f.cking dorm and university memories

other weeks at the school

Okulda ilk hafta bölümünde bi defile muhabbetinden bahsetmişimdir muhtemelen. Geldik defile haftasına!!

Normalde bu defile Ankara'da 1. ya da 2. meclisin önünde yapılacaktı. Tema, 100. Yıl'dı. Ama tam o dönemde milli yas ilan edilince Ankara kısmı yattı. İlk defilem olacaktı, uzun zamandır dile getirdiğim 'Allah'ım arkadaşlarımla günübirlik de olsa şehir dışına otobüs, uzun yolculuk yapayım, eğlenelim.' duası tutacaktı ama ucundan döndük. En çok üzen de oydu zaten cıvmdıvjdkvjkdkc

Tabi bize dediler ki Ankara'dan döndükten sonra bı defile bir de okulda yapılacak. O yüzden biraz içim rahattı. Manken gibi kızsın diyenler de rahatlayabilirler fkvmdkvmdkck

Ama bu etkinliğin bi saçmalığı vardı, ana kıyafeti giyen kız hariç gerçekten hiçbirimiz mankenlik, yürüyüş yapmadık. Birkaç kişi fotoğraf modeliydi ama yürümeyi onlar da bilmiyodu. Provamız ise programdan bir gün önce yapılmaya başlandı. Tabi sabahtan akşama kadar yapamıyoruz, sırada olanlar var. Belli bi saatte sahneyi teslim edeceğiz. Artık o 2 saatlik provada öğrendiklerimizle sabah erkenden gittik.

Program 2de başlayacaktı, biz 9da salondayız. 10 buçuğa kadar prova yapmamız lazım falan. Başladık yaptık ve şaka bir yana cidden 3 buçuk saatlik o yürüme provası çok büyük etki etti. Hepimizin duruşu bakışı bir miktar değişti.

Sonra 11de burada olun, makyajınızı yapacaksınız diye saldılar bizi. Ben koşarak yurda gittim saçıma fön çekmeye. Makyajımı tazeledim yurtta. (Tazeledim dediğime bakmayın, biraz daha bb krem, allık, ruj ve rimel sürüp geldim. Çünkü başka malzemem yoktu o sıra.)

Kıyafetleri seçmeye geldi sıra. 5 gruptuk, ana tema kıyafetleri, keçe grubu, kot grubu, kapitone grubu ve pul grubu. Ben kot grubundaydım ve iyi ki de ondaydım. O kadar rahat oldu ki benim için. Ana tema kıyafetleri için mezunlardan birini getirdiler, kız deneyimliydi baya. Onun yanında da iki erkek vardı zaten. Keçe grubunda en uzunlar diye başladık, sırayla kısaya doğru gittik.

Kıyafetleri normalde hoca uzunluğuna, beden kalıbına bakıp sen bunu al, bunu sen giy diye veriyolardı. Bizim kıyafetleri verirken bir konuşma kalabalığı oldu ve hocanın dikkati dağıldı. O sırada bende gözüme kestirdiğim bir tasarımı aldım. Hem görünüş bakımından hem de yürürken kolaylık sağlayacağını bildiğim için kaptırmak istemedim. Eteğin önü arkaya göre kısaydı, asimetrik diyebiliriz. Rahat yürüme açısından iyi bir artı puandı.

Yanımda provalarda tanıştığım arkadaşım Yaren..
Sahnenin iki ucundan karşılıklı geliyorduk

Şansıma kıyafetin bedeni de tam denk geldi, hiçbir işleme gerek kalmadı. Bazılarında çengelli iğnelerle daraltmak gerekti. Ya da kaldırılması gerekti üst bedenlerin. Hatta hatırlıyorum, bizim grupta bir kız eteğini sütyenine kadar çekmişti ve ona rağmen ucu ucunaydı. Akıllarda tek bir soru, bu etekler hangi boya göre yapıldı aq

Nihal Hoca'mız, a.k.a bölüm başkanı, yürüyüşümü beğenmişti tekrar anında, ilk giyinip hazırlanan ben olduğum için de biraz gözüne girmiştim o an dkgkdmogrökvdk

Neyse işte saat 2 oldu, sıraya dizildik. Kapı açıldığında seyircileri görebiliyoduk falan. Böyle baya heyecanlı bir andı. Taaa ki Nihal Hoca kulise geri gelene kadar...

Provalar iptal. Programın süresi azaltıldı, 3dk verildi bize...

Program okulun dönem açılışı programıydı ve Sanayi, Ticaret Bakanı da gelmişti. Asıl havamız uğraşımız onaydı zaten xovmdjvldoovls.. Ama bakanın programındaki değişiklikten dolayı bizim provalar iptal oldu ve tabiri caizse sahneye suphanallah boncuğu gidi dizelendik amk

Dizilmeye başlarkenki an bir ayrı, sahneden inerken bir ayrı sınavdık hocaya... Amk o da bizden 3 buçuk saatlik provayla profesyonellik bekledi. İyi bile yaptık biz cıfmsıvkdjvofö

Hoca program sonu bir kez daha bizi yürütmek istese de kimse 1 saat beklemeyeceğinden yapmadık. Ama sonuç olarak yine de güzel bir deneyimdi.

Bir de bu günün devamında olan date'msi olayı da anlatayım azcık. Zaten o da bi yere ilerleyemedi kaldı.

Provada tanıştık bu çocukla, adına B diyelim tm mı... Biz konuşurken kuliste laf lafı açtı çay mı kahve mi muhabbetine geldik. Beni bilen bilir ben çaycıyımdır. Kahveyi de severim ama çay abi bambaşka bi şey.

Neyse bu B kardeş diyo ki, çıkışta çay içmeye gidelim. Dedim ok, bana uyar. Hazırlandık, toplandık falan gittik bi mekana hem çay içiyoruz hem konuşuyoruz falan ama ilerinin olmayacağı da belli yani. Arkadaş besyocu, bi kere burdan kaybediyormuş zaten. Onun dışında konuştuğumuz her şey sporla alakalıydı bir noktada. Başlarda her şeyi çok tekrar ediyordu sonra düzeldi ama sohbet sarmadı beni. Bende anlattım ikonik sıçış anlarımdan falan, ya da o an konuyla alakalı aklıma gelenlerden ama yok ı ıh... Üzgunüm, bizımla degilsın...

Ama bizim erkek yurdundakiler gece idaresindeki ablaya benim adımı sordukları için bir şey yapmasınlar, sussunlar ve bana bulaşmasınlar diye çocuğu yurdun kapısına kadar getirdim. Bir neyi beni bırakmış oldu. Eheheheheheehhh

Ama ama ama işin daha komik tarafı, ESKİ SEVGİLİMİZ MÜNECCİM Mİ AMK YA?? Date'msi bi şey olduğu akşam, 2 sene sonra bak 2 SENE SONRA AMK yazdu ya yazdı geri. Dedim yuh yani...

Önce istek attı, nicki garipti, merak edip baktım. Profil resminde kendi gözünün resmi vardı. O an dedim ki bu o. Yani ben malımı tanırım arkadaşlar. Ama bi şey yapmadım isteğe. 5 10 dk yalan olmasın bi mesaj geldi. Normalde mesaj bildiriminde nick de yazar ya, bunda yoktu ve garibime gitti. Öyle baktım bildirime ve şu yazıyodu;

Selam, nasılsın?

Yazmadım, 5dk sonra silindi mesaj. Birkaç dk sonra yeniden;

Selam Sude, nasılsın? C.....ben.

Yine yazmadım ama ssledim xkvmxjvldnv ve 5 dk sonra yine silindi ve tekrar;

Selam, naber? C..... ben.

Salak evladım, yazmaya yüzün yok farkındasın. Götün yemiyo zaten. Ne bu pişkinlik.

Ssledim ama yazmadım. Şakasız 2 gün durdu mesaj. Görüldü atmadım falan sonra silindi. İsteği de mesajı da sildi. Ona dayanamayıp cevap vereceğimden emindi. Çünkü eskiden öyleydim cidden. Ona kıyamazdım, ben böyleyim dediğinde tamam der kabullenirdim. Beni manipüle etmesine çok izin verdim, ana bu sefer değil.

Amk ben sanırm gay oluyorum mesajı atıp, ayrıldığımızdan 5dk sonra flörtün ya da anında manitan olan çocukla olan konuşmalarınızı vatsap durumuna atıp, bana gösterdikten sonra sen hangi kafayla yazıyon???

Beni en üzen iki kısım şunlardı, 'ben senden alamadığım açık fotoları ondan aldım ve kullandım.'

'x: doğru insan olduktan sonra cinsiyetin önemi yok c: belki de o doğru insan benimdir.'

Ya bunun bu haftalarla pek alakası yoktu ama olayı, hislerimi anlayabilin diye yazdım. Önceden bu ayrılıktan utanıyodum, şimdi gram umurumda değil. Benim suçum yoktu, uzun süre beni manipüle edip, kendisi başkasıyla flört ederken beni oyalamasından dolayı o suçluydu. Benim tek suçum fazla enayi olmaktı o kadar falan. Şimdi anlatmaktan, anlatırken gülmekten gocunmuyorum çünkü birinin ilk sevgilisinde böyle bi olay yaşaması ihtimali yüzde kaçtır ki cıgmdovkslvjslvue