-Alice of human Sacrifice-
Uyumak istemiyorum...
Yataktan doğruldum ve uyuyan Levi'a baktım. Tıpkı Lucifer gibiydi. Güzelliğiyle karanlığı bile parlatabilirdi ama bu maskenin altında yine de bir şeytan vardı. Bembeyaz bir ten onun melek olduğu izlenimini verse de yüzüne bulaşan kan buna tezatlık yaratıyordu.
Yataktan indim ve açık pencereden aya baktım. Ben karanlıktan korkmuyorum, ben karanlığa aşığım. Karanlık sessiz ve yalnızlıktır. Bu sessizliği seviyorum.
Yanımdaki boy aynasına döndüm ve pijamama baktım. Sadece bu şekilde giyiniyordum çünkü Levi sevimli ve hanım hanımcık denilebilecek her şeyi sever.
Levi beni o kadar çok sevsin ki hayatındaki tek kişi sonsuza kadar ben olayım istiyorum. Benden başka kimseye ihtiyaç duymasın istiyorum.
Yatağın yanına yaklaştım ve kuzgun siyahı saçlarından bir tutamı kenara ittim.
Levi rol yapmakta hep zorlanan birisiydi. Ben ise bu işte ustaydım, her türlü maskeyi gerçekçilikle kullanabilirdim ama Levi insanî olan bir çok şeyde bilgisiz olduğu için bunda zorlanıyordu. Mimiklerini kullanmayı bilmediği için yüzünü hep donuk ve duygusuz tutardı, aptal durumuna düşmek istemiyordu çünkü.
(Aleksitimi (duygu körlüğü): duyguları algılama, tanımlama ve açıklama konusunda yetersiz olmak şeklinde tarif edilen bir kişilik durumu. Aleksitimik kişilerin temel özellikleri; biyolojik olarak duyguları yaşayabilmeleri ama bunun nedenini anlayamamalarıdır,Bu kişiler aynı şekilde başkalarının duygularını anlamakta ve empati kurmakta da zorluk yaşadıklarından, duygusal yanıt vermekte yetersiz kalırlar. Haliyle de, sosyal bağlılıkta ve kişiler arası ilişkilerde problemler yaşarlar.)
"Sana öğreteceğim abicim." Levi'ın yanağına hafif bir öpücük bıraktım ve yataktan indim. Kapıdan çıkmadan önce son bir kez onun uyuyan yüzüne baktım. "Geri geleceğim."
Odadan çıktıktan sonra merdivenlerden aşağı indim ve annemin sakladığı ama abimle benim yerini bildiğimiz anahtarı aldım.
Biraz eğlenmek istiyorum.
Evden çıktım ve ormanlık alana doğru yürüdüm. Bu saatte küçük bir kızın dışarıda dolaşması doğru değildi ama elimde değil belirsizlik hissini seviyorum. Her an her şey olabilir, belki can güvenliğim bile yok.
Beş dakika kadar yürüdüm ve ağaç evimize geldim. İçeri girmek için Levi'dan izin almamıştım ama kızmayacağını var sayarak yukarı çıktım.
Herkes Levi'ı titiz ve özenli birisi sanar ama bu yanlış o sadece kendi pisliğini saklamak istiyor. İşte burası Levi'ın pisliği, Levi'ın karanlık yanı. Ve burası hiç temiz değil.
Öylesine ilerlerken kaygan bir şeye bastığımı hissettim. Ayakkabımın altına baktığımda yüzümü eşkittim.
Miko'nun bağırsakları.