21

351 51 166
                                    

Tapınağına gitmek için gece olmasını bekleyen tanrı üstüne beyaz tül bir pelerin geçirip saçlarını ve yüzünü kapamak istemişti. Yeterince kendini gizleyebildiğinden emin olunca zihninden tapınağını geçirmesi yeterli olmuştu. Hava soğuk olduğu için bu saatlerde bir insanın gelmesini beklemiyordu güzel tanrı, bu sebeple rahatça içeriye girdi. Kendine adanmış adaklara bakma ihtiyacı duymadan sadece üstlerine dokunup ne için bırakıldıklarını kontrol edecekti. Bir süredir insanların kendisinden dilekleriyle ilgilenmemişti.

Daha önceden kendisini görmeye gelenlerin aksine tapınağa gelenler genelde aşık oldukları kişiyle birleştirilme umudu taşıyan insanlar olurdu. O yüzden Hyunjin onlara karşı daha olumlu hissederdi. Adaklar için olan masanın üstünde bir geniş ağızlı bir testi fark ettiğinde ilk olarak merakla ona yöneldi. Elini geçirebileceği kadar bir genişlik vardı ve içerisinde parça parça parşömenleri görünce hafifçe kaşlarını çatarak içine elini daldırıp bir parşömen parçasını alıp ne olduğuna baktı.

Çirkin bir yazıyla da olsa üstünde iki isim yazıyordu. Afrodit bunun birlikte olmak istedikleri kişiler için olduğunu anladı. Bir çok kişi bu şekilde isim yazıp atmıştı. Eline aldığı parşömeni avucunun içinde tutarak gözlerini kapattı. Zihninde bunu bırakanın dürüst ve genç bir adam olduğunu görebiliyordu, aşık olduğu ise ona karşı boş olmayan başka bir erkekti. Onlar için bir kolaylık yaratmakta sakınca görmedi. Kararını verdiğinde kül olarak kağıt çoktan yok olmuştu. Diğer aldığı kağıtta ise bir kız gönlündeki oğlan için dilekte bulunmuştu. Bu şekilde bütün kağıtları inceleyip bir kısmının arzusunu kabul etti, bir kısmına ise müdahale etmemeyi uygun buldu. Tamamını bitirdiğinde testiyi önceki yerine bırakıp başka bir farklılık olup olmadığını görmek için içeriyi inceledi.

Buradaki yasemin çiçekleriyle birlikte saçlarının siyaha dönmesinden beri gelip gelmediğini hatırlamıyordu fakat buradaki işinin bitmiş olduğunu hissetmek canını sıkmıştı. Bir haftadan fazladır haber alamadığı tanrıyı düşünmek için tekrar vakti kaldığındandı elbette. En son onun sarayında birlikte uyuduklarından sonra savaş tanrısı kontrol altına alması gereken savaşlar olduğunu söylemişti. Olimpos tarafından dikkatin oraya çekilmesini istemiyordu. Hyunjin bir kısmının kendiyle bağlantılı olduğunu tahmin edebiliyordu fakat bu kadar zamandır da karşı tarafın sessiz kalmasını neye yorması gerektiğinden emin değildi. Olayların daha karışık olacağını bilse o an kesinlikle bunu kafaya takmamış olmayı dilerdi.

Tapınakta düşünceli haliyle dururken arkasındaki hareketliliği fark etmedi fakat beline sarılan kollarla yanında olmasını istediği bedeni çağırdığını anlamıştı.

"Beni bu kadar düşünmemelisin, yoksa aşık olduğunu düşünürüm."

Derin sesin kulaklarına ulaşmasıyla Hyunjin'in göz kapakları çoktan mavilerini örtmüştü. Omzunun üstünden uzanıp kendi yanağına yaslanan baş ile o da ona yaslanmayı tercih etti.

"Kendi arzun olmasın bu Ares?"

Sırıtarak konuşup başını yana çevirerek yeşil gözleri buldu. Dağılıp savaş tanrısının alnına düşmüş kömür karası tutamlar, yüzündeki bir iki sıyrık savaşın içinden çıkıp geldiğini gösteriyordu.

Soru cevapsız kalırken Felix sarıldığı bedeni bırakıp önüne geçti. Şu an buraya kadar gelmişken inatlaşmak istememesinden ziyade o da özlem içindeydi.

"Dinlenmek için uzaklaştım. Eğer müsaden olursa seninle dinlenmek istiyorum."

"Bende dinlenmek istemeni elbette kabul ederim."

Keyifli bir sırıtmayla Hyunjin onu kabul edip bir de anlamak istediği gibi cümleyi değiştirmişti. Savaş tanrısının bir itirazı da olmayacağını biliyordu, çünkü gerçekten de onda dinlenmeye gelmişti bir tesadüf değildi.

Uzun ince parmaklarını savaş tanrısının eline sarıp oldukları yerden ayrılıp kendi odasında var olmalarını sağlamıştı. Lizet'ten odasında küveti hazırlamasını isteyince yeşil gözlü olan sadece ona ayak uydurmayı seçti.

Vücutları gecenin ilerleyen saatlerinde çiçek yapraklarının bulunduğu suyun içinde birbirine temas ederken dudakları birbirini okşuyordu. Suyun içinde durmaktan sıkılınca Felix, Hyunjin'i kucaklayıp ıslak bedenlerini umursamadan yatağa uzandı. İstediği gibi onun yanında dinlenebilmişti, zihnini rahatsız eden sesler de düşünceler de çoktan geri planda kalmıştı. Zeus'un karşısına çağırılmış olması bile artık dert değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

What Can You Do For My Love? | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin