11🧜

857 95 29
                                    

Taehyung'un elleri başının üzerindeki tahtaya kelepçelenmişti.Aldığı darbeler nedeniyle yüzü fena halde kanlıydı.Vücudu acı içinde kıvranırken, yüreğinde perinin şu anda ne durumda olduğunu merak ediyordu.Bir haftadır yüzünü görmemişti..

Pamuk yürekli genci kim bilir nasıl korkutuyorlar..Taehyung, küçüğünün acısı yüzünden istemsizce yanıyordu.Ne zaman ona bu kadar değer vermişti? Birkaç gün içinde periye fazlasıyla alışmıştı.

Sonunda genel lider öfkeyle elindeki elektrikli cihazı kapattı.Bu cihazla Taehyung'un vücuduna elektrik dalgaları göndermeye bir süre daha devam ederse zaten hayatta kalma şansı sıfırdı.Ancak ekibinden bir askeri daha kaybetmek istemiyordu.Biri kaybolduğunda yerine yenisini bulmak zor oluyordu.

"Umarım dersini almışsındır Taehyung." dedi adam sahte bir gülümsemeyle."Ya da soyunun bana köle olması ve benim söylediklerimi yapması dışında tek seçeneğin ölüm olduğunu biliyorsun."

Taehyung adamın sözlerine karşı zayıf bir şekilde başını salladı.Kanında dolaşan elektrik onu tamamen susturmuştu. Kapana kısılmış bedeniyle sanki bir rüyadaymış gibi hissediyordu.Her şeyi izliyordu ama ne istediği gibi hareket edebiliyor ne de konuşabiliyordu.

"Bugün seni tekrar test edilmen için adaya göndereceğim.Bu senin son şansın. O periye insanların gücünü göster."

Adamın devlete karşı planları vardı.Su insanlarını güzel ve akıllı bir şekilde kullanırdı böylece. İlk adım onları korkutmak, insanların ne kadar tehlikeli olduğunu göstermekti.Bir sonraki aşamada onlara insanların özellikleri öğretildi.Üçüncü adım ise liderlerinden zaten büyük bir korku duyan bu canlılara silah tutmayı ve en az insanlar kadar vahşi olmayı öğretmektir.Ve bunun sonucunda bu terör ordusuna bir asker yetişiyordu.

Ama Jungkook bir istisnaydı, sanki kuralları çiğnemeye gelmiş gibi.

"Ellerini açın, uyanmasına yardım edin! Akşam ise onu adaya geri götürün."

+++

"Acele et ve yemeğini ye!"

Dudağı kanayan Jungkook hıçkırmış, hayır anlamında başını sallamıştı.Bu korkunç adam ona insanların yediği yiyecekleri ikram ediyordu.Eğer yerse peri kusardı.Bir keresinde bunu Taehyung'a kanıtlamıştı zaten.

"Dayak yemeyi seviyor gibisin!" diye bağırdı adam, yaşlı gözlü çocuk zincirli elleriyle hızla yüzünü kapattı.Taehyung gittikten sonra bu hafta çok fazla şiddet görmeye başlamıştı,o da Taehyung kadar acı çekiyordu.

"Ben, ben.."

Peri, hıçkırıklarıyla birlikte sözlerine devam edemeyince asker öfkeyle tepsideki yemeği çocuğun üzerine döktü.Jungkook ani hareket karşısında çığlık atarken gözleri şokla genişledi.Artık tamamen yemekle kaplıydı.

Gözlerinden yaşlar akarken bayılmamak için kendini zor tuttu.Haftada iki kez bayılmıştı ve uyandığında karşılaştığı manzara kesinlikle hiç hoş değildi.Bu asker ona cehennemden beter bir hayat yaşatıyordu.

"Artık sahip olduğun tek yiyecek üzerinizdeki. Bir hafta boyunca aç kalacaksın.Demek istediğim hayatta kalmak istiyorsan gömleğinden yiyebilirsin, üzerinde yeterince yiyecek var zaten."

Jungkook, adamın sözlerine karşı bağırarak ağlamamak için çabaladı. Onun sabrı bu zorluklara yetmiyordu.En başından beri korktuğu bu işkenceler olurken ölmek daha kolay görünüyordu.

"Bu sessizliği o kadar seviyorum ki..Korku tüm vücuduna işlemiş."

Minik duydukları karşısında sessiz kaldı.Ne yapabilirdi ki? Sonuçta insanlar çok güçlüydü, onlarla baş etmek imkansızdı.Korkaklığını kabul ederek bir köşeye çekilmişti böylece. Başka seçeneği yoktu.

MERMAN~TAEKOOK 🧜‍♂️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin