0.2

11 2 0
                                    

Çalan alarmın sesi ile beraber gözlerimi açmak zorunda kalmıştım. Normalde uykuyu çok sevmezdim fakat günlerdir set yoğunluğu, iş güç derken vücut direncim çok düşmüştü. Gün içinde vitamin serumu taktırmayı ve bol bol meyve tüketmeyi unutmamam lazımdı.

İstemeye istemeye düşüncelerden sıyrılıp yatağımdan çıktım, her gün yaptığım gibi ilk olarak kendi kendime şarkı mırıldanarak yatağıma topladım. Ahh ateşe düştüm bak... Son zamanlarda popüler olan bu şarkı ağzıma takılınca gülmeden edemedim ve banyoya yürüdüm. Oyuncu olmanın kurallarından en önemlisi vücut sağlığımıza iyi bakmaktı. Bu yüzden de hızlıca üstümdekileri çıkartıp soğuk suyun altına bıraktım kendimi.

Yıllardır ne zaman mental olarak çökmüş, uykumu alamamış olsam soğuk su ile duş alırdım sanırım artık alışkanlık haline gelmişti.

Muhteşem şarkılarımı söylerek duşumu da aldıktan sonra bornozumun ipini güzelce bağlayıp dişimi fırçalamaya başladım. Diş macunum nerdeyse bitmeye yakındı! Dişlerimi köpürterek  fırçaladıktan sonra odama geçip telefonumu elime aldım. Ayak üstü hızlıca diş macunu ve birkaç eksiğimi daha sipariş ettim. Aslında ben reklam karşılığı bir ürünü kullanıyormuş gibi yapmak ve kargo ile uğraşmak yerine gidip marketten alıyordum ama bu aralar markete gitmeye vaktim olmayabilirdi, işimi şansa bırakmak yerine arada böyle kaçamaklar yapmaktan zarar gelmezdi sanırım.

Telefonumu bırakmadan önce whatsapp'a girip Ege'yle olan mesajlarımıza girdim.

Deniz: Günaydın, sesi dağları deşen adam. :)                                                
                                                              (08.15)
Mesajı gönderdikten sonra daha fazla geç kalmamak için dolabıma yöneldim. Hafif bol dizlerinin birçok yeri yırtık şeklinde olan jean pantolonumu, beyaz ince askılı crobumu ve iç çamasırlarımı alıp giyinmeye başladım. Evden çıkarken her ne kadar spor giyinsem de sete gittiğim de defalarca kez kostüm değiştirmek zorunda kalıyordum çoğu zaman.

Giyinip havlularımı banyoya kapının arkasına astım. Lavabomun yanında bulunun dolabımdan saç kremlerimi çıkartıp saçlarımın uçlarına uyguladım. Kendinden kumral olan saçlarım vardı normalde boyatmak istemiyordum fakat setin kurallarından dolayı uçlarını hafif sarıya boyamıştım... Bugüne kadar da yıpranmaması için çok uğraşmıştım ama maalesef ki setlerde devamlı sıcak makinalarla temas halinde olduğu için bazen yanma ve kopma oluyordu. Bu durum çok canımı sıkıyor olsa da mesleğim için dayanmam gerekti.

Kurutmadan güzelce tarayıp açık bıraktığım saçlarımın ardından yüzüme güneş kremimi sürdüm. Aynı saç ve kostüm de olduğu gibi makyajım da gün içinde çok kez değişiyordu bu yüzden set yokken elimden geldiğince yüzüme malzeme kullanmıyordum. Birkaç fıs parfüm sıkıp odama geçtim.

Akşamdan hazır olan Gucci marka beyaz kol çantamla telefonumu aldım. Aklıma gelen şeyle ekranımı açtığım da iki whatsapp mesajı olduğunu görmüştüm. Mesajlara girdim.

Ege'm: size de günaydınlar Deniz hanım.
                                                              (08.18)
Ege'den gelen mesaj ile şimdi günüm aydı diyerek diğer mesaja baktım. Set bilgilendirme grubundan gelmişti, hızlıca onu da okuduktan sonra masanın üzerinde duran dosyamı alıp çıkış kapısına ilerledim.

Vestiyerden beyaz spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirip evden çıktım. Keşke gün boyu ayağımda sporlar üstümde kot takımımla dolaşma şansım olsaydı... Asansörün gelmesiyle binip zemin kat otopark tuşuna bastım.

Aynadan kendimi süzüp 'bu ne güzellik bee, nesin sen kızım! ' diye birazcık kendimi övüp bi de günlük yaptığım şeylerden birisi olan ayna selfiemi de çekip asansörden indim. Arabamı park ettiğim bölüme doğru ilerlerken çektiğim fotoğrafın üzerine 'Günooo! ☀' yazarak paylaştım. İnstagramda 3 Milyon küsür takipçim vardı ve düzenli olarak paylaşım yapma durumunda kalıyordum.

Araba konusunda tam bir mercedes takıntılısıydım, tahmin etmesi zor olmayacağı gibi arabam da bu yüzden mercedesti. Koltuğuma oturup çantamı ve dosyamı yan koltuğa bırakıp çalıştırdım. Tam otoparktan çıkarkense D4 bölümünde ki arabasına doğru ilerleyen Ege'yi görmüştüm. -apartmanlarımız karşılıklı olmasına rağmen otopark kısmını birlikte kullanıyorduk.-

Üstüne beyaz salaş bir bluz, altına ise siyah kot pantolon giymişti. Karanlıkta Kumralımsı, Güneşe çıkınca ise sarı olan saçlarını düzenlemişti fakat ıslak bıraktığı belli oluyordu. Daha fazla izlersem dikkat çekeceğimi fark ettiğim için otoparktan çıkıp Ege'nin son çıkardığı albümünde ki şarkısı 'Gecelere doldur' eşliğinde sete gitmeye başladım.

                                     🐣

Yoğun bir set ardından karavanda ayaklarımı uzatmış resmen uyukluyordum. Saat gece yarısını biraz geçmişti ve ben sabahtan beri daha ilk kez kıçımın üstüne oturmuştum. Adam akıllı yemek bile yememiştim aslında fakat bu saatten sonra yersem kilo almaya müsait olan vücuduma yardım sağlamış olurdum, o yüzden de akıllı akıllı durup sabah güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra spora gitmek en iyisiydi. Karavanın kapısının açılmasıyla içeriye  Sena Mengüç ve Kenan Bozhan girmişti. İkisi de yılların oyuncusu, magazin dünyasının ise yıkamadığı bir çiftti. Tam hayallerimde ki gibi...

Sena yanıma oturmuş, Kenan ise kahve dolduruyordu. 'Sizde içer misiniz hanımlar? ' Sorusuna kafamı hayır anlamında salladım, Sena'nın olur demesi çarpmıştı kulaklarıma. Başımın ağrısı artmaya başlarken ayaklandım, eve gidip duşumu alıp dinlensem güzel olacaktı. Ayrıca Ege'nin çoktan konseri bitmişti o yatmadan yakalamam lazımdı.

Sena kalkmamla bana dönmüştü 'Eve mi geçiyorsun? ' her ne kadar belli etmemeye çalışsa da onun da yüzü artık makyajı istememeye başlamış ve göz altları hafif şişmişti, yorgun olduğu yüzünden okunuyordu.

'Gideyim artık bebeğim hışım çıktı resmen! Bide finale yaklaşıyor olunca resmen ek mesai yapıyoruz! ' ufak çaplı isyanımı da yaptıktan sonra çantamla dosyamı da elime aldım.

'O kadar haklısın ki Deniz, ben erkek halimle bu haldeyim ki sizi düşünemiyorum. Gün içinde o kadar saç, makyaj... Bu yoğunluk yüzünden karımın yüzünü zor görüyorum o da aha bu küçücük karavanda. Eve gidince duş alıp devriliyoruz. ' demişti Kenan. Sena'ya kahvesini uzatıp yanına oturdu ve kolunu omzuna attı. Çok haklıydı onların şansı dizide birlikte rol almalarıydı. Buna bile imkanları olmayan bir sürü evli oyuncu arkadaşım vardı.

Biraz daha lak lak çalıp vedalaştıktan sonra arabama binip doğrudan evime gittim. Son setimizin olduğu yer evime yakın olduğu için kestirme yollardan 15 dakikanda gelmiştim bile. Arabamı otoparka tam park edip yukarıya çıkacaktım ki arkamdan gelen ses duraklamama sebep olmuştu.
                            
                                  🐣
Selaam! İkinci bölümümüzü nasıl buldunuzz?
Yorumlarınız benim için çok önemli! Eksik bulduğunuz yerleri yazarsanız sevinirim. 🌸
Ayrıca Deniz'in set sahnelerini yazmasam mı diye düşündüm ama sizler ne dersiniz, az az bir şeyler yazayım mı? 💛

Yıllanmış Kalem | •Yarı Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin