gibiydi. Bir kaç saniyeyi ardlarında bıraktıktan sonra başını yerden kaldırdı.

" Peki bunun için bizlere neler vaad ediyor? "

"Daha güvenli bir yaşam alanı? "

Jeongin duyduklarıyla hemen atıldı.

" Ben razıyım. "

Jisung ise hala kararsız gibiydi.

" Felix? "

Felix kendi ismini duyunca o tarafa döndü. Jisung ona sanki o ne derse kabul edecekmiş gibi bakıyordu.

" Tamam kabul ediyoruz. "

Hyunjin bilmişce sırıtacağı sırada Felix cümlesine devam etti.

"Ancak! "

Hyunjin anlamazca kaşlarını çattı.