Multimedya:Efe Bozkurt
Herkese uzun aradan sonra merhaba Mısırlarım<3
Yeni bölümle karşınızdayım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın<3💛
Şuan Zeynep ile okulun banklarından birinde oturuyorduk.
"Zeynep beni dinliyor musun?" Bu da soru mu, tabi ki dinlemiyordu çünkü şu an bu tarafa bakıp gülen çocuklara kötü kötü bakmakla meşguldü.Çocukların birisi esmer,birisi de sarışındı.Cidden oturduğumuzdan beri gözleri bizden başka bir yöne dönmüyordu.
"Mısra ben dayanamıyorum vallahi şimdi dayak atmaya gidiyorum beni durdurma sakın." Tabi ki de onu dinleyecektim yoksa beni de dövebilirdi.Bundan habersiz yanımıza yaklaşan Görkem ve Eren için de dua etmekten başka çarem yoktu.
Tam iki üç adım attığı an Görkem başını ona çevirip durumu fark edince Zeynep'in kolunu tutup onu durdurdu ve "Ne oluyor yine?" Dedi. Zeynep de bana dönüp,
"Mısra anlat şunlara ben sakin kalamıyorum artık." Kafamı sallayıp anlatmaya başladım."Sabahtan beri şu ikili bize bakıp sırıtıyor.Başta takmayalım dedik ama Zeynep gözünü ayırmadığı için bunlar da bakmaya devam edince kalkıp bir dövüp geleyim dedi.Tam o sırada da siz geldiniz."
Görkem sinirle soluyarak "Öyle mi? Dertleri neymiş bir öğrenelim o zaman.Değil mi Eren?" diyerek Eren'e döndü.Eren'in de ondan pek bir farkı yoktu.
"Aynen kardeşim" diyerek Görkem'i destekledi.Abimi ve Görkem'i sakinleştirmek adına konuşmaya başladım.
"Abicim gerek var mı ya bunlar için kavga çıkarmaya? Zaten müdür tutanak tutmak için an kolluyor siz de ekmeğine yağ sürmeyin ha?" Görkem'e dönüp "Kivi gözlüm,bir tanem gel kantine gidelim bak benim canım şuan çok fazla karam çekiyor.Lütfen gidelim." diyerek kolunu çekiştirerek yalvarmaya başladım.Bu taktik her zaman işe yarardı.
Zaten geçen hafta müdürden uyarı almışlardı yine bir sorun çıkarırlarsa disipline gidebilirlerdi.
Bakışları bana dönünce yumuşadı ve konuşmaya başladı "Mısır'ım çikolatanı sonra alsak he gülüm? Önce şunlara hesap soralım bir.Tamam mı?" diyerek beni ikna etmeye çalıştı.Bana asla dayanamıyordu,tatlı çocuk.
Dudağımı büzerek rolüme devam ettim çünkü kabul etmeye çok yakın bir noktadaydı. "Ama Görkem sen bu çocuklar yüzünden bana çikolata almayacak mısın?" biliyorum,biliyorum fazla şımarıkça ve cringe'ti.Ama rolümü sevmediğimi söyleyemem.
Zeynep kollarını önünde bağlamış,bu tiyatronun ne zaman biteceğini beklediğini bekleyen bakışları atarken Eren abim de yüzünü buruşturmuş, ikimize 'sizden tiksiniyorum' bakışlarını yolluyordu. Bakışlarım Görkem'e döndüğünde o çocuklara ve bana bakarak ne yapacağını düşünüyordu.
Sonra tekrar bana bakınca yavru köpek bakışları attım.Dayanamayıp "Tamam Mısır'ım sen nasıl istersen öyle olsun." Büyükçe gülümseyerek ona sarıldım.O da kollarını belime doladı.Zeynep, bize göz devirirken abim de gülümseyerek bize bakıyordu.
Mevzu bana çikolata alması değildi.Ya da benim için kavga etmekten vazgeçmesi değildi.Asıl mevzu çocukluğumuza dayanan o çikolata anısını hatırlamamızdı.Olay şöyleydi:
Çok küçüktük ve amcam hepimize çikolata almış,dikkatlice yememizi,düşürmememizi tembihlemişti.Onu onaylayarak tüm kuzenler olarak çikolatalarımızı alıp parka çıkmıştık.En önde Zeynep ve Eren abim;onların arkasında diğer kuzenlerim,en arkada ise ben ve Görkem, son sürat koşuyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elalı Mısır
Literatura Feminina"Elaların" "Ne varmış elalarımda" "Değişik bakıyor" "Nasıl bakıyor?" "Bilmiyorum" "Belki de biliyorsun ve bilmemezlikten geliyorsun?"