Haiii ben geldiim!
Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx
+++++
Sadece dudaklarıma mendil kumaşının üstünden temas ederken ve bakışları doğruca dudaklarıma sabitlenmişken bile inanılmaz heyecanlanmıştım.
Dudaklarımı sildikten sonra mendili geri indirdi. "Ben devam edeyim komutanım." diye mırıldanıp adım atacağım sırada ayaklarım sökülüp yerine geri takılmış gibi attığım adımda dengem müthiş sarsıldı ve yalpaladım.
Tam o sırada belimdeki sıkı kavrayışını hissettiğimde nefesim kesildi. Beni yakalayıp kendine çevirmesi bir olduğunda gövdelerimiz birbirine yakın bir şekilde etkileşime geçti. Göğüslerimiz birbirine yaslanırken, "Cezan bitti." dedi ve beni aniden kucağına alarak ayaklarımı zeminden ayırdı.
Ardından beni odasının sol köşesinde bulunan çiftli deri koltuğa uzanacağım şekilde bıraktı. "Biraz dinlen. Sonra koğuşuna geçersin." diyerek geri çekildiğinde başımın altındaki yastık hafifçe oynadı.
"Teşekkür ederim komutanım." dediğimde çenesini sıvazlayarak sessizliğini korudu ve karşımda kalan çalışma masasının arkasındaki deri sandalyesini çevirerek sertçe oturdu.
Sandalyeye kurularak masanın köşesine uzandı ve retro gözlüklerini alıp gözlerine taktı. Önündeki evrakları incelemeye başlarken, damarlı kollarına bakıp yanağımın içini dişledim. Az önce beni o kollarla kavramıştı, kolunun belime sarılışını düşündükçe içim kıpır kıpır oldu.
Ayaklarımı hafifçe oynattığımda kalçamdaki sızıyla dişlerimi sıktım. Yattığım yerden kalçalarıma, baldırlarıma ve uyluklarıma masaj yaparken sıktığım dişlerimin arasından sızlandım.
Tam o sırada bakışlarını üzerimde hissedince başımı çevirip komutan Kim ile bakışlarımızı buluşturdum. Tek elini incelediği evrakların üstüne sabitlemişti.
Diğer eli ise deri sandalyesinin kolçağındaydı. Dirseğini kolçağa yaslamış, parmakları arasında çevirdiği kalemi dudaklarına yaslamıştı.
Gözlüğünün altından kalçamı sıvazlayan parmaklarımı takip eden gözleri elleriyle kavradığı evraklara geri düştü. Kalemi dudaklarına ufak ufak vurmaya devam etmek yerine dolma kalemin baş kısmını dişleriyle ezercesine sıkıştırdı.
Bu hareketi nefesimi keserken, kuruyan boğazımı yumuşatmak umuduyla sertçe yutkundum. Onu izlemeye son verip başımı güçlükle önüme çevirmeyi başardım.
-
"Jeon." Omzumda hissettiğim dokunuş ile irkilerek kapattığım gözlerimi açtım. "Koğuşuna geç, uyuyakalmışsın burada."
Görüş alanıma giren Komutan Kim'e afallamış gözlerle bakarken, gözlerimi kırpıştırarak en son koltuğuna beni kucağında taşıyıp yatırdığı dank etti. Ah uzanırken uyuyakalmış olmalıydım.
"Çok özür dilerim komutan Kim, ben yorulunca şey olmuş, uyuyakalmışım." dedim neredeyse tek bir nefeste. "Sıkıntı yok, uyumana devam etmene izin verirdim ama içtima saati geliyor ve halletmem gereken işlerim var. Seni de ofisimde bırakamayacağıma göre, koğuşuna geç içtima saatine kadar."
Hızlıca bacaklarımı uzattığım koltuktan indirip oturur pozisyona ulaştığımda dişlerimi sıkarak kendimi ayağa kaldırdım. Ah sikeyim belden aşağısı tutulmuştu resmen.
"İçtimadan önce duş alabilir miyim? Biliyorum saati geçti ama lütfen komutanım. Bacaklarım çok kötü tutuldu. Sıcak su biraz iyi gelir."
Başını salladı ve koltuktan kalkmam için bileklerimden yakalayıp bana yardımcı oldu. "Teşekkür ederim komutanım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSESSED COMMANDER • TAEKOOK ✓
FanficAskeriyede disiplin takıntısı yüzünden kontrol manyağı olarak tanınan ve korku saçan komutan Kim Taehyung. Ve sürekli hata yaptığı için taktığı, cezalar vererek daha çok çalıştırdığı asker Jeon Jungkook. Yaş farkı! Semetae! Ukekook! Başlangıç tarihi...