2. Görev 🥶

20 6 36
                                    

Ayşe'nin anlatımıyla:

Mal mal dolaşırken Dracoyu gördüm ve yanına gittim. "Napıyon lan?" dedim onun yüzünde ise bir korku vardı muhtemelen birşey olmuştu gene "Noldu lan?!" dedim tekrardan o da "Az kalsın dağ gelinciğine dönüşecektim" dedi çok şaşırmıştım "Nee?!" dedim bağırarak. O da "Evet tam Harry'e büyü yapacakken Diana geldi ve asamı tuttu" dedi. "İyi az kalsın dağ gelinciği olacaktın dikkat et! Malmısın çocum?!" dedim "Sen malsın" dedi. "Tamam ben derse gidiyorum" dedim. "Daha dersin başlamasına var?" dedi ben ise "O zaman Diananın yanına gidip bir bakayım" dedim ve oradan ayrılıp Gizemi aramaya başladım. Onu bulduğumda Cedrig ile konuşuyordu, hemen yanına gittim...

...

Yazar'ın anlatımıyla:

Cedrig ile sohbet ediyorduk ki ilerden gelen Ayşeyi gördüm, bakalım gene başıma ne dert yüklüyecekti? Cedrig ile aramı bozmadığı sürece bı sıkıntı yoktu. Son konuştuklarımız dan sonra hiç konuşmamıştık ama Draco Harry ile uğraşmaya geldiğinde elbette benimle uğraşmıştı ama ben hiç cevap verme tenezzüliyetin de bile bulunmamıştım. Yanımıza geldi ve ikimizde ona döndük Cedrig biraz umursamaz bakıyordu sonuçta onun babasını yaralamıştı ve bana suç atmıştı ve ben bunu çözdüm. Ayşe her zamanki gibiydi sinirlendimi kafasına göre ortalığı karıştırırdı.

"Napıyosunuz?" diye sordu. Göz devirdim ve konuştum "Halay çekiyoruz, katılmak ister misin?!" dedim alayla Ayşe hanım ise "Yok kalsın ya" dedi. Sinirli bir şekilde nefes verip konuştum "He Mia, hee??" dedim. "Konuşmamız lazım" dedi bende tek kaşımı kaldırıp ona baktım ve "Eeee? Söyle?" dedim. Ayşe önce Cedrig'e baktı sonra bana ve "Yanlız" dedi üstüne basa basa.

"Cedrig benim konuşmam muhtemelen uzun sürer sonra görüşürüz" dedim. Cedrig "Tamam görüşürüz" dedi ve gitti. Ayşe'ye bakıp "Hadiii" dedim o ise "Tamam çatlama be gel şu tarafa tenha bir köşeye geçelim, biri duyarsa planımız suya düşmesin" dedi. Biraz ilerledik ve karanlık ormanın girişine geldik. Tam Ayşe konuşmaya başlamıştı ki karanlık ormanın içinden bir çığlık sesi geldi hemen oraya yöneldik.

Manyak gibi sesin geldiği yöne doğru gidiyorduk. Hiçte düşünmüyorduk ki iyice derinliklere gidiyorduk. Gözümüze bir yaşlı kadın ilişti çevresinde ise bir kaç kişi vardı. Kadının karşısında Bellatrix vardı, peki o kadınla ne işi vardı? Ayşe ile ağacın arkasına saklandık ve dinlemeye başladık.

"Beni dinle yaşlı kadın! Kehanet koruyucusu olarak kimi seçtiğini söyliyeceksin! Yoksa seni öldürürüm!" dedi Bellatrix. Neyden bahsediyordu? Kehanet koruyucusu da kimdi?! Kadın çok rahat bir şekilde gülümsedi ve konuştu "Sana her zamanki gibi söyliyeceğim tek şey kehanet ruhlarının soyundan gelenler, son kehanetçi ölene kadar sıradaki kehanetçiler kimseye söylenmez" dedi  o kadın. Anlamaya çalışıyordum ne kehanetçisi? Ne kehaneti? Ne soyu?

"O zaman seni öldürelim ve bu sayede kehanet ruhlarının soyundan geleni öğrenebiliriz, ha ne dersin?" dedi Bellatrix ve kahkaha attı. Kadının sakinliğine diyecek yoktu "Bak ne diyeceğim Bellatrix, beni öldürmeye çalışırsan ki asla olmuyor! Ölüm cezasına çarptırılacağına biliyorsun. Bir kehanetçi öldürmek karşı tarafa büyük zarar olarak döner unutma bunu" dedi o kadın. "Sana hiç zarar vermeyeceğimizi falanmı düşünüyorsun? Sırf kehanet kraliçesi oldun diye kimse sana zarar vermez mi?!" diye alayla konuştu Bellatrix. Kadın derin bir nefes aldı ve "Unutma istersem seni öldürebilirim çünkü olacakları yani kehaneti ben yönetiyorum ama aynı zamanda bir ölüm ruhu soyundanım" dedi.

Ayşeye baktım ve konuştum "Ne anlatıyor bunlar aq?!" dedim. Ayşe "Bende bilmiyom bişiler konuşuyorlar ama konuya hakim değiliz" dedi. Bende "Ya gidelim kadına yardım edelim dicemde ya kadın kötüyse zaten kadın iyi olsa bile kendini kurtarabilir. Duydunmu Bellatrix'i nasıl tehdit ediyo resmen. En iyisi bi Dumbledore'a söyleriz o baksın yoksa biz bunun hakkından geleme-" derken geri geri bir dal parçasına bastım.

Hogwarstta 2 deli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin